HABERMAX.AKP’nin hazırladığı anayasa önerisi gücün tek bir elde yoğunlaşmasını önleyecek araçları içermediği için, daha büyük ve daha haklı bir güvensizlik söz konusu. O nedenle, AKP’nin önerisini olabilecek en kötü varsayımları göz önünde tutarak değerlendirmek gerekir. Şunu da belirtmek gerekir ki, öneriye karşı duyulan güvensizlik kişilerle değil, sistemle ilgili.
ABD başkanlık sistemi her şeyden önce, yargının mutlak bir bağımsızlığını ve yasama ve yürütmenin hukukun üstünlüğü ilkesinin sınırları içinde kalmasını sağlayacak saygınlığa sahip olmasını öngörür. Yasama ve yürütmenin karşılıklı bağımsızlığı, birbirlerinden farklı süreçlerle oluşturulmaları ve birbirlerinden farklı yöntemlerle görevlerinin sona ermesi yani yasama ve yürütmenin karşılıklı fesih yetkisi olmaması ile sağlanır. AKP’nin başkanlık önerisi, başkanlık sistemini tanımlayan bu unsurlardan hiçbirini içermiyor.
Bütün güç başkanın elinde toplandığına ve başkan aynı zamanda bir siyasal partinin başkanı olacağına göre, başkanın elindeki gücü üyesi olduğu siyasal partinin programının gerçekleşmesi Tek Adam rejimine nitelendirilir
Gazi Mustafa Kemal Atatürk dediği gibi iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2018’deki “ÖSO kendi vatanlarını korumak için bir araya gelip organize olmuş bizim de desteklediğimiz tıpkı Kurtuluş savaşımızdaki Kuvâ-yi Milliye gibi bir sivil oluşumdur, bu böyle bilinmeli”
Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’nin desteklediği Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) kontrolündeki birçok kentte Türk bayrakları yakıldı protestolar düzenlendi. Ev sahipliği yaptığımız milyonlarca Suriyeli sığınmacının bu tutumu kabul edilemez.!
Ülkenin içinde bulunduğu durumun iç açıcı olmadığını öne süren KAN, herkesin kafasında bir kaygı olduğunu iddia etti.
KAN, sözlerini şöyle sürdürdü:
”Bu hale nasıl geldik. Neden Türkiye bir kaos ortamına sürüklendi. Nedeni belli iyi, sağlıklı, tutarlı ve kararlı bir yönetim yok. Akıllı, düşünen bir yönetim yok. Sorunlara çözüm üretmeye kilitlenen değil rüzgara kapılan giden, olaylara teslim olan bir yönetim var. Bu yönetimi 21. yüzyılın Türkiyesi bunları hak etmiyor.!