HABERMAX.20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla TBMM’de bir grup çocuğu ağırlayan DEVA Partili Milletvekili Elif Esen, çocukların katılımıyla basın toplantısı düzenledi. Esen, “20 Kasım 2023 yüce Meclisimiz için bir milat olsun. Bu Meclis artık daha da fazla ‘çocukların meclisi’ olsun. Çocukların geleceği için siyaset üstü bir anlayışla, çocuğun üstün yararı ilkesine inanan tüm vekiller, akademisyenler, sivil toplum örgütleri ve vatandaşlarımızla çocuklar için birlikte yol yürüyelim.” dedi.
20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir grup çocuğu ağırlayan DEVA Partisi İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Elif Esen, çocuklarla görüşmesinin ardından bir basın açıklaması yaptı.
Esen, Meclis’te çocuklarla yaptığı buluşma ile ilgili “Bu özel günde Milletin Evini onlara açmak, bu değerli günü onlarla geçirmek, meclisi gezdirmek ve ülkemiz için önemini onlara hissettirmek istedik. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bahçesini, binalarını onlarla birlikte gezdik, bir milletvekilinin görevleri nelerdir anlattık, gelecekte ülkeleri, kendileri ve toplumları için neler yapabileceklerini ifade ettik. Ayrıca Çocuk Hakları konusunda önemli çalışmalar yürüten akademisyen Dr. Aslıhan Öztezel oyun kartları ve oyunlar eşliğinde onlara haklarını içeren bilgileri eğlenceli yöntemlerle anlattı.” dedi.
‘Bugün bir milat olacak’
“Bugün bir milat olacak” diyen Esen, bugünden itibaren çocukların haklarını daha çok konuşacaklarını, bu konuda Meclis temsilcilerini paydaş olmaya çağıracaklarını, daha çok çocuk konularını ele alacaklarını ve Meclis’in artık “Çocukların Meclisi” de olacağını ifade etti.
Türkiye’nin 22.738.300 çocuk ile Avrupa Birliği üyesi ülkelerin hepsinden daha fazla çocuk nüfusuna sahip olduğunu belirten Esen şöyle konuştu:
“Çocukların insan onuruna yaraşır şartlarda, güven içinde yaşamaları devletlerin sorumluluğu ve görevidir. Çocukların üstün yararı gözetilerek iyilik hallerini geliştirmek, eğitim, sağlık, gelişim ve katılım haklarından yararlanabilmelerini temin etmek ve ülkelerine faydalı nitelikli bireyler olarak topluma kazanımlarını sağlayacak politika ve hizmetleri üretmek bu görevler arasındadır.
Milletvekilliğim öncesinde de hem sivil toplum çalışmalarımda hem de DEVA Partimizi kurduktan sonra çocuklarla ilgili proje ve saha çalışmaları içinde bulundum. Bugün ise bir vekil olarak çocukların haklarını meclisimizin çatısı altında, kanun yapıcılar arasında yeniden ve çok daha etkili biçimde ele alma ve çözüm üretme fırsatına sahip olduğum için mutluyum.”
‘Çok derin ve geniş aralıklı bir çalışmayı başlatmayı planlıyoruz’
Milletvekilliği görevine başladığı günden bu yana geçen yaklaşık 6 aylık süreçte, alanında uzman isimlerle, hukukçularla ve danışmanlar ile çocuklara yönelik çalışmalar yaptıklarını ve farklı bakanlıklara doğrudan veya dolaylı olarak çocukları ilgilendiren konularda soru önergeleri verdiğini belirten Esen, üzerinde çalıştıkları ve ilerleyen süreçte kanun teklifleri verecekleri alt başlıkları şu şekilde sıraladı:
“Maddi imkânları kısıtlı olan ailelerin artık bugün derin yoksulluk çeken çocukları, okullarda temizlik ve hijyen koşulları, okullarda beslenme ve su ihtiyacı, deprem bölgesindeki çocukların temel ihtiyaçlara erişimi, suça sürüklenen çocuklar, ihmal, istismar ve şiddet mağduru çocuklar, cezaevinde anneleriyle kalan çocuklar, ağır ve tehlikeli işlerde çalışan çocuk işçiler, çocuk yaşta ve zorla evlendirilen kız çocukları, çocuk anneler, uyuşturucu kullanan çocuklar, sokaktaki çocuklar, çoklu ayrımcılığa maruz kalan çocuklar, çocuğun üstün yararı ilkesinin uygulanması perspektifinde adalet sistemi, yine özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklar kapsamında öğrenme güçlüğü yaşayan, otizm spektrumunda bulunan, üstün yetenekli ve üstün zekalı olan, öğrenme geriliği bulunan, down sendromlu çocukları içeren, çok derin ve geniş aralıklı bir çalışmayı da ilerleyen süreçte başlatmayı planlıyoruz.”
Başta Gazze olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerinde ve ülkemizde çocukların yaşadığı zorluklara ve dramlara değinen Esen, toplantının düzenlendiği salondaki çocukların olumsuz etkilenmemesi amacıyla salondan çıkarılmasının ardından şu ifadeleri kullandı:
‘Gazze’de saatte ortalama 6 çocuk ve 4 kadın öldürülüyor’
“Bugün biz buradayken Gazze’de bir insanlık dramı yaşanmaya devam ediyor. Saatte ortalama 6 çocuk ve 4 kadın öldürülüyor, 7 bebek bombalamalar arasında yaşanan vahşete gözlerini açıyor.
Filistinli çocuklar tam anlamıyla bir çaresizlik yaşıyorlar. %80’i hayatları boyunca yas ve travma hali içinde kalacak. Şu an okula gidemiyorlar, açlık ve susuzlukla mücadele ediyorlar, ailelerini kaybediyorlar, yaralanıyor ve ölüyorlar. Çaresizler…”
‘Yoksul aile sayısı hızla arttı’
“Burada yalnız Gazze ile ilgili değil, ülkemizde yaşanan can yakan sorunları da ele alacağım izninizle. Bugün ülkemizde yaşanan enflasyon, zamlar, ekonomik kriz ve seçim sonrası daha da artan gelir adaletindeki bozulma yoksul aile sayısını da hızla arttı. Pek çok hanede gelirlerin giderlere yetmediği, kiraların ortalama ücretlerin çok üzerinde kaldığı ve ailede masraflara yetişmenin neredeyse mümkün olmadığı bir Türkiye’yi yaşıyoruz ve bundan da en çok çocuklar etkileniyor.
Her ne kadar Çalışma ve Sosyal güvenlik Bakanı sn. Vedat Işıkhan ‘’Ülkemizde aşırı yoksulluk bulunmamaktadır’’ dese de iktidarın diğer bakanlığı Aile ve Sosyal Hizmetler bakanlığı sosyal yardım alan aile sayısının artması ile övünüyor ve bu verileri de gururla açıklıyor. Aile Bakanlığı verilerine göre; Temmuz döneminde 3,7 milyon hane yoksulluk çektiği için ‘Aile Destek Programı’ kapsamında yardımla yaşıyor. Bu hanelerin kişi başına düşen aylık geliri 450 TL. Her bir aile ortalama 4 kişi olsa yaklaşık en az 15 milyon kişinin bu durumda olduğu ortaya çıkıyor.
Bu sayı Nisan ayında 400 bin hane daha azdı yani ay ay hane sayısı 100 binlerce kişi sayısı olarak artış gösteriyor. Peki bu sayı 2019’da kaçtı biliyor musunuz? 688 bin 507 hane. Sonuç, pazar arabalarının dolmaması, hanelerin taneyle sebze meyve alacak duruma gelmesi, mutfakta et yerine dert kaynaması… Peki bu zorluklar ve masraflar sebebiyle okuluna devam edemeyen, kayıt yaptıramayan çocuklar eğitim dışı kaldığında, çocuk işçi olduğunda, akranları okuldayken evlendirilip çocuk anne olduğunda…”
Çocukların sorunlarına yönelik çözümler
Esen, Türkiye’de yaşayan çocukların sorunlarının ardından, çözüm önerilerini de açıkladı:
“İlk önerimiz ‘Yerelde Çocuk Meclisleri’ kurulması. Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni gezdik ve çocuklara anlattık. Gelecekte onların da burada milletvekili olarak görev alabileceklerini söyledik. Ancak bugün de var olabilecekleri, haklarını savunabilecekleri, çözüm üretebilecekleri meclisler neden olmasın? Çocuklar yaşadıkları yerlerdeki çocuk meclisleri aracılığı ile bölgesel, sosyal, ekonomik ihtiyaçlarını yerel meclislere taşıyabilirler. Ancak bugünkü kötü örnekler gibi değil, tüzüğü olan yönetmeliği olan aktif çözümler üreten kurullar olarak.
Öncelikle çocuk yoksulluğu ve yoksunluğuna yönelik koruyucu, önleyici çalışmalar hızla artırılmalıdır. Özellikle dezavantajlı yaşam sürdüren, sosyal desteklerle yaşayan hanelerdeki çocukların fiziksel, sosyal ve zihinsel gelişimlerini destekleyecek kültürel, sanatsal, bilimsel ve sportif faaliyetler yaygınlaştırılmalı ve erişilebilir olmalıdır.
Bu bakış açısıyla, çözümlerin uygulama kısmına yeterli önem ve öncelik verilmeli, yeterli imkan ve kadrolar sağlanmalı, çocuğun iyi olma hali sağlanmalıdır.
Çok disiplinli, bütüncül bir yaklaşımla çözüm ve politikalar geliştirilmeli, uygulanmalıdır. Akademi ve sivil toplum iş birliklerine açık olunmalı, destekleri alınmalıdır.
Az önce sizlere bahsettiğimiz risk grubunda yer alan tüm çocuklar için etkin koruyucu, önleyici tedbirler hızla alınmalıdır.
Çocuk adalet sistemi risk grubunda yer alan tüm çocuklar için güçlendirilmeli, etkinliği artırılmalıdır. Koruyucu, önleyici tedbirler, onarıcı ve geliştirici mekanizmalar ile güncellenmeli, risk takibini içeren bir yapıyla çocuğun üstün yararını güvence altına alabilmelidir.
Çocukların ve ebeveynlerin ihtiyaçları doğrultusunda psiko-sosyal destek hizmetlerinin etkinliği artırılmalı, riskli ve a-tipik gelişim gösteren çocuklara uygun gelişimsel izleme, yönlendirme ve müdahaleler yapılmalıdır.
Çocukların, sağlıklı gelişimlerini olumlu etkileyecek oyun ve dijital uygulamalar ile kitap, sosyal medya gibi yayın içerikler üretilmeli, aksi durumlardan koruyucu tedbirler alınmalıdır.
Erken dönem çocuk bakım, eğitim ve gelişimine yönelik hizmetlerin sunumu, erişilebilirliği ve niteliği artırılmalıdır.”
‘Çocuklar için birlikte yol yürüyelim’
Bahsettiği konuların takipçisi olacağını vurgulayan Esen, konuşmasını şu ifadelerle sonlandırdı:
“Lütfen bu tarihi not alın. 20 Kasım 2023. Bu Çocuk Hakları Günü, yüce Meclisimiz için bir milat olsun. Bu meclis artık daha da fazla ‘çocukların meclisi’ olsun. Çocukların geleceği için siyaset üstü bir anlayışla, çocuğun üstün yararı ilkesine inanan tüm vekiller, akademisyenler, sivil toplum örgütleri ve vatandaşlarımızla çocuklar için birlikte yol yürüyelim. Hayatlarında gerçek değişimleri sağlamak, temel haklarına erişimlerini kolaylaştırmak, mutlu, umutlu ve adil bir yaşam sürmeleri için, fırsat eşitliği için yılmadan çalışacak, yasal düzenlemelere öncülük edeceğiz. Dünya Çocuk Hakları Günü kutlu olsun! İyi ki çocuklar var!”