HABERMAX. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde yürütüldüğü iddia edilen bir kumpasa ilişkin çok sert ifadelerle kamuoyuna seslendi. Sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, savcılık eliyle yürütülen bir “şantaj ve baskı düzeni” kurulduğunu öne süren İmamoğlu, iş insanları, bürokratlar ve yol arkadaşlarının hedef alındığını belirtti.
“Hayatında adliye koridoruna uğramamış tertemiz insanlar, tarihimizin en sistematik ve en utanç verici yargı tacizine maruz bırakılıyor.”
– Ekrem İmamoğlu
İmamoğlu’nun açıklamalarında, özellikle adalet sisteminin bağımsızlığına dair ağır eleştiriler yer aldı. “Bir avuç yargı mensubunun hırsı, kini ve siyasi çıkarları uğruna tertemiz insanlar zulüm görüyor” diyen İmamoğlu, şunları da sözlerine ekledi:
“Seni mahvedeceğiz. Aileni tutuklayacağız. Çoluğundan çocuğundan yıllarca ayrı bırakacağız. Gel, iftira at, kurtul!
Bu cümleler o karanlık odalarda yankılanıyor. SEGBİS kayıtlarında, kamera görüntülerinde, tanıklıklarda duruyor.”
İmamoğlu, bu bilgilerin “saklanamayacağını” vurgulayarak, yaşananların belge ve görüntülerle kayıt altına alındığını ifade etti.
İlk olarak 15 Ocak 2025 tarihinde yaptığı çağrıyı yeniden hatırlatan İmamoğlu, sert bir dille şöyle devam etti:
“Mert olun, cezamı onaylayın; ama masum arkadaşlarımı rahat bırakın!
Mert değilsiniz. Yol arkadaşlarımı, selam verdiğimiz insanları, en değerli kutsalları olan aileleriyle tehdit ediyorsunuz. Mafyanın bile kullanmayacağı yöntemlere başvuruyorsunuz!”
İmamoğlu, yol arkadaşlarına da bir çağrıda bulundu. “Onurunuzu, haysiyetinizi, ailelerinizi ve evlatlarınızı koruyun” diyerek, gerekirse zorla önlerine konulan ifadeleri imzalamalarının bile anlayışla karşılanacağını söyledi:
“Hiçbirinizin çocuğunun geleceği benim özgürlüğümden daha kıymetsiz değil.
Ben o imzaların yükünü tek başıma taşırım.”
İmamoğlu, açıklamasını umut dolu bir mesajla tamamladı. Adaletin yanında, onur, şeref ve haysiyetin de yeniden yükseleceği günlerin yakın olduğunu vurguladı:
“Bu karanlık elbet bitecek. Yeniden aydınlığa ulaşacağız.
O gün geldiğinde, sadece adalet değil, onur, şeref ve haysiyet kazanacak.”