HABERMAX. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Mart ayından bu yana yolsuzluk iddialarıyla yürütülen soruşturma kapsamında tutuklu bulunduğu Silivri’deki Marmara Ceza İnfaz Kurumu’ndan, avukatları aracılığıyla paylaştığı mesajla Türkiye’nin güven krizine dikkat çekti. CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak da gösterilen İmamoğlu’nun sözleri, sosyal medyada ve muhalif kesimlerde büyük yankı uyandırdı. Mesajında, yargı, eğitim, ekonomi ve devlet-vatandaş ilişkilerindeki derin güvensizliği vurgulayan İmamoğlu, “Bu düzeni değiştireceğiz” diyerek umut dolu bir çağrı yaptı.

“CHP’nin cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu, tutukluluk sürecinde umut ve değişim çağrısı yaptı.”
İmamoğlu’nun Mesajı: Güven Krizi ve Değişim Vurgusu
İmamoğlu’nun avukatları tarafından kamuoyuna duyurulan tam metin şöyle:
“Silivri’de cezaevinde tutsak olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu:
Bu ülkenin %80’i yargıya güvenmiyor.
Bu ülkenin %70’i eğitime güvenmiyor.
Bu ülkenin %75’i TÜİK’e güvenmiyor.
Kimse ekonomiye güvenmiyor.
Devlet vatandaşa güvenmiyor.
Vatandaş devlete güvenmiyor.
İktidar partisi kendine güvenmiyor.
İktidar ortakları birbirine güvenmiyor.
Güven olmayan yerde ne refah olur ne bereket ne de huzur. Bu düzeni değiştireceğiz.”
Bu sözler, İmamoğlu’nun tutukluluğunun altıncı ayına girerken, hem iç hem de dış kamuoyunda tartışma yarattı. Mesaj, özellikle ekonomik sıkıntılar ve kurumlara duyulan güvensizliğin zirve yaptığı bir dönemde, muhalefetin sesini güçlendiren bir manifesto niteliğinde yorumlandı.
Dört gün Vatan Emniyet Müdürlüğü’nde nezarethanede kaldıktan sonra Çağlayan Adliyesi’nde sorgulanan İmamoğlu, mali suçlamalardan tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne (resmi adıyla Marmara Ceza İnfaz Kurumu) sevk edildi. Terör suçlamalarından ise tutuklama talebi reddedilmişti.
Tutuklama kararı, İçişleri Bakanlığı’nın İmamoğlu’nu İBB Başkanlığı görevinden geçici olarak uzaklaştırmasıyla
Bu gelişme, ülke genelinde kitlesel protestolara yol açtı. Gösterilerde 190’dan fazla kişi tutuklanmış, ancak Nisan ayında tahliye edilmeleriyle Protestolar, Türkiye’nin son on yıldaki en büyük sivil eylemlerinden biri olarak kayıtlara geçti ve polis müdahalesinde biber gazı ile tazyikli su kullanıldığı bildirildi.
İmamoğlu’nun tutukluluğuna yapılan itirazlar, 18 Nisan 2025’teki duruşmada reddedilmişti.
Soruşturma kapsamında toplam 92 şüpheliden 51’i tutuklu yargılanıyor; diğerleri adli kontrolle serbest bırakıldı.
İmamoğlu, aynı soruşturmada tutuklanan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık gibi isimlerle Silivri’de tutuluyor.
Kurumlara Güvensizlik: Rakamların Gerçeği
İmamoğlu’nun mesajında yer alan istatistikler, çeşitli anket ve raporlara dayanıyor ve Türkiye’nin kronik güven sorununu yansıtıyor:
| Kurum/Alan | Güvensizlik Oranı | Kaynak/Not |
|————|——————-|————|
| Yargı | %80 | MetroPOLL Araştırma (2025 Q1 Anketi): Vatandaşların yargı bağımsızlığına dair algısı, son yıllarda %10’dan fazla geriledi.
| Eğitim | %70 | Konda Araştırma: Eğitim sisteminin kalitesine ve erişimine yönelik memnuniyetsizlik, özellikle gençler arasında yüksek.”
| TÜİK (İstatistik Kurumu) | %75 | Optimar Anketi (2025): Enflasyon ve işsizlik verilerinin manipüle edildiği iddiaları, güveni erozyona uğrattı. |
| Ekonomi (Genel) | Neredeyse Tamamı | Dünya Bankası Raporu (2025): Türkiye’nin ekonomik istikrarsızlığı, yatırımcı ve vatandaş güvenini sıfırladı. |
| Devlet-Vatandaş İlişkisi | Karşılıklı Güvensizlik | Edelman Trust Barometer (2025): Türkiye’de kurumlara genel güven endeksi, global ortalamanın %20 altında. |
Bu veriler, İmamoğlu’nun “güven olmayan yerde ne refah olur ne bereket ne de huzur” ifadesini somutlaştırıyor. Ekonomistler, bu güvensizliğin doğrudan yatırımları azalttığını ve sosyal huzursuzluğu tetiklediğini belirtiyor.
Muhalefet liderleri, tutukluluğun “siyasi bir hamle” olduğunu savunurken, iktidar cephesi “hukukun üstünlüğü” vurgusu yapıyor. MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, tutuklamayı “katalog suçlarda somut delillere dayalı” olarak
Silivri Cezaevi, Türkiye’nin siyasi tarihinin simgelerinden biri. Osman Kavala’dan İlker Başbuğ’a, pek çok isim burada tutuldu.
İmamoğlu’nun koğuş koşulları, avukat görüşmeleri ve olası tahliye süreci, haftalık duruşmalarla takip ediliyor. Bir sonraki itiraz duruşması, Ekim ayı ortasında bekleniyor.
Bu mesaj, İmamoğlu’nun “Türkiye Yüzyılı”nı değil, “güvenli bir gelecek”i hedefleyen vizyonunu pekiştiriyor. Değişim vaadi, önümüzdeki seçimlerde muhalefetin ana teması olabilir. Gelişmeleri takip ediyoruz – çünkü, dediği gibi, “güven” olmadan huzur da refah da mümkün değil.