Türk Dünyası ve İslam Dünyası ile temasımız kesilip batılı siyonist Haçlıların “Şark meselesi” diye tabir edilen binlerce yıllık planı son hamleyle hayata geçirilmişti.
Türk milleti İç Anadolu’da hapsedilip boğulmak için büyük bir imha harekatı başlatılmıştı. Plan dört koldan hayata geçirilip son ağır darbeler vuruluyordu. Millet, devlet ve vatan bütünlüğümüz çok büyük tehdit ve ihanet yaşıyordu. Asırlardır alınan seri mağlubiyetlerle çekildiğimiz Anadolu’da son şansımız “ya istiklal ya ölüm” diyerek kıyama kalktık.
Allah’ın Türk milletine lütfu Atatürk önderliğinde Türk mucizesi istiklal harbiyle yok oluştan son anda bir mucize eseri kurtulduk.
Zaferleri ve tarihi Türkler bir kez daha yazmıştı. Türk’ün asil evlatları dünya tarihi eşine az rastlanır kutlu mübarek bir milli direnişle bir kez daha sahneye çıktı.
İşte o kutlu mübarek diriliş bugüne bile bir milli direniş var olma modeli ortaya konmuştu. Bu mücadeleyi anlamadan onun efsane lideri Atatürk ve silah arkadaşlarını doğru tanımadan asla ayakta kalamayız.
İşte o alçak emperyalist işgale Lozan’la cevap vermiş bugün hür müstakil milli devleti kurmuştuk. Bugün aynı kuyruk acısıyla rövanşı almak için mağlubiyet tattırdıklarımızın torunları bir kez daha sahnededir. Yeniden Türk ve İslam Dünyası ile temasımızı kesmek için Ermeni diasporası ve siyonist destekli senaryo büyük Ermenista’nın büyük İsrail’in çilingir anahtarı kukla Kürdistan’ı kurmak için acımasızca saldırıyor.
Bugün terör örgütleri üzerinden vekalet savaşıyla farklı bir yol ve yöntemle intikam peşindedirler.
Yaşanan seçim süreciyle geçirdiğimiz çok acı depremi de fırsat bilerek PKK uzantısı HDP, Hizbullahın siyasi uzantısı HÜDAPAR, Fetö vb. dinci casus şebekeleri üzerinden ortaya konulan siyasi talepler ekonomik kriz ve iktidarın zaaflarını da kullanarak etraf toz duman zifiri karanlık haline gelmiştir.
Atatürk’ün gençliğe hitabesi adeta sanki bugünler için yazılmış tarih tekerrür edilmek isteniyor.
Evet 14 Mayıs’ta seçim var ama karşılaştığımız ağır tehdit iç ve diş kuşatma karşısında; bu devlet millet birliği vatan bütünlüğü partiler ittifaklar üstüdür.
Tüm ittifak ve partiler bu konuda gayet açık net bir milli tavır ortaya koymalı koymayana oy değil günahımızı vermemeliyiz. Partimizden ittifakımızdan bu milli duruşu garanti etmeli bu konuda ipe un seren küresel emperyalist yeni işgalin adı BOP’tur.
Zira Fas’tan Endenezyo’ya 22 İslam ülkesinin sınırlarını değiştirme yeni federatif bağımsız kukla devletçikler kurma Türkiye’nin kapısına dayanmış ve zorlamaktadır.
Asla teslim olmayacak ihanete geçit vermeyeceğiz. BOP’un rol kapma yarışlarını reddetmeyen T.C kuruluş değerleri ile kavgası karın ağrısı gizli gündemi olan bölücülerle aynı siyasi dili konuşan eyaletçi, açılımcı, sığınmacı bakışı mahkum etmeliyiz.
Milli hassasiyetlerimizi siyasete balansa tabi tutmalıyız zira çember daraldı kuşatma endişe verici noktaya gelmiştir.
Artık yediden yetmişe her insanımız ve yüce Türk milleti için feraset basiret zamanıdır. Namus onur haysiyetimizin güvencesi ve sembolü Türk devleti vatanına vefa ve sadakat zamanıdır.
Siyasi mücadele ve koltuk hırsı TC tasfiye ve intikam ateşine dönmemelidir. Partiler fani Türk milleti devlet ve vatanı ebedidir. Bunlar olmazsa ne zenginliğimiz farklı etnisite ne inanç ne parti olur nede hiç bir değerimiz ayakta kalmaz.
Türk milleti ariftir bu kara günleri atlatacak milli hafıza ve şuura sahiptir. Şerefi asil millet evlatları el ele gönül gönüle sırt sırta dayanışma ve güç birliği yaparak kardeşliğin bir millet olmanın destanını bir kez daha yazmalıdır.
Tüm millet evlatlarını partiler ittifaklar üstü varlık sebebi değerlerimizi savunmaya bindiğimiz dalı kesmeme şerefli mücadelesine çağırıyoruz.
İşte o gün bugündür.
Tehlike çanları Türkiye için çalıyor rövanşı vermeyelim.
Sabri Şenel – 5.04.2023 / İstanbul