HABERMAX.Edremit ilçesi Güre Mahallesi Kavurmacılar mevkiinde Kazdağları’nın eteklerinde bulunan ve bölgenin tarihi simgelerinden birisi olan minare geçtiğimiz günlerde sabahın erken saatlerinde izinsiz şekilde, iş makineleriyle yıkıldı.
‘’İlgilileri yazılı ve sözlü olarak uyardık. Fakat bunlar hiçbir işe yaramadı.’’
Yıkımın Edremit Belediyesi’nden bağımsız bir şekilde yapıldığını basın açıklamasında da belirten Arslan, yıkılan minare alanına gidip açıklamalarda bulundu.
Arslan; ‘’Çok önemli bir değerdi, buranın kültürel, tarihi bir değeriydi. Bir semboldü. Hepimizi derinden üzdü bu yıkım. Biz Edremit halkını, Türkiye halkını doğru bilgilendirmeliyiz. Biz bu konuyla ilgili bütün bilgilerimizi, belgelerimiz paylaştık. Minarenin yıkılmaması için hassasiyetimiz çoktu. İçimiz acıyor. Bu olmamalıydı. Yıkılmamalıydı. Buraya camii yapılabilir, zaten ruhsat da verilmiş. İmarı da zaten ibadethane şeklinde. Yapılsın ama bu minare, burada bir sembol görevini kültürel tarih görevini yerine getirmeye devam edebilirdi. Hâlbuki biz belediye olarak bu hassasiyetimizi sürekli dile getirdik, ilgilileri yazılı ve sözlü olarak uyardık. Fakat bunlar hiçbir işe yaramadı.’’ ifadelerini kullanarak üzüntüsünü ve yıkımın gereksizliğini dile getirdi.
‘’Minarenin tarihini bilim insanlarıyla yapacağız.’’
Minare ile ilgili gerekli çalışmaların yapılacağını, yıkımın kimler tarafından, neden gerçekleştiğini araştıracaklarını belirten Başkan Arslan;
‘’Buraya üç kamyon malzeme getirdik, döktük. Burada tabi ki iki farklı şey var gördüğünüz gibi. Şimdi şu tabelada burası 1960 yılı diyor. Bazı arkadaşların şöyle bir iddiası var: ‘Burası çok daha eski. 1960 yılında tadilat görmüş’. Minarenin tarihini bilim insanlarıyla, üniversitelerle; bu taşları tahlil, inceleme ne gerekiyorsa onu yapacağız. Onlar bilimsel olarak daha iyi bilirler üniversitelerde. Bu tarihi ortaya çıkaracağız. Arkadaşlarımız diyor ki, ‘bu 1960’ta sadece tadilat gördüğü içindir. Bu eskidir’ diyor. Ama ayrıca bakın: Şunlar önemli bunlar, taşlar var. Şimdi arkadaşları doğrulayan bir takım şeyler var. Bu taşlar daha eski ama tadilatta beton kullanılmış iddiası var arkadaşlarımızın. 1960’ ta yapılan şu tabelada gördüğünüz şey tadilatın tarihidir. Bunun tarihi çok daha eskidir. Bunun tarihini biz analizle, tahlille üniversitelerle, arkeologlarla ya da anıtlar kurulu yetkilileriyle bu çalışmayı yapacağız. Bilginiz olsun.’’ dedi.
‘’Kimseye karşı bir ön yargımız yok, doğruları herkes bilsin.’’
Edremit Belediyesi’nin yıllar öncesinde de gerekli tedbirleri almak için uğraştığını fakat sit alanı olarak kabul edilmediğini vurgulayan Arslan: ‘’Tabi ki buranın en büyük sıkıntısı, anıtlar kurulu tarafından niye bu minarenin korunması adına sit yapılmamış olması. Çünkü biliyorsunuz Güre’de birçok yer sit alanında. Dolayısıyla burası niye yapılmamış. Dönemin Belediye Başkanı Sayın Kamil Saka, bununla alakalı, hakkını yememek lazım, teslim etmek lazım. Kendisi buranın anıtlar kurulu tarafından tescil edilmesi için sanıyorum 99’da ilgili mercilere başvurmuş fakat ilgili merci burayı tescil etmemiş, uygun görmemiş. Ama Kamil Başkan bunu korumak adına, birçok yerde olduğu gibi burayı uygun görmüş müracaatta bulunmuş fakat ilgili kurum kabul etmemiş. Herkesin hakkını teslim etmek gerekiyor. Kimseye karşı bir ön yargımız yok, doğruları herkes bilsin. Onun için geldik, gördüğünüz gibi dediler malzemeleri nerede? Kaçırıldı denildi. Kimisi Manisa’ya gitti defnedildi, satıldı dedi. Şimdi bu hafriyatı yapan Birol kardeşimiz var. Kendisiyle irtibata geçtik. Bu malzemelerle ne yaptığını sorduk. Dedi ki onlar benim depomda, istediğiniz zaman size teslim edeyim. Fen İşlerimiz gitti üç kamyon sarıp, buraya getirdik. Biz her şeyin doğrunun, gerçeğin halka ulaşmasından yanayız. Ama şu iddia benim için çok önemli; ‘Kamil Saka’nın anıtlar kuruluna tescil için başvurması, kabul edilmemesi ve bu camiinin tarihinin tespiti.’
Başkan Arslan konuşmasının sonunda yasal olmayan bu durumun, encümen kararı ile havalesinin yapıldığını açıkladı. Encümen kararı ise şöyle:
13 Ekim 2021 tarih ve 31627 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve yürürlüğe konulan “Binaların Yıkılması Hakkında”ki yönetmeliğin ikinci bölümünde yer alan 5. maddenin (10) fıkrasında yer alan “Yıkım işleminin; çevre ve sağlık şartlarına aykırı olduğunun ve/veya can ve mal emniyetini tehdit ettiğinin ilgili idaresince tespit edilmesi halinde, İmar Kanunun 7221 sayılı Kanunun ile değişik 42. Fıkrasının 11. Fıkrası hükmü gereğince 3.312,91 TL ve 5326 sayılı Kanunun 41. Maddesinin 4. Fıkrası gereği 67039,00 TL olmak üzere toplam 70351,91 TL lik imar para cezasının İsmail Turhan ÇAKIROĞLU adına uygulanmasına oy birliği ile karar verildi.