HABERMAX. Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) tarafından düzenlenen Narkotik İlaçlar Komisyonu’nun (CND) 67. Oturumu Birleşmiş Milletler ’in Viyana’daki genel merkezinde gerçekleştirildi. Dünya Doktorları Derneği’nin 22 Mart’ta ev sahipliği yaptığı ‘İnsani Kriz Ortamlarında Madde Kullanım Bozukluğunun Ele Alınması’ başlıklı çevrimiçi etkinlikte, insani kriz durumlarında madde kullanımı bozukluğuyla mücadele konusunda değerli bilgiler verildi.
Dünya Doktorları Türkiye Saha Koordinatörü Aslı Göknur Soysal, insani yardım kuruluşlarının kriz ortamında madde kullanımı bozukluğuyla mücadelede kritik rolünü vurgularken, insani yardım temsilcileri ile madde bağımlılığı üzerinde çalışan ana aktörler arasında daha fazla iş birliği yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Soysal, “Sahada kriz durumundaki insanlarla doğrudan iletişime geçebildiğimiz için bu tür vakaları doğru tespit etme ve gerektiğinde ilgili kurumlara yönlendirme imkanına sahip oluyoruz. Konuşmacıların görüşleri, kriz ortamlarında madde kullanım bozukluğunu ele alma konusundaki zorluklar ve yaklaşımlar hakkında kapsamlı bir anlayış sağladı’’ dedi.
BM’nin kriz ortamlarında madde kullanımının önlenmesine yönelik çabalarını paylaşan UNODC Önleme, Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Anja Busse, “Acil müdahalelere madde kullanım bozukluğu olan kişileri dahil etmenin öneminin farkındayız. Madde kullanım bozukluğuna yönelik müdahalelerin, yerinden edilmiş nüfusa yönelik genel sağlık ve sosyal hizmetlerin temel bileşenleri olarak değerlendirilmesi gerekiyor” yorumunu yaptı.
Yeşilay’dan Klinik Psikolog İrem Adsever, 6 Şubat’ta Türkiye’yi vuran büyük deprem sonrasında madde bağımlılığıyla mücadele çalışmalarını paylaşırken, Avrasya Zararı Azaltma Derneği’nden Yevhenia Kononchuk ise, Ukrayna’da savaş bağlamında madde kullanım bozukluğuna yönelik zarar azaltma müdahalesini anlattı.
Etkinlikte; krizlerin küresel düzeyde madde kullanımını artırdığına değinen konuşmacılar bu alandaki ihtiyaçların karşılanmasında büyük bir fon açığının bulunmasına dikkat çekerken, önleyici tedbir olarak temel sağlık, koruma ve psikolojik destek hizmetlerinin sağlanmasının önemini de vurguladı.