Habermax.Değerli Müminler! Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Andolsun biz insanoğlunu şerefli bir varlık olarak yarattık. Onları karada ve denizde gezdirdik, kendilerine güzel güzel rızıklar verdik ve onları yarattıklarımızın çoğundan üstün kıldık.
Öyleyse geliniz, küçükken elimizden tutup bizleri bu günlere ulaştıran büyüklerimize hürmette kusur etmeyelim. Hal ve hatırlarını soralım, her türlü hizmetlerine seve seve koşalım. Yaşlılarımıza hürmetin, hanelerimize huzur, ömrümüze bereket katacağını unutmayalım.
Aziz Müslümanlar!
Cuma Hutbesin’de Ali Erbaş Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün adını anmaması Vatandaşlar tarafından yadırgandı
Bugün Cumhuriyetimizin ilanının 98. yıl dönümü. Bu vesileyle şanlı Kurtuluş Mücadelemizde canlarıyla, kanlarıyla bu toprakları savunan ve vatanımızı bize emanet eden aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi ve devlet büyüklerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyoruz. Yüce Rabbimiz kıyamete kadar bu mukaddes vatanda birlik ve beraberliğimizi, huzur ve. kardeşliğimizi daim eylesin.
“Andolsun biz insanoğlunu şerefli bir varlık olarak yarattık. Onları karada ve denizde gezdirdik, kendilerine güzel güzel rızıklar verdik ve onları yarattıklarımızın çoğundan üstün kıldık.” (İsrâ, 17/70)
Muhterem Müslümanlar!
Mekke’nin fethedildiği gündü. Hasret sonra ermiş, Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) ve güzide ashabı yıllar sonra Mekke’ye kavuşmuşlardı. Müminler sevinçle birbirine sarılıyor, böyle bir ânı lütfettiği için Cenâb-ı Allah’a şükrediyorlardı. Peygamberimizin vefakâr arkadaşı Hz. Ebûbekir ise şehre girer girmez doğruca babası Ebû Kuhâfe’nin yanına koşmuştu. Can-ı gönülden İslam’ı kabul etmesini arzuladığı babasını çabucak Resûlüllah’ın huzuruna getirdi. Allah Resûlü (s.a.s), saçı sakalı ağarmış, gözleri görmeyen ihtiyar adamı karşısında görünce büyük bir tevazu ile hicret arkadaşına şöyle dedi: “Yaşlı baban evinde kalsaydı da ben ona gitseydim olmaz mıydı?”[1]
Aziz Müminler!
Elleri öpülesi ulu çınarlarımız yaşlılarımız, Yüce Allah’ın, dualarına icabet ettiği, ihsan ve ikramına mazhar kıldığı kimselerdir. Geçmişimizle geleceğimizi birbirine bağlayan en değerli köprülerimizdir. Bizler, Rabbimize olan sevgimizi, Peygamberimize olan muhabbetimizi onlardan öğrendik. Milli ve manevi değerlerimizi, örf ve âdetlerimizi onlar bize aktardı. Yuvalarımızın dayanağı, bereket kaynağımız hep onlar oldu.
Kıymetli Müslümanlar!
Hayatı boyunca yaşlılara ayrı bir değer veren Resûl-i Ekrem (s.a.s), bizlere şöyle sesleniyor: “Bir genç, bir yaşlıya yaşından dolayı hürmet ederse, Allah da ona, yaşlılığında hürmet edecek birisini gönderir.”[2] Ümmet-i Muhammed olarak bize yakışan, rahmet ve bereket vesilesi olan büyüklerimizi, fedâkar ve cefâkâr anne babalarımızı yaşlandıklarında yalnız bırakmamaktır. Ömürlerinin en hassas döneminde yanı başlarında olmak, ihtiyaçlarına koşmaktır. Onlara gönül alıcı söz söylemek, “öf!” bile dememektir. Şefkat ve merhametle muamele etmek, hayır dualarına mazhar olmaktır. Zira yaşlılara hürmet, Cenâb-ı Hakk’ın rızasına sebeptir.
Değerli Müminler!
Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Andolsun biz insanoğlunu şerefli bir varlık olarak yarattık. Onları karada ve denizde gezdirdik, kendilerine güzel güzel rızıklar verdik ve onları yarattıklarımızın çoğundan üstün kıldık.”[3] Evet, kadınıyla erkeğiyle her insan değerlidir, saygındır, hürmete layıktır. Bununla birlikte ağarmış saçları, bükülmüş belleri ile yaşlılarımız rahmet ve mağfiret vesilemiz, dua kapılarımızdır. Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in beyanı gayet açıktır: “Allah Teâlâ, istikamet üzere olan, saçları ağarmış ihtiyar bir Müslüman kendisine dua ettiğinde, duasını kabul etmemekten hayâ eder.”[4]
Öyleyse geliniz, küçükken elimizden tutup bizleri bu günlere ulaştıran büyüklerimize hürmette kusur etmeyelim. Hal ve hatırlarını soralım, her türlü hizmetlerine seve seve koşalım. Yaşlılarımıza hürmetin, hanelerimize huzur, ömrümüze bereket katacağını unutmayalım.
Aziz Müslümanlar!
Bugün Cumhuriyetimizin ilanının 98. yıl dönümü. Bu vesileyle şanlı Kurtuluş Mücadelemizde canlarıyla, kanlarıyla bu toprakları savunan ve vatanımızı bize emanet eden aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi ve devlet büyüklerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyoruz. Yüce Rabbimiz kıyamete kadar bu mukaddes vatanda birlik ve beraberliğimizi, huzur ve kardeşliğimizi daim eylesin.
BAĞIMSIZ TÜRKİYE PARTİSİNDEN ALİ ERBAŞ’A TEPKİ DERHAL GÖREVDEN ALINMALI
Ali Erbaş görevden alınmalıdır
BTP’den “Atatürk’süz hutbe”ye sert tepki
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı günü cuma hutbesinde Atatürk’ün adına yer vermeyen Ali Erbaş’ın görevden alınmasını istedi.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Sözcüsü Emre Polat tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Cumhurbaşkanı, Ali Erbaş’ı derhal görevden almalı ve Türk milleti ile Atası arasında sorun teşkil eden böyle bir isim gündemimizden derhal çıkmalıdır” dedi.
BTP Sözcüsü Polat’ın yazılı açıklaması şöyle:
“Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş tam da 29 Ekim’e denk gelen cuma günü hutbede, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ismini yine anmamış.
Bu duruma inanın hiç şaşırmadık.
Çünkü Ali Erbaş’ın hangi zihniyetle olduğunu 10 Kasım günü Fesli Cumhuriyet düşmanını ziyaret etmesinden ve yıllardır işgal ettiği koltukta sergilenen Atatürk düşmanlığından biliyoruz.
Bu zihniyet bugün ortaya çıkan bir zihniyet olmayıp, bir asırdır Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü hazmedememiş ve düşmanlık edenlerdir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Diyanet İşleri Başkanlığını İslamiyet’i, bu istismarcıların elinden kurtarmak için kurdu.
Elinde kılıçla minbere çıkıp sahte şovlar yapanlar, elinde kılıçla Trablusgarp’ta, Çanakkale’de, Sakarya’da, Büyük Taarruz’da şehadete koşan Büyük Başkomutanı gizleyeceğini zannedecek kadar gaflet ve delalet içindedir.
Ali Erbaş sadece Yunan sevicisi Fesliyi ziyaret etmekle kalmayıp Atatürk’e kafir deme gafletinde bulunan ne idüğü belirsizleri de minbere çıkarmıştı.
15 Temmuz hain darbesinin en önemli ismi Adil Öksüz’ün tez hocalığı ve geçmişindeki diğer karanlık noktaları şimdilik detaylandırmayalım. Ancak Türk milletinin en hassas noktası olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk düşmanlığında bu derece tebarüz edenlerin Atatürk’ün bizzat kurduğu Diyanet’te bırakın başkanlığı, en alttaki kadrolarda dahi bir dakika bile durmaması gerekiyor.
Sayın Cumhurbaşkanı, Ali Erbaş’ı derhal görevden almalı ve Türk milleti ile Atası arasında sorun teşkil eden böyle bir isim gündemimizden derhal çıkmalıdır.
Bu konunun takipçisi elbette biz olacağız. Çünkü bizler, “Atatürk vatandır, Atatürk bayraktır, Atatürk birleştirici harçtır” diyen Haydar Baş hocanın öğrencileriyiz.
Merhum genel başkanımız gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dindar yönünü tüm delilleri ile ortaya koyunca Anıtkabir’e giden vatandaşlarımızın sayısında adeta patlama olmuştur.
Ne demişti Haydar Hoca, “Anıtkabir’e abdestli gidin ve Atatürk’ün ruhuna Fatiha okuyun.”
Bu durum tabii ki Cumhuriyet düşmanlarını, din istismarcılarını rahatsız edecektir.
Çünkü bizler Atatürk’e sahip çıktıkça, bu ülkeyi yok etmek isteyen güçler avucunu yalayacaktır.
Tarihin her döneminde olduğu gibi bugün de birlik ve beraberliğimizi yok etmek isteyenler çıkacaktır.
Atatürk bizim ve tüm Türk milletinin kırmızı çizgisidir.
Lütfen artık kırmızı çizgimizi daha fazla zorlamayın.”
Emre Polat
Bağımsız Türkiye Partisi Sözcüsü