HABERMAX. İstanbul – DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Elif Esen, İstanbul’daki okul binalarının deprem güvenliği ve mesleki eğitim altyapısındaki yetersizlikleri Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıdı. Esen, 2014 yılından bu yana devam eden risk analizleri ve bina güçlendirme süreçlerinin kamuoyundan gizlendiğini vurgularken, okullardaki altyapı eksikliklerinin hem fiziki hem de dijital güvenlik açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu söyledi.
Esen, İstanbul’daki birçok okul binasının hâlâ güçlendirme beklediğine dikkat çekerek, “Bir yanda güçlendirme bekleyen riskli binalar, diğer yanda 90’ların teçhizatıyla eğitim veren laboratuvarlar var. Bu, çocuklarımızı hem depreme hem geleceğe karşı savunmasız bırakmaktır.” ifadelerini kullandı.
Okul binalarının fiziki durumunun çocukların güvenliğini doğrudan etkilediğini belirten Esen, İstanbul gibi bir deprem bölgesinde okul yapılarındaki risklerin daha fazla göz ardı edilemeyeceğini vurguladı.
2014–2025 yılları arasında yürütülen okul bazlı risk taramaları, bina güçlendirme ve yeniden yapım ihalelerine dair verilerin kamuoyuyla şeffaf biçimde paylaşılmadığını belirten Esen, bu süreçte yaşanan ihale gecikmelerinin öğrencileri olumsuz etkilediğini söyledi.
“İhale süreçlerindeki gecikmeler çocuklarımızı ikili eğitime, uzun ulaşım sürelerine ve kalabalık sınıflara mecbur bırakıyor. Bu hem eğitim kalitesini düşürüyor hem de öğrencilerin psikososyal sağlığını tehdit ediyor.” diye konuştu.
Esen, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan İstanbul’daki ilçe bazlı riskli okul listelerinin, geciken projelerin gerekçelerinin ve kamu zararı tespit edilen uygulamaların kamuoyuna açıklanmasını talep etti. “Deprem bölgesinde yaşadığımız acı deneyimlerden sonra okul binalarındaki risk haritalarının gizli kalması kabul edilemez” diyerek şeffaflık ve denetim çağrısında bulundu.
Esen’in Meclis’e sunduğu soru önergesinde İstanbul’daki mesleki ve teknik Anadolu liselerinin teknolojiye uyum düzeyi de yer aldı. Laboratuvarların hâlâ 1990’ların ekipmanlarıyla eğitim verdiğini ifade eden Esen, “Mesleki eğitim, sanayiyle rekabetin anahtarıdır. Ancak bugünkü laboratuvarlar çocuklara 2030’un değil, 1990’ın teknolojisini öğretiyor.” dedi.
2021–2025 döneminde mesleki eğitim için ayrılan bütçenin yalnızca yüzde 62’sinin kullanılabildiğini hatırlatan Esen, “Bu kaynaklar doğru kullanılmadıkça Türkiye’nin geleceği güçlendirilemez.” diyerek atıl bırakılan yatırımların ülkeye uzun vadede büyük zarar vereceğini vurguladı.
Okul güvenliğinin yalnızca bina sağlamlığıyla ölçülemeyeceğini belirten Esen, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Çocukları çağın becerileriyle donatmak da bir güvenlik meselesidir. Depreme dayanıklılık kadar dijital dayanıklılığa da ihtiyacımız var. Geleceğe dirençli bireyler, ancak hem güvenli ortamlarda hem de güncel bilgilerle eğitilerek yetiştirilebilir.”
Elif Esen’in açıklamaları, eğitimde kalite ve güvenlik tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı. Esen, konunun takipçisi olacaklarını belirterek Milli Eğitim Bakanlığı’ndan somut adımlar beklediklerini ifade etti.