HABERMAX. DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü İdris Şahin, ‘Etki Ajanlığı’ düzenlemesinin yeniden TBMM gündemine gelmesine ilişkin uyarılarda bulundu. Şahin, “Bu kanun teklifinin bu şekilde kabul edilmesi ile devletin güvenliği artırılmıyor, sadece şimdiye kadar olduğu gibi ağır bir biçimde istismar edilen ve araçsallaştırılan devlet gücü karşısında millet daha fazla zayıflatılıyor, otoriter baskı yöntemleri daha fazla artırılıyor” dedi.
Şahin, kamuoyunda endişeye yol açan bazı ifadelerin çıkarılmasına rağmen, teklifin hukuk devleti ilkeleri açısından sorunlu olduğunu kaydetti. Şahin, “AK Parti grubu kamuoyunda ‘Etki Ajanlığı’ olarak bilinen, ‘devletin güvenliği veya siyasal yararları aleyhine suç işleme‘ başlığı ile yeni bir suç tipini TCK’ya 339A olarak eklemek suretiyle ihdas eden kanun teklifini dün Meclise sunmuştur. Geçen yasama döneminde taslak olarak hazır olan ancak yoğun eleştiriler üzerine gündeme alınmayan öneri, biraz değiştirmek suretiyle Meclis Başkanlığına sunulmuştur. İlk taslak metnin başlığında olan ve aslında mevcut teklifi de özetleyen diğer faaliyetler ve kanunilik ilkesini açıkça yok sayan‚ araştırma yapan veya yaptıranlar ifadeleri çıkartılmıştır. Çok haklı endişe kaynağı olan bu ifadeler çıkartılmış olsa bile mevcut kanun teklifi hukuk devleti ilkeleri açısından ciddi manada sorunludur” diye konuştu.
“Ciddi hak ihlallerine sebebiyet verecek”
“Türkiye’nin içinde bulunduğu tehditler karşısında Türk Ceza Kanunu’nda olası boşlukların kapatılması, elbette destekleyeceğimiz bir adım olur. Ancak suçta ve cezada kanunilik ilkesinin kriterleri olan öngörülebilirlik, belirlilik ve bilinirlilik açısından sorun teşkil eden ve çok fazla boşluk bırakan (devletin güvenliği, organizasyon, stratejik çıkar ve talimat kavramları) istismara çok açık, uygulamada zaten niyet okuyuculuğu yaparak suçun manevi unsurunu incelemeden kabul eden yargı pratiği dikkate alınırsa, bu suç tipinin kanunlaşması durumunda temel hak ve hürriyetler üzerinde baskılar daha da artıracak, insan hakları aktivistlerinin, kurumların ve gazetecilerin daha fazla otosansür yapmasına veya faaliyetlerine son vermesine vesile olacaktır. Yani temel sorun, Türkiye’nin uzun zamandır hukuk devleti iddiasından çok uzak olması, bu sebeple de bu Kanun‘da mesela TCK 217 A’ya eklenen, halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma gibi uygulanarak hatta onunla uygulanarak çok daha ciddi hak ihlallerine sebebiyet verecek olmasıdır.”
“Hukuk devleti olamadıktan sonra kanunlar her zorbalık için müsaittir”
“Bu kanun teklifinin bu şekilde kabul edilmesi ile devletin güvenliği artırılmıyor, sadece şimdiye kadar olduğu gibi ağır bir biçimde istismar edilen ve araçsallaştırılan devlet gücü karşısında millet daha fazla zayıflatılıyor, otoriter baskı yöntemleri daha fazla artırılıyor. Hukuk devleti olmadıktan sonra, yani kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı, AYM ve AİHM içtihatlarının geçerliliği olmadıktan sonra kanunlar istenilen her zorbalık için müsaittir.”