HABERMAX. DEVA Partisi Sözcüsü ve DEVA Partisi İstanbul Belediye Başkan Adayı İdris Şahin, mezunu olduğu İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni ziyaret etti. Burada açıklamalarda bulunan Şahin 8. Yargı Paketini değerlendirerek, ”Bu paketi hazırlayıp Meclis’e getirenlerin artık adalet gibi bir derdi yok. Hukuk devleti diye bir amacı yok. Kuvvetler ayrılığı, bağımsız yargı sadece hoşa gitsin diye yazılan metinlerde, yani edebiyatı kaldı.” diye konuştu.
DEVA Partisi’nin İstanbul Adayı İdris Şahin, mezun olduğu İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni ziyaret etti. Şahin, Fakülte Dekanı Prof. Dr. Fethi Gedikli ile bir süre sohbet etti.
Ziyaret sonrası açıklamalarda bulunan Şahin, DEVA Partisi adına 8. Yargı Paketine ilişkin görüşleri aktardı.
“Yargı paketinin hayırlara vesile olmasını dilemek isterdim. Fakat dilemekle, istemekle, umut etmekle adalet yerini bulmuyor.” diyen Şahin, “Ülkemizin içinde bulunduğu ve giderek daha da derinleşen demokrasi, hukuk devleti ve yargı krizlerinin gölgesinde önümüze getirilen bu paket de yapısal sorunlarımızın hiçbirini görmemektedir ki çözüm ortaya koyabilsin. Bu paket, adaleti ezen, milletin hakkına girmekten geri durmayan yargı paketi, insan hakları paketi hazırlıyorum diye diye sadece ve sadece hukuk devletini ve Anayasamızı paketleyip kenara atan bir anlayışın ürünüdür.” dedi.
“Yargı reformu yaptıklarını sanıyorlar”
“İktidarın işine gelmediği durumlarda var” diyan Şahin, “Kanunlara hatta Anayasa’ya uymamayı yargıya dayattığı bir ortamda, değil sekiz yargı paketi, yüz yargı paketi de hazırlasanız hepsi işlevsiz ve yetersiz kalır. Öncekilerin esamesi okunuyor mu? Yok. Peki asıl derde deva oldu mu? Tabii ki hayır. Anayasa Mahkemesi üyelerinden sonra Danıştay üyelerinin de açık şekilde Sn. Cumhurbaşkanı ve Devlet Bahçeli tarafından hedef gösterildiği bir ülkede yargı paketi ile iktidar sadece göz boyamaya ve pansuman tedbirlerle günü geçiştirmeye çalışıyor. Ceza Muhakemesi kanunundaki sürelerde 7 günü bir hafta, 15 günü de iki hafta olarak değiştirmekle “yargı reformu” yaptıklarını sanıyorlar, ya da milletimizle de bizlerle de dalga geçiyorlar. Takdir milletimizin.” ifadelerini kullandı.
“Önümüze sunulan paketlerin hayır getirmesini beklemek abesle iştigal”
DEVA Partili Şahin, “Kuvvetler ayrılığının değil, kuvvetler birliğinin açık olarak uygulandığı, bunun dahi keyfi olarak uygulandığı; yürütmenin yanında yasama ve yargının da Cumhurbaşkanı’nın devamlı değişen talimatlarını beklediği ortadayken önümüze sunulan paketlerin vatandaşlarımıza da ülkemize de hayırlar getirmesini beklemek zaten abesle iştigaldir.” diye konuştu.
“Bu paketi hazırlayıp Meclis’e getirenlerin artık adalet gibi bir derdi yok”
2019 yılında, “Yargı Reformu Strateji Belgesi” kapsamında belli hedefler kapsamında ilk yargı paketi hazırlandığını hatırlatan Şahin, şöyle konuştu:
“O dönemde de yargıya güven zayıftı ve yargıdaki devasa sorunların çözülmesine, bir yenilenmeye ve normalleşmeye yönelik kamuoyunda büyük iddialarda bulunuldu. Ancak o dönemde bugünle mukayese ettiğimizde bir fark vardı. O da o dönemde Cumhurbaşkanı hukuk devletinin altını oymaya başlamış olsa bile, açıktan reddetmiyordu. Bugün iktidar ortağı ile birlikte kuvvetler ayrılığını yok sayıyor, yargı bağımsızlığı ise fiilen yürürlükten kaldırılmış durumda.
Bu paketi hazırlayıp Meclis’e getirenlerin artık adalet gibi bir derdi yok. Hukuk devleti diye bir amacı yok. Kuvvetler ayrılığı, bağımsız yargı sadece hoşa gitsin diye yazılan metinlerde, yani edebiyatı kaldı. Millet mahkeme kapılarında, savcılık koridorlarında, cezaevlerinde, karakollarda, icra dairelerinde perişan… Bu paketi hazırlayanların umurunda mı? Takdir milletimizin.”
“KHK’lılara yapılan zulme son verin”
“Buradan iktidara seslenmek istiyorum” diyen Şahin, açıklamalarını şöyle tamamladı:
“Paket paket düzenleme yapmak yerine gelin; gerçek bir yargı paketi getirmek istiyorsanız önce KHK’lılara yapılan zulme son verin. Hukukun üstünlüğü ilkesine dönün, kuvvetler ayrılığı ilkesine riayet edin, ekonomik suca ekonomik ceza kavramını içzelleştirip, çek mağdurlarının mağduriyetini giderin. Yargıya baskı yapmayın, hak ve özgürlüklere saygı duyun. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarına uyun. Milletin hakkını gözetin, Aklın ve bilimin gereğini yapın. Bunları yapın, biz de doğrularınızı alkışlayalım. Bunun dışındaki tüm çalışmalar göz boyama, atılan her adım kadük kalmaya mahkûm.”