HABERMAX. DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Hasan Karal, Türkiye’de tarım sektöründe çalışan 5 milyon kişiden 2 milyondan fazlasının kadın olduğunu belirterek, “Kadınlar tarımsal iş gücünün neredeyse yarısını oluşturmasına rağmen, bu alandaki sosyal ve ekonomik haklardan yeterince faydalanamıyor, büyük bir kısmı kayıtsız çalışıyor. Güvenilir gıdaya erişim, tarımsal sürekliliğin sağlanması ancak kadın çiftçilerimizle mümkün. Bu nedenle kadın çiftçilerimizin köyüne, toprağına ve ailesine sahip çıkması için pozitif ayrımcılık şart.” diye konuştu.
“Kadınlarımız, tarımda işgücünün önemli bir kısmını oluşturmasına rağmen çoğunluğu sosyal güvenceden yoksun”
Buna rağmen kadın çiftçilerin emeklerinin karşılığını yeterince alamadığını ve çeşitli yapısal sorunlarla karşı karşıya kaldığını ifade eden Karal, “Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’de yaklaşık 5 milyon kişi tarım sektöründe istihdam ediliyor. Bu sayısının 2 milyondan fazlasını kadınlarımız oluşturuyor. Kadınlar tarımsal iş gücünün neredeyse yarısını oluşturmasına rağmen, bu alandaki sosyal ve ekonomik haklardan yeterince faydalanamıyor. Ayrıca, kadınların büyük bir kısmı kayıtsız çalışmakta ve resmi istihdamın dışında kalmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu 2023 yılı verilerine göre; kadın çiftçilerin yüzde 88,2’si Tarım Bağ-Kur primini ödeyemiyor. Kadınlarımız, tarımda işgücünün önemli bir kısmını oluşturmasına rağmen çoğunluğu sosyal güvenceden yoksun.” diye konuştu.
“Tarladan sofraya bin bir emek harcayan eli nasırlı kadın çiftçilerimize, üreticilerimize minnettarız”
Milletvekili Hasan Karal, kadın çiftçilerin tarımsal üretimde bir dizi sorunlarla karşı karşıya kaldığını vurguladı. Kadın çiftçilerin, tarımsal eğitim ve bilgiye erişimde erkek çiftçilere oranla daha fazla engelle karşılaştığını ve tarım teknolojilerine ulaşımda sıkıntı yaşadıklarını kaydeden Karal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tarımsal verimliliği ve kaliteyi artırmanın yolu, kadın çiftçilerimizin karşılaştığı sıkıntılarının çözülmesinden ve desteklenmesinden geçiyor. Bu nedenle güvenli gıdaya erişim için, tarımsal sürekliliğin sağlanması için, kadın çiftçilerimizin köyüne, toprağına ve ailesine sahip çıkması için pozitif ayrımcılık şart. Bu bağlamda kadınlarımızın tarımsal eğitim, teknik bilgi ve teknolojilere erişimi, doğrudan kredi alabilmeleri, tarımsal arazi mülkiyetine ve kullanımına eşit şekilde ulaşabilmeleri, emeklerinin karşılığında sosyal güvenlik haklarının garanti altına alınması, özellikle sağlık ve emeklilik güvencelerinin güçlendirilmesinin gerekmektedir. Kadın varsa bereket var, üretmek var, gelecek var. Tarladan sofraya bin bir emek harcayan, alın teri döken eli nasırlı kadın çiftçilerimize, üreticilerimize minnettarız. Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nde, kadınlarımızın tarımsal üretimdeki değerinin daha fazla farkına varılması ve politikaların kadın çiftçilerimizin güçlenmesine yönelik adımlar atılması elzemdir. Ülkemizin tarımsal kalkınması, kadın çiftçilerimizin desteklenmesi ile mümkündür.”