HABERMAX.DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Karal, emekliler için açıklanan maaş zammının kabul edilebilir olmadığını belirterek, “Bir emekli maaşı 10 bin lira, büyük şehirlerde ise kiralar 15-20 bin lira. Bu insanlar nasıl geçinecek? Geçinemeyecekler tabii. Ne yazık ki bu dengesiz ve adaletsiz gelir dağılımı nedeniyle maalesef ülkemiz bir huzursuzluk girdabına doğru süratle yol alıyor.” dedi.
“Bu insanlar nasıl geçinecek?”
Açıklanan zam oranlarının kabul edilebilir olmadığını belirten Milletvekili Karal, yüksek enflasyon ve pahalılık dolayısıyla vatandaşların geçinmekte zorluk yaşadığını, bunun toplumsal bir boyutunun daha olduğunu vurguladı. Geçim sıkıntısının beraberinde birçok sorunu da getirdiğini kaydeden Karal, “SSK ve Bağ-Kur emeklilerimiz için sadra şifa bir karar alınmış değil. Bir emekli maaşı 10 bin lira, büyük şehirlerde ise kiralar 15-20 bin lira. Bu insanlar nasıl geçinecek? Geçinemeyecekler tabi. Bu insanlar geçinemeyince de bunun beraberinde getirmiş olduğu birçok olumsuzluğu toplumsal olarak yaşayacağız. Geçinememek demek, huzursuzluk demek. Geçinememek demek, toplumsal sıkıntı demek, ailelerin yıkılması demek, boşanma davalarının artması demek. Sokaktaki insanlar mutsuzsa, bu toplumsal güvenliğimizin de tehlikeye girdiğini ve sıkıntıyla her an karşılaşabileceğimizi gösterir. Bunun bilincinde olmamız lazım.” diye konuştu.
“Üçüncü dünya ülkeleri gibi olmaya başladık”
DEVA Partili Hasan Karal, uygulanan yanlış ekonomik politikalar dolayısıyla Türkiye’yi ayakta tutan orta direk kesimin yok olmaya başladığının altını çizdi. Türkiye’nin ‘zengini tam zengin, fakiri tam fakir’ bir ülke konumuna doğru gittiğini vurgulayan Karal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Rahmetli Turgut Özal döneminde ne alt gelir ne de üst gelir grubunda yer alan bir orta direk kesimi vardı. Ve bu kesim toplumun önemli bir kısmını oluşturuyordu. Uygulanan yanlış ve adaletsiz ekonomik politikalar nedeniyle ülkemizde de yavaş yavaş orta direk kesimi aradan çıkmaya başladı. Bu nedenle biz geri kalmış ülkeler kategorisine doğru ilerliyoruz. Geri kalmış ülkelerde bir kısım tam zengin ama halkın çoğu fakir. Zengini tam zengin, fakiri tam fakir olan üçüncü dünya ülkeleri gibi olmaya başladık. Bu dengesiz ve adaletsiz gelir dağılımı nedeniyle maalesef ülkemiz bir huzursuzluk girdabına doğru süratle yol alıyor.”