CHP İstanbul Milletvekili Gökhan Zeybek, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkındaki “koruma kararı”nın kaldırılmasını TBMM gündemine taşıdı.
İki polisin, önceki gün elden yaptığı tebligatla Kaftancıoğlu’na koruma kararının kaldırıldığını tebliğ ettiğini ifade eden Zeybek, “Kaftancıoğlu tebligatın altına kendi el yazısı ile koyduğu şerh ’de; ‘Koruma kararının kaldırılma gerekçesi tarafıma tebellüğ edilmemiş olup, başıma gelebilecek her türlü olayla ilgili İçişleri Bakanlığının sorumlu olduğunu kayıt altına alırım’ notunu eklemiştir” diye belirtti.
“SORUMLULUĞU ÜSTLENİYOR MUSUNUZ”
“Koruma kararının kaldırıldığının tebliğ edildiği metinde herhangi bir gerekçe bulunmamaktadır” diyen Zeybek, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, “Sayın Bakan; alınan bu karar ve yapılan bu gerekçesiz tebligat bilginiz dahilinde midir” diye sordu.
Zeybek ayrıca, “Canan Kaftancıoğlu’nun güvenlik açısından karşılaşacağı olumsuz bir durumdan kim/kimler sorumlu olacaktır? Sorumluluğu üstleniyor musunuz” diye de ekledi.
İşte Gökhan Zeybek’in TBMM Başkanlığı’na verdiği o soru önergesi:
“Aşağıda yer alan sorularımın, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından Anayasa’nın 98 ve TBMM Tüzüğünün 96 ve 99. maddeleri gereğince, yazılı olarak cevaplanması için gereğinin yapılmasını arz ederim.
9 Kasım 2019 cumartesi günü saat 12:00’de CHP İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu İstanbul’da toplantı halindeyken koruma şubeye bağlı iki memur toplantıyı yarıda keserek elden yaptıkları tebligatla CHP İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu’nun koruma kararının kaldırıldığını kendisine tebliğ etmişlerdir.
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu tebligatın altına kendi el yazısı ile koyduğu şerh ’de; “Koruma kararının kaldırılma gerekçesi tarafıma tebellüğ edilmemiş olup, başıma gelebilecek her türlü olayla ilgili İçişleri Bakanlığının sorumlu olduğunu kayıt altına alırım” notunu eklemiştir. Tebligatı imzalamasının hemen ardından 10 dakika içinde CHP İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu’nun koruma polisleri, koruma şube tarafından geri çekilmiştir. Koruma kararının kaldırıldığının tebliğ edildiği metinde herhangi bir gerekçe bulunmamaktadır.
Farklı kesimler tarafından aleni bir biçimde kendisi ve ailesi hedef gösterilen, hedef gösterilmesinin akabinde çok kez ölüm tehditleri alan CHP İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu, tehdit edilme ve hedef gösterilme gerekçeleri ile yaklaşık bir ay önce özel koruma statüsüne yükseltilmişti.
Bu bağlamda;
- 1) Farklı kesimler tarafından aleni bir biçimde kendisi ve ailesi hedef gösterilen, hedef gösterilmesinin akabinde çok kez ölüm tehditleri alan ve hatta yaklaşık bir ay önce özel koruma statüsüne yükseltilen CHP İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu’nun koruma kararının kaldırılmasının gerekçesi nedir?
- 2) Sayın Bakan; alınan bu karar ve yapılan bu gerekçesiz tebligat bilginiz dahilinde midir?
- 3) Bu gerekçesiz tebligat ve koruma polislerinin geri çekilmesi bilginiz dahilinde gerçekleşmiş ise; 9 Kasım 2019 cumartesi günü saat 12:00’den itibaren CHP İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu’nun güvenlik açısından karşılaşacağı olumsuz bir durumdan kim/kimler sorumlu olacaktır? Sorumluluğu üstleniyor musunuz?
- 4) CHP İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu’nun koruma kararının kaldırıldığı bu kurulun toplanma tarihi nedir? Bu kurul sadece CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu için mi toplanmıştır?
- 5) İstanbul’daki diğer siyasi parti il başkanlıklarındaki koruma statüsünde herhangi bir değişiklik bulunmakta mıdır?
- 6) İstanbul’daki diğer siyasi parti il başkanlıklarındaki koruma statüsünde herhangi bir değişiklik bulunmuyorsa; CHP İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu’nun mevcut koruma statüsü ile diğer siyasi parti il başkanlıklarının mevcut koruma statüsü arasında fark yaratan değişken/değişkenler nelerdir?
- 7) Bu zamana kadar koruma kararları ile ilgili bütün yazışmalar kişiye özel kapalı zarf usulü posta yoluyla iletilmişken, bu kararın 9 Kasım 2019 cumartesi günü saat 12:00’de CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun özel alanına müdahale edilerek, toplantı yarıda kesilecek kadar aciliyet içinde tebliğ edilmesinin sebebi nedir?