HABERMAX. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımla hükümete yönelik sert eleştirilerde bulundu. Karabat, hükümetin açıkladığı yeniden değerleme oranını ve maaş zamlarını kıyaslayarak, çalışanlar, emekliler ve dar gelirli vatandaşlar için ekonomik koşulların dayanılmaz hale geldiğini ifade etti.
“Yeniden Değerleme %44, Sefalet Zammı %11”
Hükümetin, yeniden değerleme oranını %44 olarak belirlediğini hatırlatan Karabat, buna karşılık asgari ücret ve maaş zamlarının yetersiz kaldığını belirtti. Karabat, şunları söyledi:
– Asgari ücrete yapılan %30 zam yetersizdir.
– Memur ve memur emeklilerine açıklanan zam oranı %11,54 gibi düşük bir seviyede kalmıştır.
– İşçi ve Bağ-Kur emeklilerine ise yalnızca %15,75 zam yapılmıştır.
Karabat, bu oranların Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı, halkın gerçek enflasyonunu yansıtmayan verilerle belirlendiğini öne sürdü.
“Gerçek Enflasyon Halkı Eziyor”
CHP Genel Başkan Yardımcısı, piyasadaki gerçek enflasyonun çok daha yüksek olduğuna dikkat çekti. Karabat’ın açıklamasına göre:
– Çarşıda ve pazarda fiyat artışları %100’lere ulaşmış durumda.
– Kiralar geçen yıla oranla %50-60** oranında yükseldi.
– Eğitim, sağlık, ulaşım ve iletişim gibi temel ihtiyaçların maliyeti, vatandaşların maaşlarını aşmış durumda.
“Mehmet Şimşek ve AKP Başarı Rüyası Görüyor”
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i ve hükümeti eleştiren Karabat, ekonomik yönetimin “başarı” iddialarını sürdürülebilir bir sefalet sistemi olarak nitelendirdi. Karabat, şu ifadeleri kullandı:
> “Evet, ortada bir başarı var. Ama bu utanmazlığın ve sürdürülebilir sefalet sisteminin başarısıdır.”
CHP’den Söz Verisi
Karabat’ın açıklamaları, hükümetin ekonomik politikalarına yönelik sert eleştirilerin yanı sıra CHP’nin sosyal adalet ve ekonomik eşitlik vurgusunu da içeriyor. CHP’li vekillerin, mevcut durumun düzeltilmesi ve vatandaşların alım gücünün artırılması yönünde baskıyı sürdüreceği ifade ediliyor.
Özgür Karabat’ın eleştirileri, hükümetin ekonomik politikalarının geniş kesimler üzerinde yarattığı etkilerin ve artan sosyal eşitsizliğin tartışıldığı bir döneme denk geliyor.