HABERMAX. Cumhuriyet Halk Partisi’nde belediye şirketlerinde görev alan meclis üyeleriyle ilgili tartışmalar yeniden gündeme geldi. CHP’li Bülent Akkılıç, kaleme aldığı sert yazısıyla hem parti içindeki bazı uygulamaları eleştirdi hem de kamuoyuna önemli mesajlar verdi. Akkılıç, “Ya halkı temsil edersin, ya şirketi yönetirsin. İkisini birden yapamazsın!” sözleriyle tepkisini net bir şekilde ortaya koydu.

Akkılıç, Cumhuriyet Halk Partisi’nin temel felsefesine ve ahlaki çizgisine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Cumhuriyet Halk Partisi; kurucu iradenin, halkçı belediyeciliğin ve kamucu ahlakın taşıyıcısıdır.
Bu parti, makam arayışlarının değil; hizmetin, vicdanın ve halkın partisidir.
Bu nedenle bizim yolumuz eğri değildir, duruşumuz bellidir.”
Bülent Akkılıç, 11 Temmuz 2025 tarihli CHP Genel Merkezi yazısını hatırlatarak, belediye meclis üyelerinin belediyeye bağlı şirketlerde görev alamayacaklarına dair kararın açık olduğunu vurguladı. Genel Merkez tarafından verilen bu talimat doğrultusunda, şirket görevlerinin 1 Nisan 2025 tarihine kadar sonlandırılması gerekiyordu.
Ancak Akkılıç’ın ifadesine göre, bazı belediyelerde hâlâ bu kurala uymayan meclis üyeleri var. Bu kişilerin bazıları yönetim kurulu başkanı, üye veya genel müdür olarak görev yaparken, bazıları ise “danışman” adı altında örtülü ödemeler almaya devam ediyor.
Yapılan uygulamaların yalnızca parti disiplinine değil, kamu vicdanına ve siyasi ahlaka da zarar verdiğini belirten Akkılıç, şu sözlerle eleştirilerini sürdürdü:
“Danışmanlık gibi örtülü unvanlarla alınan maaşlar, halkın vergilerinden finanse ediliyor. Bu sistem yalnızca CHP’nin kararlarına değil, halkın temsil hakkına da aykırıdır. Bugün gelinen noktada bu görevlerde ısrar eden bazı isimler hakkında hukuki süreçler başlatılmış, bazıları tutuklanmıştır. Bu tablo Cumhuriyet Halk Partisi’nin değil; partiyi kişisel çıkar aracı hâline getirenlerin ayıbıdır.”
CHP’li Akkılıç, özellikle il ve ilçe başkanlıklarına çağrıda bulunarak bu durumun görmezden gelinmemesi gerektiğini vurguladı. Belediye başkanlarına da açık mesaj verdi:
“CHP il ve ilçe örgütleri bu kuralsızlığı görmezden gelemez.
Belediye başkanları bu konuda açık ve kararlı bir tutum almalıdır.
Tüm belediye meclis üyeleri, ister yönetici ister danışman sıfatıyla görev alıyor olsun, belediye şirketlerinden derhal çekilmelidir.”
Akkılıç açıklamasında, CHP’nin halkçı belediyecilik anlayışını sadece bir slogan olarak değil, uygulamada da yaşatması gerektiğini belirtti. Hesap verebilirlik, şeffaflık ve liyakat ilkelerinin altını çizerek şunları söyledi:
“Vicdan olmadan, ahlak olmadan, şeffaflık olmadan siyaset olmaz.
Cumhuriyet Halk Partisi, halkın hakkını korumakla yükümlüdür.
Bizim görevimiz halkın vergisini liyakatsiz yöneticilere dağıtmak değil; bu kaynağı doğrudan halkın hizmetine dönüştürmektir.”
Bülent Akkılıç’ın çıkışı, sosyal medya ve parti tabanında büyük yankı uyandırdı. “Ya halkı temsil edersin, ya şirketi yönetirsin” çıkışı, partide liyakat, etik ve kamu yararı ilkeleri etrafında daha güçlü bir reformun işareti olarak yorumlandı.