HABERMAX. Son günlerde Cumhuriyet Halk Partisi’ne yönelik “kayyım atanması” iddiaları, özellikle bu ismin Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olacağı yönündeki söylemler, örgütümüzde ciddi tedirginlikler yaratmaktadır. Bu tür iddialar sosyal medyada kutuplaştırıcı söylemleri, çirkin hakaretleri ve dışlayıcı tavırları beraberinde getirmekte, partimizin birliğine ve kamuoyundaki güvenilirliğine zarar vermektedir.
Oysa CHP; baskılara direnen, çözüm üretme yeteneği yüksek, köklü bir halk hareketidir. Bu kültürü yaşatmanın yolu darbe değil diyalog, tasfiye değil uzlaşma, dayatma değil ortak akıldır.
Kriz değil, akıl kazanmalı. Bu mümkündür. Ortak akılla, sağduyu ile…
Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Özel ve Sayın İmamoğlu; kapsayıcı bir geçiş süreci için bir araya gelmelidir. Ne biri dışlanmalı, ne diğeri tasfiye edilmelidir.
Yeni bir tüzükle şeffaf delege yapısı oluşturulmalı, ön seçimlerle katılım artırılmalıdır. Liderlik formülü, partililerin katılımıyla ve uzlaşıyla belirlenmelidir.
2023 seçimleri sonrası oluşan kırgınlıkları dinleyecek, hasarları telafi edecek bir kurul acilen oluşturulmalıdır. Bu kurul, parti içi barışın temel taşı olacaktır.
CHP yalnızca bir siyasi parti değil, Türkiye’nin demokrasi umududur.
Bu umudu diri tutmanın yolu dayatmalardan değil, diyalogdan geçer.
Kılıçdaroğlu’nun tecrübesi, Özel’in örgütsel meşruiyeti, İmamoğlu’nun halk desteği; birlikte değerlendirildiğinde CHP, kırılmadan büyür; parçalanmadan iktidara yürür.
Birlik içinde direnirsek, birlikte kazanırız.