HABERMAX.Cumhuriyet Halk partisi PM Üyesi Doç. Dr. Gökhan Günaydın, Bursa İl Başkanlığı koordinasyonunda düzenlenen program çerçevesinde Gürsu’da zirai üreticiyle bir araya geldi. Ziraat Odası’nın yanı sıra tarlada çalışan işçileri de ziyaret eden Günaydın, gübre fiyatları ve mazot maliyeti başta olmak üzere tüm girdilerdeki fahiş artışlardan şikayetlerin dile getirilmesi üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Günaydın, gübre fiyatının 3 bin liradan 13 bin liraya kadar yükseldiğini, bunun 10 bin liraya düşürülmesinin de başarıymış gibi gösterilmeye çalışıldığını belirterek, “Ne yapacağız? Ya buna seyirci kalacağız ya da başka bir şey yapılmasının mümkün olduğunu göstereceğiz” dedi.
CHP PM Üyesi Gökhan Günaydın’ın tarla ziyaretinde de üreticinin girdi maliyetleri konusunda isyanı vardı.
Bir üretici şunları söyledi:
“Gübre arttı, mazot ikiye katlandı. İşçilikler, her şey maliyete yansıyor. Üreticinin sadece adı kaldı. Üretebilir miyiz diye düşünüyoruz da bu saatten sonra muamma. Kendi kendimize yeten bir ülkeydik, şu an ithalat yapan bir ülke haline geldik. Bakıyoruz, önceden köylümüze çiftçimize destek olan kurumlar vardı. Birçoğu kapandı, bir tane Ziraat Bankamız kaldı. Biliyorsunuz o da şans oyunlarına kaldı, bizim de işimiz şansa kaldı. Tarım Kredi Kooperatifleri vardı, onlar da yasal tefeci durumuna düştü. Bizim ürünümüzde gözleri var, traktörde gözleri var, tarlalarda gözleri var.”“GÜBRE FABRİKALARI ÖZELLEŞTİRİLDİ, PİYASA TEKELLERE KALDI”
Karahıdır’daki görüşmede de maliyetlerden şikayet ön plandaydı. CHP PM Üyesi Gökhan Günaydın devletin geçmişte Türkiye Gübre Sanayi TÜGSAŞ ve Istanbul Gübre Sanayi İGSAŞ eliyle gübre üretiğini hatırlatan Günaydın şöyle dedi:
“Buralarda ürettiğimiz gübreyi Türkiye Zirai Donatım Kurumu aracılığıyla çiftçiye verirdik doğru mu, doğru. Bu gübreyi devlet gerekli zamanlarda sübvanse ederdi. Çünkü çiftçiye gübreyi uygun fiyatta verirsen çiftçi üretmeye devam eder. Ne oldu TÜGSAŞ’ı özelleştirdik İGSAŞ’ı da da özelleştirdik. Türkiye Zirai Donatım Kurumu TZDK’yı da kapattık, böylece gübre, bir avuç tekelin elinde kaldı. Çiftçinin ne zaman gübre ihtiyacı varsa ekim zamanı, gübre zamanı, gübre fiyatlanıyor, gübre zamanı geçtikten sonra gübrenin fiyatı düşüyor. O halde bizim buna bir çözüm yaratmamız lazım. Ne yapacağız, ya buna seyirci kalacağız ya da başka bir şey yapılmasının mümkün olduğunu göstereceğiz. Ne oluyor, 3 bin liradan 13 bin liraya çıkıyor müdahale edecek aracın yok, neyle müdahale edeceğiz? İşte, Tarım Kredi Kooperatifi’ne talimat verdin, 10 bin liraya indirdi. Bu neye yansıyacak? İki şeye yansıyacak, çiftçi ya gübre kullanmayacak ya da daha az gübre kullanacak. Doğru mu, yanlış mı arkadaşlar? İktidardaki kim olursa olsun buna çözüm bulmak zorunda mı, değil mi? Çünkü ya üreteceksin ya da ithal edeceksin. Bu kadar basit.”GÜNAYDIN: “ÜRETİCİ MAZOT FİYATLARINDA İNDİRİM İSTİYOR”
Türkiye’de üreticinin kullandığı mazot fiyatlarının makul bir noktaya çekilebilmesi için uygulanacak yönetimin açık yüreklilikte kamuoyuna anlatılması gereğine işaret eden Günaydın’ın konuşmasından satır başları şöyle:
“Boş atıp tutarak bir şey olmaz. Türkiye’de tükettiğimiz petrolün yüzde 90’ı dışarıdan geliyor. Biz ancak yüzde 10’unu üretebiliyoruz. Dışarıdan gemi ya da boruyla petrolü getiriyorsun rafineriye, işleyip mazot ya da benzine çeviriyorsun, sonra da onu tankerlere yükleyip getiriyorsun petrol istasyonlarına. Fiyat 14 lira 50 kuruş , olmuş. Bunun içinde maliyet ne kadar biliyor musunuz? 6 lira, geriye kalan kalan vergi, ÖTV, KDV. Biz diyoruz ki, çiftçinin kullanacağı mazottan ÖTV, KDV almayalım, vergi almayalım. İktidar diyor ki, olur mu öyle şey? Olmaz! Peki ben de soruyorum, sen gemi sahiplerine bunu ÖTV’siz KDV’siz veriyor musun? Veriyorlar. Peki gemi sahibine veriyorsun da çiftçiye niye vermiyorsun? Gemi sahibi ne yapıyor? Mesela yat var değil mi, Bodrum’da. Oradan yata bineceğim, Yunan adalarına gezmeye gideceğim. Mazot bana 6 lira ama burada Karahıdır’da traktörümü doldurup da bahçeme tarlama gideceksen mazot bana 14 lira 50 kuşuş. Bu adil mi sizce, bence değil.”“ÇİFTÇİYİ İFLAS ETTİRİP TARIMDAN KOPARTIRSAK, BUNUN SONU NE OLUR?”
“Çiftçiyi iflas ettirir de tarlasından kopartırsak. Bunun sonucu ne olacak? Bunu hesap etmek zorundayız. Türkiye’de nüfus yılda 1 milyon artırıyor. Bu yeni bir milyon nüfusa biz sürekli gıda üretmek zorundayız. Ya bu topraklarda üreteceğiz ya dışarıdan ithal edeceğiz. Mazotunu gübreyi bu fiyatlarda verirsen çiftçi üretime devam edemez ama bunları uygun fiyatla sağlamaya devam edersen, Türkiye buğdayını da kendisi üretir, arpasını da, ayçiçeğini de. Şu anda yılda 4 milyar dolar biz tarımsal hammaddede dış ticaret açığı veriyoruz. Bu nedenle bunların tamamını partiler üstü bir mantıkla siyaset üstü bir mantıkla değerlendirmek ve Türkiye’de yeniden tarımı ayaklarının üzerine basacak noktaya getirmek zorundayız ifadelerini kullandı.