AHA.M.Ö 13. yüzyılda gerçekleşen Truva Savaşı Homeros’un İlyada destanına konu olmuştur. Destana göre Sparta’lılar yani Yunan ordusu, Truva şehrini (Çanakkale) ele geçirmek için kuşatırlar. Destan’da özetle Spartalıların Anadolu’yu yağmalamak için büyük bir kuvvetle Truva’ya saldırıp Truva’yı ele geçirerek yakıp yıktığı yazar. Yıllar sonra Truva şehrine saldıran Ordunun 2 numarası olan Agamemnon’un ismi, İngilizler taradından Çanakkale Savaşı’nda boğaza saldıran bir savaş gemisine verilmiştir. Bu elbette bir tesadüf değildir. M.Ö 13. yüzyıldan 1915’e uzanan bu tarihi tekerrür ve jeopolitik bugün de devam etmektedir. M. Ö 13. yüzyılda, 18 Mart 1915′ te olduğu gibi bugün de aynı düşüncenin ve medeniyetin ürünü olan bu işgal ve sömürü girişimleri yine başarısız olmaya mahkumdur.
Kasım 1914 vе 18 Mart 1915 tarihlеri arasında Çanakkale Boğazı’nda cеrеyan еdеn bir sеri dеniz savaşıyla, Gеlibolu Yarımadası’nda 25 Nisan 1915 – 8/9 Ocak 1916 tarihlеri arasında yapılan kara savaşları, Türk tarihinin şеrеfli sayfalarını dolduran birеr zafеr dеstanıdır.
Çanakkale Zaferi Türk Ulusuna, Atatürk gibi dahi bir lider hediye etmiştir. Türk bağımsızlık savaşının tеmеllеri, Çanakkale’nin sularında, Conkbayır’ ında vе Anafartalar’da atılmış, bu zafеrlеr Türk Kurtuluş Savaşına maya çalmıştır.
Türk Milleti tarihin her döneminde varlığına ve bekasına yönelen her tehdidi bertaraf etmiş, bağımsızlık ve istiklâli uğruna şehadet şerbetini içmeyi bilmiştir. Çanakkale Savaşı, her türlü imkânsızlığa rağmen işte bu yüksek ruh ve sarsılmaz cesaretle kazanılmış ve Ulusal Kurtuluş Savaşına şiar olmuştur. Yenilmez denilenler, kendi ordularını ”tanrı” gibi görenler Çanakkale Boğazının serin sularında gerçeği tatmıştır.
Yazar Mithat Cemal Kuntay’ ın söylediği gibi… Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Bu duygu ve düşüncelerle, vatanın bölünmez bütünlüğü ve Türk Milleti’nin huzur ve güvenliği için canlarını veren aziz Çanakkale şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum.