İşini severek ve bilinçli olarak yaptığını dile getiren Oğuz, 6 yıldır otobüs şoförlüğü yapıyor. İşini severek yaptığını vurgulayan Oğuz, yaşadığı olayı şu sözlerle anlattı:
“Otobüse binen yolcularımız bizim misafirimiz, kesinlikle müşteri gözüyle bakmıyoruz. Olayın yaşandığı akşam, 29 numaralı hatta, saat 18:15 sularında eski Çocuk Hastanesi’nin orada durdum. Arabam biraz yoğundu, vatandaşımızın biri bindi, rahatsız olduğunu söyledi. Ben de önce engelli zannettim daha rahat binebilmesi için orta kapıyı açtım. Sonra yüzüne baktım, sararmış olduğunu, kendinde olmadığını gördüm. Yer açarak hemen arkamdaki koltukta oturan yolcudan müsaade istedim, sonra göğsünü açtım. Baktım durumu biraz farklı. Hemen ambulansı aradım, amirlerimi aradım sonra yola devam ettim. Faruk Bey’in daha kötü olduğunu, kendinde olmadığını fark ettim. İsminin Faruk olduğunu sonradan öğrendim. Amirlerimin bilgisi doğrultusunda Şehir Hastanesi’nin acil kapısına kadar giriş yaptım. İlk yardım sedyesini getirdim, kucakladım, koydum. Belediyemiz’in vermiş olduğu ilk yardım kursunda aldığımız eğitimlerin çok yardımını gördüm, kalp masajı uyguladım, biraz kendine gelir gibi oldu.”
63 yaşındaki Faruk Özcan’ın koah hastalığıyla mücadele ettiğini, daha önce iki kez kalp krizi geçirdiğini öğrendiğini belirten Oğuz, “Hastanenin kapısında durumu daha kötü oldu, konuşamaz hale geldi. Gözlerinde beni kurtarın ifadesi vardı. Ben de elimden geleni yapmaya çalıştım. İnsanlık görevimi yaptım. Tabii ki burada öncelik insan sağlığı. Bu durumda olmaktan dolayı biraz hüzünlüyüm” dedi.
Büyükşehir Belediyesi otobüs şoförü Aziz Oğuz’un bilinçli ve soğukkanlı ilk müdahalesi ile hayata tutunmayı başaran Faruk Özcan, Şehir Hastanesi’nde tedavi gördükten sonra taburcu oldu. Doktorun, geç kalınsaydı hayati tehlikenin devam edeceğini belirtmesi üzerine Özcan, hastaneden çıktıktan sonra şoför Oğuz’u 2.5 saat durakta bekledi ve ağlayarak teşekkür etti.
Hastayı acil serviste sağlık ekiplerine teslim ettikten sonra yolcuları olduğu için yola devam ettiğini söyleyen Oğuz, “Hastayı yerleştirdikten sonra adını soyadını öğrendim. Yolcularım olduğu için servise devam ettim. Ertesi gün 9:30’da hastaneden çıkmış, evine gitmeden beni bulmaya çalışmış. Durakta 2.5 saat beklemiş. Doktor, ‘Eğer seni getiren kişi 15 dakika daha gecikseydi hayatını kaybedebilirdin’ demiş. O da bana geldi. Boynuma sarıldı, ağlayarak çok teşekkür etti. Belediye Başkanımız’a, Daire Başkanımız’a, amirlerimize, müdürlerimize çok teşekkür etti. Ben insanlık görevimi yaptım, Allah sağlık sıhhat versin. Ben de Başkanımız’a teşekkür ederim” dedi.
