HABERMAX. Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi’nin 6 Ekim’de toplanan 3. Genel Kurulunda oy birliğiyle aldığı kararlardan biri de yukarıdaki başlığı taşıyordu. AKP merkezli bir iktidar blokunun çoğunluğu oluşturduğu bugünkü TBMM, ülkemizin gördüğü en gerici bileşime sahiptir. Bu gerici yığınak Türkiye’nin Cumhuriyet Devrimine büyük bir darbe indirmiş bulunmaktadır. Mevcut Anayasa’da değiştirilmesi teklif bile edilemeyecek “Cumhuriyetin nitelikleri” pratik olarak yok edilmiştir. AKP’nin iktidarda olduğu Türkiye’de “toplumun huzurunun, milli dayanışma ve adalet anlayışının” esamesi okunmamaktadır. Ortada “insan haklarına saygı” falan yoktur. “Demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti” deyiminin bütün sözcüklerinin üstünde tepinilirken Atatürk’ün adının anılmaya devam edilmesi, halkla alay etmekten başka anlama gelmemektedir.
12 Eylül darbecilerinin ön ayak olduğu 1982 Anayasası AKP’li yıllarda defalarca değişikliğe uğratıldı. Her değişiklik Cumhuriyet’in kuyusunun kazılması doğrultusunda yeni bir adım anlamına geldi. Öyle ki, 2017 değişikliği, 1876 sonrasının tüm anayasal birikimi çöpe atılarak, AKP ve Erdoğan’ın üzerine ısmarlama elbise gibi biçilmişti.
Şimdi yepyeni bir anayasa yapacaklarmış! AKP’nin böyle bir gündemi açma ehliyeti yoktur.
Muhalefet partilerini de uyarıyoruz! Yıllar önce AKP’den Türkiye’yi demokratikleştirmesini bekleyenler çıkmıştı. Bugün bir kez daha Kürt sorununun çözülmesi üstüne bir demagoji piyasaya sürülüyor. Kimse bu oyuna gelmemelidir. AKP’nin “çözüm süreçlerinde” geçmişte kan ve terörden başka bir şey görmedik. Toplumumuz malum süreçten etnik temellerde daha da ayrışarak çıktı. Aynı senaryo bir kez daha sergilenirse, zaten yangın yeri halindeki Ortadoğu’da tarihsel bir felaketle karşılaşırız.
Halkımızın hiçbir başka hesap uğruna bu senaryonun içine çekilmesine göz yummayacağız.
AKP ile masaya oturmaya kalkanlara işçiler, çiftçiler, öğrenciler, aydınlar da sessiz kalmayacaktır.
Anayasa değil, önce Türkiye değişmelidir!
Adaletin, insan haklarının sürekli ihlal edildiği, benzersiz bir yoksullaşmanın görüldüğü, laikliğin ortadan kaldırıldığı, gençlerimizin uyuşturucuya tutsak edildiği, her yıl katliam boyutunda iş cinayetlerinin yaşandığı, kadınların saldırıya uğradığı ve öldürüldüğü, egemenliği NATO gibi vesayet araçlarıyla ayaklar altına alınan Türkiye değişmelidir. Gerçek gündem işte bunlardır.
Halkımız bunlar için ayağa kalktığında laik bir emekçi Cumhuriyeti’ni yaratacak, Cumhuriyet’in tarihsel kazanımlarını temel alan bir anayasayı da o zaman ortaya çıkaracaktır.
Önce, başta AKP iktidarı olmak üzere bugünkü egemen düzenin tüm unsurlarına son verilmelidir. Bu mücadeleler bugün anayasa yapmaya kalkışanları tarihin çöplüğüne süpürecektir. Tekrar ediyoruz; bu Meclisin anayasa yapma yetkisi yoktur. Kimse iktidarla bir anayasa masasına oturmamalıdır.
Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi Yürütme Kurulu