Başkan Soyer 15 yılın hafızasıyla yola çıkıyoruz

EHA.İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in, kentin geleceğini İzmirliler ile birlikte planlama hedefi doğrultusunda yaşama geçirdiği İzmir Buluşmaları’nın ikincisi “Tarım ve Sağlıklı Gıdaya Erişim” başlığıyla gerçekleştirildi. Katılımcılar önümüzdeki 5 yılın sonunda tarım sektörü ve sağlıklı gıda adına nasıl bir İzmir hayal ettiklerini dile getirdi.

İzmir’i katılımcı bir anlayış doğrultusunda kentlilerle birlikte yönetmeyi hedefleyen Büyükşehir Belediyesi, günümüzün en önemli sorunlarından biri olan  “Tarım ve Sağlıklı Gıdaya Erişim” konusunu masaya yatırdı. İzmir Buluşmaları adı verilen etkinliğin ilkinde Kültürpark’ın geleceğine ilişkin kentlilerin görüşlerine başvuran İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ikinci buluşmayı tarım ve gıda alanında gerçekleştirdi. Aralarında önemli uzmanların da yer aldığı çok sayıda İzmirli, İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde bir araya geldi. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen İzmir Buluşmaları, turizm, doğa ve bilgi toplumu gibi farklı konuları gündeme alarak devam edecek.

Ortak akıl, kolektif zekâ vurgusu
Tüketiciler, üretici birlik ve kooperatifleri, ziraat odaları ve ihracatçı birliklerinin temsilcileriyle tarım ve gıda sektörüyle ilgili farklı kesimlerden katılımcıların yer aldığı toplantının açılış konuşmasını Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer yaptı.
İzmir’le ve İzmirli olmakla bir kez daha gurur duyduğunu dile getiren Başkan Soyer, “Bugün görevdeki 100’üncü günüm. Başından beri gördüğüm şu; bizi Türkiye’nin diğer kentlerinden ayıran en önemli özellik ‘ortak akıl ve kolektif zekâ’ ortaya koyma yönündeki irademiz oldu. Bundan sonra da böyle olacak. Demokrasinin 5 yılda bir sandığa gitmekten ibaret olmadığının, bir yaşam kültürü olduğunun farkındayız. Bu nedenle İzmir gibi bir şehrin olağanüstü potansiyelini ortak akılla yarabiliriz. Onun imkânlarını ancak ortak akılla hayata geçirebiliriz. ‘Ben en doğrusunu biliyorum, en iyisini yaparım’ dediğiniz zaman o büyük potansiyel ıskalanır. Katılımcı bir anlayışla şekillenecek bir yönetim modelini arzuluyoruz” şeklinde konuştu.

15 yılın hafızasıyla yola çıkıyoruz
Üretici veya tüketici olarak tarımla ilgili tüm kesimlerin temsilcilerini İzmir Buluşması’na davet ettiklerini vurgulayan Başkan Tunç Soyer şöyle devam etti: “Bugün hep beraber bu önemli konu üzerinde beyin fırtınası yapacağız. Tarım ve turizm; İzmir’in en temel iki dinamiği. Türkiye’de tarım politikalarıyla ilgili çok sözümüz olabilir. Ama biz biliyoruz ki yerelde bir başka tarım politikası geliştirmek mümkün. 15 yıl boyunca İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin başta Sayın Aziz Kocaoğlu ve bürokrat arkadaşlarımız olmak üzere geliştirdiği bir tarım politikası var. 15 yılın hafızasıyla yola çıkıyor olmak çok kolaylaştırıcı bir şey. Şu anda o çıtayı biraz daha yukarı çıkarmanın mümkün olduğunu biliyoruz. İzmir’de ortaya koyacağımız politikaların diğer kentlerimize örnek olacağını biliyoruz. İnanın bu mümkün ve bu heyecanı taşıdığımız için buradayız.”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Türkiye’nin çok çeşitli tarım ürünlerini ithal etmek durumunda kaldığına dikkat çekerek, ithalatın önüne sadece üretimin desteklenmesiyle geçilebileceğini söyledi. Tüm katılımcılardan 5 yılın sonunda bulunmayı hayal ettikleri konumu anlatmalarını isteyen Başkan Soyer, “Bunu konuşalım istiyorum. 5 yıl sonrasının hayalini kuralım ve buradan bir hedef ortaya çıkarmaya çalışalım” dedi.

Planlı üretim dönemini başlatıyoruz
Tarım Bakanlığı’nın yapması gereken bir çalışmayı İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak üstlendiklerini açıklayan Başkan Tunç Soyer, “Üreticinin hangi havzada, neyi, ne kadar üreteceğini, hangi fiyattan satacağını bilmesini sağlayacak, planlı üretim sürecini başlatıyoruz” diye konuştu.

5 yılda 1 milyar liralık ürün alınacak
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin geçmiş 12 yıl içinde üreticilerden 470 milyon liralık ürün alımı gerçekleştirdiğini ifade eden Soyer, önümüzdeki 5 yıl içinde bu rakamı 1 milyara çıkaracaklarını müjdeledi.

Tarım alanlarını imara açmayacağız
Başkan Soyer, bir katılımcılar arasında yer alan bir üniversite öğrencisinin tarım alanlarının korunması yönündeki görüşlerini dile getirmesi üzerine “Biz tarım alanlarını imara açmayacağız, biz koruma alanlarını imara açmayacağız, tarım topraklarımızı koruyacağız” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak gıda kontrol laboratuvarı kuracaklarını da açıklayan Soyer, laboratuvarın önümüzdeki yıl hizmete açılacağını müjdeledi.

Halde kooperatif kotası uygulanacak
Köy-Koop İzmir Birliği Başkanı Neptün Soyer de üretici kooperatifleri için adına önemli bir girişimde bulunduklarının haberini paylaştı. İzmir’de Türkiye’ye örnek olacak tarımsal kalkınma kooperatiflerinin varlığına dikkat çeken Neptün Soyer, “Yasaya göre hallerde yüzde 20 oranında üretici örgütlerine yer verilir. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Kaynaklar’daki halinde bu uygulama için hazırlıklarımızı yaptık. Yüzde 20 halde yer almak, üretici kooperatifleri ve tüketici kooperatifleri ile Kaynaklar’daki halde el ele olmak istiyoruz”

Gündeme getirilen bazı öneri ve düşünceler:

“Neyi tüketeceğimize şirketlerin karar vermesini istemiyoruz, sağlıklı gıda üreten küçük aile şirketlerinin gelişmesini istiyoruz.”

“Gıda topluluklarının sayısının artmasını ve güçlenmelerini istiyoruz.”

“5 yıl sonra bir anne olarak bütün kantinlerde sıfır atık hedefine ulaşılmasını istiyorum. Hazır paketli gıdaları görmek istemiyorum ve çocuklarımızın sağlıksız beslendiğini düşünüyorum.”

“Gençlerin tarım sektöründe daha yoğun yer alması gerektiğine inanıyorum”

“Seferihisar’da kurduğunuz Can Yücel Tohum Merkezi gibi örneklerin ve tohum takas şenliklerinin tüm ilçelerde yaygınlaşmasını istiyorum.”

“Pazaryerlerinin bitkisel atıklarını tarımsal bitki besin maddesine dönüştürebiliriz.”

“Agro turizmin geliştirilmesi ve bu kapsamda 50 tematik köy kurulduğunu hayal ediyorum.”

“Eşrefpaşa Hastanesi’nde tarım işçilerine yönelik hizmet verebiliriz.”

“Tahtalı Havzası’nda kontrolsüz çoğalan balık popülasyonunun önlenmesi için balıkçılık yapılması mümkün olabilir mi?”

“İzmir modelinin devlet politikası hâline geldiği bir Türkiye hayal ediyorum. Çiftçiliğin güvenli bir meslek haline geldiği bir Türkiye hayal ediyorum. Bütün Türkiye İzmir’i izliyor.”

“Mevsimlik işçiler için sağlıklı altyapıya sahip çadır kentler kurulmasını istiyorum.