Dolar 32,3160
Euro 35,0396
Altın 2.455,08
BİST 10.184,57
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Az Bulutlu
İstanbul
19°C
Az Bulutlu
Per 21°C
Cum 24°C
Cts 24°C
Paz 24°C

Başkan Erbaş, Sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz

Başkan Erbaş, Sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz
4 Şubat 2022 20:56 | Son Güncellenme: 4 Şubat 2022 20:59
301

HABERMAX.Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Şırnak’ın Cizre ilçesindeki Hz. Nuh Camii’nde hutbe irad etti, Cuma namazı kıldırdı

Aziz Müslümanlar, Kıymetli Kardeşlerim!

Hz. Nuh aleyhisselamın “Ya Rabbi beni mübarek bir indirilişle indir.” diye dua ettiği ve gemisinin indiği bu mübarek topraklardan sizleri selamlıyorum.

Sibernetik ve robotik bilimin kurucusu İsmail Ebul-iz El Cezeri hazretlerinin, divan sahibi büyük mütefekkir Şeyh Ahmed el-Cezeri’nin, tecvit ilminin kurucusu Ebü’l-Hayr Şemseddin Mahmud el-Cezeri’nin, büyük tarihçi İbnü’l-Esîr el-Cezeri’nin memleketi olan Şırnak Cizre’den, Hz. Nuh Camii’nin minberinden sizleri selamlıyorum. Allah’ın selamı, rahmeti, mağfireti, bereketi hepinizin üzerine olsun.

Aziz Kardeşlerim!

Biz biliyoruz ki Nuh aleyhisselam, İbrahim aleyhisselam, İsmail aleyhisselam, Musa aleyhisselam, İsa aleyhisselam… Velhasıl Hazreti Adem’den Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.s.) Efendilerimize kadar bütün Peygamberler, İslam’ı yeryüzünde bir nimet olarak tüm insanlığa tebliğ etmek üzere Rabbimiz tarafından görevlendirilmişlerdir. Son Peygamber Hazreti Muhammed Mustafa’nın (s.a.s.) vefatından yedi sene sonra Ashab-ı Kiram’dan beş yüz kadarı bu mübarek beldeleri İslamlaştırmak için gelmişler, topraklardan önce gönülleri fethetmişler. İşte 1400 küsür senedir onların sayesinde bu mübarek beldelerde ezanlar okunmuş. İnşallah kıyamete kadar da okunmaya devam edecektir. Onların bırakmış olduğu ilim, irfan, bilgi, hikmet medeniyetinin bu emaneti üzerine alan alimlerimiz, mütefekkirlerimiz bugüne kadar bu emaneti en güzel bir şekilde taşımış ve bizlere kadar getirmişler. Bizler de inşallah şu gördüğümüz gençlerle beldemizin, şehrimizin çocuklarıyla, almış olduğumuz ilim, irfan, bilgi, hikmet medeniyetini gelecek nesillere intikal ettirme yolunda hep birlikte büyük bir gayret içerisindeyiz inşallah. Bizim medeniyetimiz, ilim, irfan medeniyetinin yanında aynı zamanda sevgi medeniyetidir, muhabbet medeniyetidir, kardeşlik medeniyetidir.

Resûlullah Efendimiz (s.a.s.) buyurmaktadır ki; “Sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de gerçekten iman etmiş olamazsınız.” İşte biz bu emaneti üzerimizde taşıyoruz ve hakkını vermeye gayret ediyoruz. Biz biliyoruz ki alemlere rahmet olarak gönderilen Hazreti Muhammed Mustafa Efendimiz (s.a.s.) Arafat’ta Veda Hutbesi’ni okurken bütün insanlığa şöyle seslenmişti: “Size iki şeyi emanet ediyorum. Bunlara sarıldığınız sürece yolunuzu sapıtmazsınız: Bunlardan biri Allah’ın Kitabı Kur’an-ı Kerim, diğeri de Resulünün Sünnetidir.” İşte o iki emaneti Medine-i Münevvere’den kalkıp buralara Diyanet İşleri Başkanlığı

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Şırnak’ın Cizre ilçesindeki Hz. Nuh Camii’nde hutbe irad etti, Cuma namazı kıldırdı

Aziz Müslümanlar, Kıymetli Kardeşlerim!

Hz. Nuh aleyhisselamın “Ya Rabbi beni mübarek bir indirilişle indir.” diye dua ettiği ve gemisinin indiği bu mübarek topraklardan sizleri selamlıyorum.

Kur’an-ı Kerim’in ilkeleriyle yaşamak, Kur’an-ı Kerim ne diyorsa onu yerine getirmek, hangi şeylerden men ediyorsa onlardan uzak durmak, Allah’ın Resulü Muhammed Mustafa Efendimiz (s.a.s.) Kur’an’dan aldığı ilhamla ve vahiyle nasıl yaşamışsa öyle yaşamak. İşte bu toprakları şereflendiren iki büyük miras, Allah’ın Kitabı Kur’an-ı Kerim ve Resulü’nün Sünneti. Bu topraklar, bu iki büyük mirasla şereflendi. Bu toprakların gençleri Kur’an ve Sünnetle şereflendi, Allah Resulü Efendimizin yaşantısını yaşayarak şereflendi. Biz de bugün okullarımızla, mekteplerimizle, camilerimizle, camilerimizdeki derslerle, cami dersleri ile, hocalarımızın vaaz ve irşatlarıyla, muallimlerimizin ilim, irfan, bilgi, hikmet yolundaki mücadeleleri ile çocuklarımıza, gençlerimize hizmet etmeye çalışıyoruz.

Aziz Kardeşlerim!

Aziz Kardeşlerim!

Bu nimetin kadru kıymetini iyi bilelim. Rabbimiz ne diyorsa, işte Kur’an-ı Kerim önümüzde, onu yaşamaya çalışalım. Sevgili Peygamberimizin (s.a.s.) bütün hadis-i şerifleri elimizde, önümüzde, ona göre, sünnete göre hareket etmeye çalışalım. Her varlık, her yaşayan mutlaka ölecektir. Baki olan Allah’tır. Ne kadar yaşarsak yaşayalım bu can bu tenden gidecektir. Gönlümüz onu arzu ediyor ki, son nefesimize kadar İslam nimetini üzerimizde taşıyarak yaşayalım. Yalandan, iftiradan, dedikodudan, gıybetten uzak duralım. Toplumumuzun huzurunu bozacak yaşantılardan uzak duralım.

Biraz önce okuduğum ayet-i kerimede Rabbimiz buyuruyor ki; “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Beraberindeki tövbe edenler de dosdoğru olsunlar. Hak ve adalet ölçülerini aşmayın. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görmektedir.” Dosdoğru olursak, takva sahibi olursak, Kur’an-ı Kerimin istediği ölçüde bir Müslüman olursak, işte o zaman huzurlu bir topluma kavuşacağız.

Hadis-i şerifte ise Allah Resûlü (s.a.s) şöyle buyurmaktadır: “Şüphesiz, doğruluk insanı iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğruluktan ayrılmazsa Allah katında sıddîk olarak tescillenir. Yalan insanı kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi devamlı yalan söyler, yalan peşinde koşarsa Allah katında yalancı olarak tescillenir.”
Aziz Kardeşlerim!

İşte başından beri söylediğim gibi bütün peygamberlerin son Peygamber Hazreti Muhammed Mustafa Efendimizin (s.a.s.) ve onların tabiileri olan alimlerimizin, mütefekkirlerimizin bizlere emanet etmiş olduğu Kur’an ve Sünneti yaşayalım. Gençlerimizi, çocuklarımızı, kızlarımızı, ailelerimizi işte bu büyük nimet olan İslami ilkelere göre yaşatmaya çalışalım. Üzerimizdeki Peygamberlerin, alimlerin, sahabenin emaneti olan bu ilkeleri hakkıyla yerine getirecek şekilde çalışalım. Cenab-ı Hak bu yolda hepimizin muvaffak eylesin. Cenab-ı Hak gençlerimizi, çocuklarımızı, neslimizi sırat-ı müstakimden ayırmasın.Aziz Kardeşlerim!
İşte başından beri söylediğim gibi bütün peygamberlerin son Peygamber Hazreti Muhammed Mustafa Efendimizin (s.a.s.) ve onların tabiileri olan alimlerimizin, mütefekkirlerimizin bizlere emanet etmiş olduğu Kur’an ve Sünneti yaşayalım. Gençlerimizi, çocuklarımızı, kızlarımızı, ailelerimizi işte bu büyük nimet olan İslami ilkelere göre yaşatmaya çalışalım. Üzerimizdeki Peygamberlerin, alimlerin, sahabenin emaneti olan bu ilkeleri hakkıyla yerine getirecek şekilde çalışalım. Cenab-ı Hak bu yolda hepimizin muvaffak eylesin. Cenab-ı Hak gençlerimizi, çocuklarımızı, neslimizi sırat-ı müstakimden ayırmasın.

Objektif, tarafsız, şeffaf, hakaret olmadıkça her görüşe saygılı olmaya çalışıyoruz, sağı solu olmadan bütün siyasi haberlerinizi yayınları...
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Mesaj Gönder
Merhaba, yayınlanmasını istediğiniz mesajınızı bize iletin, yayınlayalım.