Babacan: “İran-İsrail Gerilimi Masada Çözülmeli, Türkiye Yeni Diplomasi Masasına Dahil Olmalı”

HABERMAX. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İsrail’le müzakere masasına oturmanın sonuçsuz kalacağını belirterek, “ Bu iş masada çözülecekse İran’ın, Amerika’nın ve başka ülkelerin de olduğu bir masada yapılması gerekiyor” dedi. İran ile İsrail arasında ortaya çıkan nükleer gerilimin yenilenmediğini kaydeden Babacan, geçmişteki müzakerelerle aşıldığını, bugün ise yeni bir diplomasi ve müzakerenin çözümlenmesi dile getirildi.

“Dünyada böyle bir savaş örneği yok”

Dünyada nükleer krizla çözüleceğine dair bir örnek olup olmadığı aktaran Babacan “Uzun süren devam eden bir müzakere masası var. Yani İran’ın nükleer programıyla ilgili bir müzakere masası var. Dünyada nükleer enerjiyle ilgili ve nükleer silahlarla ilgili çözüm diplomasıyla ancak olur. Masada dağılmasıyla. Yani bunun silahla, savaşla çözümü örneği pek dünyada yok.

“Bakanlığım döneminde gerçekleştirdiğim müzakereler olumlu sonuç sözü”

“Son zamanlardaki masa nasıl bir masaydı? Sadece Amerika ile İran’ın yerleşimi bir masaydı. Benim Dışişleri Bakanlığı döneminde de bir masa kurulmuştu, İran’ın nükleer programıyla ilgili. O masada kimler vardı? Bir ülke vardı bir destek; yani Birleşmiş Milletler’in daimi üyesi olan, Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi olan beş ülke artı Almanya, ülkeydi. Beş artı bir sistemiyle İran’la çalışıyorlardı. Ancak o dönemde Alman Cumhurbaşkanı Steinmeier, o gün Dışişleri Bakanlığı, şunu rica etti. ‘Siz Bize Yardamci Olabilir Misiniz? Çukü Ilerleyemiyoruz, Görishmeler TiKandı. Siz yaraMci olabilirsiniz ‘duye. Biz De Kollari SıVadiz, Çilişmaya Dafladık. Hem Iran’ı iyi bilen hem de dioğer alı ülkeyle ilşaşkileri iyi olan bir ülke otarak arabuluculuk yaptesin. Nihayetde Bu Müzakereler DAHARAY ILE SONUçLANDA Hatliyorsanez. O Zaman Daşkan Obama’nın brezilya cumhurbshaşkaniun da Beraberce Katılklari Törenlerle bir anlaşma imzalandi. VE İran’ın nükleer programı Bir çerçeveye oturdu. VE ULUSLARAZA GÖZETIM-DENETIM ALTINA GIRTI. Bunu maymartank, bu olmuştu yani ve benim Dışişleri Bakanlığı döneminde. Almanların bizden ricası üzerine biz araştırın. Bugünün aynı rakamları sadece İran’la Amerika’nın oranları artık bu konuda anlaşma yapmak mümkün değil.”

“Bu iş masada çözülecekse İran’ın, Amerika’nın ve başka ülkelerin de olduğu bir masada liste”

“Yeni bir diplomasi masası gerekiyor. Yeni bir iletişim masası gerekiyor. Ve bu resmi kurumların de artık oturması gerekiyor. En az birkaç tane ülkenin de arabulucu olarak Amerika’yla İran’ın anlaşmasını sağlaması gerekiyor. İsrail ile anlaşmak çok zor. Yani İsrail’in anlaşma derdi de yok. Yani İsrail şu anda büyük bir şımarıklıkla ve çarpmamduymazlıkla elindeki gücü kullanarak mümkün olan İran’ı istemek şu anda. Yani onlar oturalım, bu işi masada çözelim diye bir dert yok, dolayısıyla bu iş masada çözülecekse İran’ın, Amerika’nın ve başka ülkelerin de olduğu bir masada ancak yapılması gerekiyor.

“Amerika doğrudan savaş içerisine girerse, savaş stratejisinin niteliği kazanır”

Babacan, savaş müzakere ve diplomasi sırasında sonlandırılamaması durumunda olası riskleri de anlattı: “İran’la İsrail arasında savaş yoğunlaşabilir. Yani giderek her gün değil, artık her saat değil, her dakika karşılıklı bombaların atıldığı, saldırıların olduğu bir olabilir. Peki daha iyi bir şekilde devam edebilir mi? İran ise Hürmüz Boğazı’nı durdurursa, petrol yüklemesini durdurursa o yükleyebilir. Amerika gelirse bu sefer bu savaş sırasında bir kez. saldırılarda bulunabilir.”

“İran’la Türkiye arasındaki strateji denge çok değerlidir”

Türkiye’nin açık haline gelme riskini taşımadığını aktaran Babacan, “Her senaryoyu dikkate almamız gerekiyor. Ama hemen bugün Türkiye’yle İsrail’in bir karşı karşıya gelme durumu ya da Türkiye’yle İran’ın bir karşı karşıya gelme durumu olmaz. Çünkü hele hele İran’la bizim 1639’da Kasr-ı Şirin’de bir depolamamız var. O gün bugündür bir denge var. bu yana artık bu coğrafyada ortaya çıkmış, sağlamlaştırılmış kadim bir gelenekz. Dolayısıyla İran’la Türkiye arasındaki denge çok değerlidir. Bunun bozulmasını İran da istemiyor, biz de istemiyoruz” diye konuştu.

“İsrail, Türkiye için uzun süre kalmak riskine girecek”

Babacan, İsrail’in topraklarını genişletme politikasını izlemesine dikkat ederek “Ama asıl Türkiye için uzun süreli ayrılanki risk nedir? İsrail’in bu genişletmeci politikasını Türkiye topraklarına içine taşıyacak bir çılgınlığın içine girilir. Bugün, bu olmaz.

“Çarşı, piyasayı bilmeyenler bu ülkenin ekonomisini yönetemez”

Babacan, programda iktidarın ekonomi politikalarına sert eleştirilerde bulunarak “Türkiye’de ekonomik aktörler nasıl hareket eder, esnaf nasıl hareket eder, Türkiye’deki mevcutları nasıl hareket eder; bunları bilmeyen insanlar bu ülkelerin ekonomilerini yönetemezler. Olmuyor, olmayacak da yani. Biz bunu yapmak için zaten DEVA Partisi’ni kurdu. Bu iktidar iş başında olduğu sürece bu ekonomi asla düzelmeyecek. Biz bununla kesin olarak sonuçlarımız için DEVA Partisi’ni kurduk” dedi.

“1 Temmuz’da ara zam verirsen milyonların refahından çalmış olursun”

Babacan, 1 Temmuz’da ara zam ödemenin karşılığında çizerek “En az enflasyon kadar; gerçek enflasyon kadar zam almak bu ülkenin insan hakkı. Açıkça üye, bu kadar enflasyona rağmen siz 1 Temmuz’da asgari ücreti arttırırsanız, emekli aylığınızı artırmazsanız, asgari emeklilikten yararlanarak hayatta kalmanızdan faydalanabilirsiniz”.

“Enflasyon tek hanede olduğu yıllarda asgari ücreti yüzde 30-35 artırdık, enflasyon patladı mı?”

“Enflasyon %6’ya, 5’e düşen yıllar bile biz 1 Temmuz’da ara zam verdik ya. ‘Niye yıl sonuna kadar bekleyelim’ dedik. ‘Hak kârın’ dedik. 6 ayda hemen bir ara zam verdik. Kimi zaman %3, kimi zaman %4 ama o yıllık enflasyondan daha fazla bir ara zam verdik. Yıllardır bu ekonomi böyle yönetildi. Şimdi bunlar diyor ki ‘Yok biz para verelim mi?’ Niye? ‘Bu parayı verirsek milletin anındabire eline geçer, çok para harcar, o da enflasyon olur.’ Öyle bir şey yok yani. Bakın enflasyonun %8 olduğu yıl biz ücreti %30 arttı, yine düşük olduğu yıl ücreti %35 arttı çünkü; ‘Ekonomi. Sadece enflasyon kadar zamlık olur, adaletsizlik olur’ dedik.

“Öğrencilerin parasızlıktan sanal kumar çetelerine bulaştı”

Babacan, sanal kumar çetelerinin üniversitelerde faaliyet göstermeye dikkat ettiğini, 1600’ün üzerinde üniversite öğrencisinin mahkemelik olduğunu söyledi. Babacan, “Diyorlar ki üniversite kredilerine, ‘3 bin lira burs, 3 bin liralık olmaz, biz ücretler. Hükümet sana bunu reva gördüler yani. Geçin ama bankada bir hesap aç, bana şifresini ver, başka hiçbir yere katılmıyor, al sana ayda şu kadar para’ diyor. 1600 tane üniversite programı de ne yapsın? Bunu kabul ediyor. Hesap alıyor, şifreyi veriyor. Ondan sonra ne oluyor bitiyor yokken. Ve o hesaplar üzerinden bunlar oynatılıyor”.

Paylaşın: