HABERMAX. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Yeni bir yol, DEVA yolu” açılımıyla gerçekleştirilen DEVA Partisi Büyük Kongresi’nde yaptığı merkez siyasette birlik ve beraberlik çağrısını yineledi. KRT TV’de yayınlanan “KRT soruyor” programında gazeteci Elif Doğan Şentürk ve Sedat Bozkurt’un sorularını yanıtlayan Babacan, “İktidar ile muhalefeti yakında kol kola görürsek şaşırmayalım” sözlerine de açıklık getirdi. Muhalefeti imar rantı üzerinden eleştiren Babacan, ana muhalefet partisine Altılı Masa’da imzalanan ‘imar rantı metnini’ uygulamaya koyma çağrısı yaptı. Babacan, terör örgütü PKK’nın silah bırakmasına ilişkin siyasette yaşanan son gelişmelerle ilgili de diyalog ve çözüm gayretinin Türkiye için faydalı olacağını dile getirdi.
“Sapasağlam bir çözüm paketi hazırladık”
Babacan, kongre sonrası hem DEVA Partisi’nin hem de Türkiye’nin yeni bir yola gireceğini belirterek, “Partimiz kurulalı 4 buçuk yıl oldu ve bu sürede iki seçim geçirdik, çok ciddi bir teşkilatlanma tecrübesi yaşadık. Bütün bu tecrübe birikimiyle ve yenilenen kadrolarımızla beraber Türkiye’nin yarınları için yoğun bir şekilde çalışmaya devam ediyoruz şu anda. Peki niçin yeni bir yol dedik? Çünkü partimiz kurulduktan sonra biliyorsunuz bizim sapasağlam bir parti programımız vardı. Bu parti programımız çok geniş istişarelerle hazırlandı ve gerçekten Türkiye’nin sorunlarına çözüm olacak sapasağlam bir paketi ortaya koyduk. Ve her alanda hazırladığımız eylem planlarıyla da ülkenin nasıl yönetileceği konusunda bugüne kadar görülmemiş bir hazırlık yaptık. Ancak bundan sonra bu yaptığımız hazırlıkları toplumumuzun farklı kesimlerine çok daha iyi anlatmak için ve çok daha odaklı bir çalışma yapmamız gerekiyor” dedi.
“Avrupa’da bile DEVA Partisi kadar detaylı hazırlık yapan siyasi parti çok az”
Yepyeni bir Türkiye hayali ve hedefi ortaya koyduklarını dile getiren Babacan, “Geçenlerde Alman sosyal demokratların dış politika sözcüsü ziyaretime geldi. Dedi ki ‘Biz sizi takip ediyoruz, sizin gibi detaylı hazırlık yapan Avrupa’da bile siyasi parti çok az’ dedi. Bunlar şart ama yeterli değil. Ülkeyi yönetmeye hazır olacaksınız ama aynı zamanda vatandaşlarımızın derdini çok daha iyi anlayan, onların derdiyle dertlenerek, yaşadığı sıkıntılara çare olacak çözümleri de iyi anlatmanız gerekiyor” ifadesini kullandı.
“Daron Acemoğlu’nun çalışması benim savunduklarımı kanıtlıyor; kurumları zayıflatırsanız refah düşer”
Babacan, bilim insanı Daron Acemoğlu’nun 2024 Nobel Ekonomi Ödülü aldığı çalışmasına atıf yaparak, “Daron Bey ve arkadaşları Nobel Ödülü’nü kurumların inşası ve sağlam kurumların refaha etkisi üzerine aldı. Türkiye’nin 2013’te zirveden aşağıya yuvarlanmaya başladığı dönemde ben sürekli ‘Kurumlar’ diyordum. Çünkü Türkiye’nin bu duruma gelmesinde en büyük etken olarak kurumların zayıflaması var. Merkez Bankası bağımsız değil, TÜİK güvenilir değil, yargı zayıflamış durumda. Aslında Daron Bey ve iki arkadaşının Nobel alması bunun gayet güzel bilimsel şekilde ispatıdır. Sağlam kurumlar inşa edince ülke refahı artıyor… Biz de yaşadık bunu… Şeffaflık endeksi çalışması var biliyorsunuz… Kurumların şeffaf çalışmasıyla ilgili… Göstergelere baktığımızda Türkiye’nin uluslararası şeffaflık endeksinde yol katettiği yol ben ekonominin başında olduğumuz dönemde yükseliyoruz, daha sonra tepetaklak iniyoruz. Milli gelir grafiği de aynı böyle… Şeffaflık oldukça, kurumlar sağlam çalıştıkça ülke refahı artıyor. Kurumlar zayıfladıkça da düşüyor. 2014-2015 sayın Erdoğan’ın sürekli Merkez Bankası Başkanı’na vurduğu dönemdir. Siz kurumlara zarar verirseniz, dünyada parmakla gösterilen sapasağlam kurumları çürüttüğünüzde refah düşüyor. Ben refah için sürekli kurumların bağımsızlığını savundum; Nobel Ödülü alan çalışma ile kanıtlanmış oldu” diye konuştu.
“Ana muhalefet, Altılı Masa’da imzaladığı imar rantı metnini uygulamaya koymalı, ancak yapmıyor”
Babacan, DEVA Partisi Büyük Kongresi’nde muhalefeti eleştirme nedeniyle ilgili yöneltilen soruyu da yanıtladı. İktidarın hatalarının bazı muhalefet belediyelerinde de görüldüğüne dikkat çeken Babacan, İmar rantları üzerinden muhalefete eleştirilerde bulundu. Babacan, “Bir belediye istese bunu düzgün yapabilir. Hükümetten kanun beklemesi şart değil. İmar rantları meselesi A,B,C,D partisi meselesi değildir. Çoğu belediye meclisinde iktidar ve muhalefet el ele vererek yapıyor bunu. Bu imar değişiklikleri oy birliğiyle geçiyor. Biz Altılı Masa’dayken ana muhalefetin de olduğu masada, bütün bu sorunların nasıl çözüleceğiyle alakalı çalışmalar yaptık. İmar rantı, yolsuzlukla mücadele, yerel yönetimlerde neler yapılmalıdır gibi konularda ana muhalefet partisinin de imzası var. Bunu kendi belediyelerinde hayata geçirebilirler, engelleyen bir durum yok. Ancak yapmıyorlar. İktidarın bazı hataları muhalefette de oluyor. Temiz çalışanlar belediyeleri bir kenara koyuyorum ancak genele baktığımızda iktidar ile muhalefet belediyelerinin birbirinden farkı yok. Bir siyasi parti iktidar olmaya namzetse ilkeli duruşunu belediyelerde de göstermelidir. Göstermeli ki insanlar ‘bunlar işi sağlam tutuyorlar, ülkeyi de yönettiklerinde aynı hassasiyetlerde olacaktır’ diyebilmeliler” değerlendirmesinde bulundu.
“Vatandaşlarımızın iktidar ve muhalefet bloku arasında sıkışmaması gerekiyor”
Merkez sağda konumlanan siyasi partilerle iş birliği yapmak istediklerini belirten Babacan, şunları söyledi:
“Türkiye’de iktidar ve muhalefet bloku var. Biz dedik ki milletimizi bu iki tercihten birine mahkûm etmememiz gerekiyor. Seçmen iktidardan memnun değil ama eli de gitmiyor öbür tarafı desteklemeye. Dolayısıyla vatandaşlarımızın bu iki tercih arasında sıkışıp kalmaması gerekiyor. DEVA Partisi olarak bu iki tercih dışında ülkenin yarınlarla ilgili görüşleri birbirine benzeyen, ilke ve değerler konusunda uzlaşabilecek siyasi partilerin biraz daha yakın çalışmasıyla ilgili üçüncü bir alternatif, üçüncü bir yol, bir blok oluşturmanın çok önemli olacağını düşündük. Partilerle temaslarımız oldu, farklı modeller üzerinde durduk ve nihayetinde bugün için üzerinde çalışmakta olduğumuz model belki üç, belki dört, belki daha fazla siyasi partinin bir iş birliği içerisinde yol yürümeye başlaması… Bu iş birliği içerisinde yürünen yolun da Meclis ayağında bir ortak grup olması… AK Parti’ye kızgın muhafazakâr dindar vatandaşlarımızın, merkez-sağ dairesinde olan vatandaşlarımızın ve gençlerimizin şöyle bir dönüp bakabileceği, bir alternatif olarak görebileceği bir siyasi birliktelik oluşturmak istiyoruz. Eğer bu yaptığımız başlangıç partiler arasında uyumlu bir şekilde, güzel bir çalışmaya beraberini de getirirse, bu ileride bir seçim ittifakına da dönebilir. Ama önce bunu böyle basamak basamak şey yapmamız lazım. Önce bir beraber çalışmaya alışmamız lazım.”
“Yeni bir sürecin destekçisi oluruz”
PKK terör örgütünün silah bırakmasına ilişkin siyasette yaşanan gelişmeleri değerlendiren Babacan, “Bugünün coğrafyasında, bugünün Türkiye’sinde artık böyle bir örgütün olmaması lazım” ifadelerini kullandı. Diyalog ve çözüm gayretinin Türkiye için faydalı olacağını aktaran Babacan, “Böyle bir süreç başlarsa gerçekten bizim ortaya koyduğumuz, düşündüğümüz ve daha önceki tecrübe ışığında da yaklaştığımız şekilde yürütülürse mutlaka buna bir şans verilmeli ve biz destekçisi oluruz.” dedi. Babacan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ama samimi mi? Bilmiyoruz. Unsurları nedir? Bilmiyoruz. İçerinde neler var? Bilemiyoruz. Gerçekten devletin ilgili birimlerinin bu konuyla ilgili iyi bir stratejisi var mı? Arkada iyi bir hazırlık var mı? Bu arkadaki iyi bir strateji ve hazırlığın ilk unsurlarını mı görüyoruz? Yoksa sadece gündemi oyalamak için, işte ‘bir şey atalım ortaya, birkaç ay da memleket bununla oyalansın’ diye bir siyaseten söylenmiş sözler mi? Şu an için bilmiyoruz.”