Dolar 32,2827
Euro 34,9231
Altın 2.447,62
BİST 10.173,42
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Az Bulutlu
İstanbul
19°C
Az Bulutlu
Per 21°C
Cum 22°C
Cts 23°C
Paz 24°C

Ali Babacan, Gazze mitingi sonrasındaki yumruklu saldırıyla ilgili konuştu: “Hiçbir gencimizi biz bu ayrımcı siyasete teslim etmeyeceğiz”

Ali Babacan, Gazze mitingi sonrasındaki  yumruklu saldırıyla ilgili konuştu:  “Hiçbir gencimizi biz bu ayrımcı siyasete teslim etmeyeceğiz”
10 Ocak 2024 15:27
94

HABERMAX.Ali Babacan, 10 Ocak Çarşamba günü DEVA Partisi Gaziantep İl Başkanlığı’nda bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Gaziantep ve ilçeler belediye başkan adaylarını da tanıtan Babacan, konuşmasında Gazeteciler Günü vesilesiyle basın özgürlüğüne, Gazze mitingi dönüşü yaşanan yumruklu saldırıya, gençlerin yöneltildiği öfke siyasetine değindi.

Ali Babacan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:

“Hiçbir gencimizi de biz bu ayrımcı siyasete teslim etmeyeceğiz”

“Saldırıyı gerçekleştiren genç kardeşimize de sesleniyorum: Ege kardeşim, seni de, diğer genç arkadaşlarımızı da ayrımcı ideolojilere teslim etmeye hiç niyetimiz yok. İnşallah, bir an önce özgürlüğüne kavuşursun. Kavuşursun da yumruk yiyen İsmail Bey, sen ve ben, hep beraber oturup bir çay içeriz; Türkiye’nin bu toplumun zaten mayasında olan bildiği beraberliği tüm ülkeye inşallah gösterir. Otururuz ülkemizin yarınlarını konuşuruz. Buradan söz veriyorum Ege kardeşime; seni de hiçbir gencimizi de biz bu ayrımcı siyasete teslim etmeyeceğiz.”

“Bizim mücadelemiz gençleri öfkeyle dolduran, onları kendi insanına düşman eden zihniyetle”

“Bu kin, öfke, nefret dili şu anda Türkiye’de sosyal dokumuza çok büyük zarar veriyor. İşte yaşadık. Gazze mitinginden dönerken yumruklu saldırıya maruz kalan İsmail Bey’i hepimiz gördük. Saldırıyı gerçekleştiren genç kardeşimizi şöyle bir kenara ayırıyorum. Gençler hata yaparlar. Hatalarını savunmadan onlara doğru yolu göstermek bizim görevimiz. Bizim mücadelemiz gençlerle değil. Ama bizim mücadelemiz gençleri öfkeyle dolduran, onları kendi insanına düşman eden zihniyetle.”

“Yumruğu yiyen vatandaşımıza bir geçmiş olsun dileğini bile çok gördüler”

“Yumruk yiyen vatandaşımız İsmail Bey ne dedi? ‘Ya genç kardeşimiz bir hata yapmış’ dedi. ‘Benim de evlatlarım var’ dedi. ‘Gelsin ben affederim’ dedi. Yumruk atan kardeşimiz bile savunmadı yaptığını. ‘Pişmanım’ dedi. Fakat bazı siyasetçiler ne yaptı? Yumruğu yiyen vatandaşımıza bir geçmiş olsun dileğini bile çok gördüler. Sanırım ya geçmiş olsun diyen herhalde bir ben varım, bir başkası var mı yok mu bilmiyorum şöyle belli başka siyasetçiler arasında. Hiç kimseden ses çıkmadı ya. Ses çıkaranlarsa, ne acıdır ki, yumruğu, şiddeti savundular.”

“İfade özgürlüğü deyip duranlar ifade özgürlüğünü askıya aldılar”

“İfade özgürlüğü deyip duranlar ifade özgürlüğünü askıya aldılar. Seçim geliyor ya, son kullanma tarihi çoktan geçmiş sloganları raftan indirdiler. Türkiye’nin kötü günlerini çağrıştıran laflar söylenmeye başlandı. Değerli arkadaşlar, kimse kusura bakmasın. Biz bu ülkeyi milli veya dinî değerlerimizi istismar ederek ayrıştırmaya çalışan kim varsa hepsine karşı çıkacağız. İktidarmış, muhalefetmiş ayırt etmeden karşı çıkacağız. Biz gençlerimizin bu uğurda maşa olarak kullanılmasına izin vermeyeceğiz.”

“Bizim kültürümüzün kökünde birlik vardır, beraberlik vardır”

“Bazıları siyaseti kafalarında şöyle kolluyor: Ya laiksin ya dindar. Ya milliyetçisin ya bölücüsün. Ya bizdensin ya onlardansın. Ya berikisin ya ötekisin. Değerli arkadaşlar, bunlar belki seçimlerde şöyle az buz oy sağlayabilir. Ama bunlar, bu tür yaklaşımlar bu ülkeye hiçbir şey kazandırmaz. Yazıktır günahtır. Bizim toplumumuzun mayasında, bizim kültürümüzün kökünde birlik vardır, beraberlik vardır, kardeşlik vardır. Bu ülkeyi, bu ikilemlere sıkıştırmak hiç kimsenin hakkı değildir.”

“Türkiye bunları aştı”

“‘Bana oy vermezseniz laiklik elden gider’ diyorlar, değil mi bazıları? ‘Bizi seçin çünkü biz kazanmazsak laiklik elden gider’ Yoo. Hiçbir şey olmaz ya. ‘Bana oy vermezseniz ülke bölünür’ diyor bazıları. Hayır, bölünmez, size mahkûm değil bu ülke. Bazıları ne diyor? ‘Bana oy vermezseniz bakın, eski günler gelir. Başörtülüler tekrar üniversiteye girememeye başlarlar.’ Yoo. Hiçbir şey olmaz ya. Türkiye bunları aştı, aştı ve arkadaşlar artık DEVA Partisi var. Çok önemli bir fark var artık.”

“Yavrularımızı depreme kurban vermeye devam ediyoruz”

“Geçtiğimiz günlerde biliyorsunuz Hatay, Samandağ’dan gerçekten çok üzücü bir haber aldık. Prefabrik bir evde çıkan yangında iki yavrumuzu, İsa Can ve Doğa Hüzmeli’yi kaybettik. İsa Can dört yaşında Doğa bir yaşında. Ailelerinin kendi imkanlarıyla yaptığı bir prefabrikte oturuyorlardı. Depremin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen yavrularımızı depreme kurban vermeye devam ediyoruz arkadaşlar. İsa Can ve Doğa’yı ben şimdi huzurlarınızda rahmetle anıyorum. Ailesine sabır diliyorum ve bir kez daha buradan depreme sevdiklerini vermiş bu şehirden, Gaziantep’ten başsağlığı dileklerimi tüm Türkiye’ye iletmek istiyorum.”

“Tüm gazeteci arkadaşlarımızın günü kutlu olsun”

“Sözlerime 10 Ocak çalışan gazeteciler günüyle başlamak istiyorum. Halkımızın haber alma hakkı için ülkemizin dört bir yanında gecesini gündüzüne katan tüm gazeteci arkadaşlarımızın günü kutlu olsun. Özgür basın vatandaşımızın sesidir. Kamuoyunun nefesidir. Özgür basın iktidarın sıkı bir denetçisidir ve demokratik sistemin ayrılmaz bir parçasıdır. Ne var ki içinde bulunduğumuz bu dönemde gazeteciler iktidar sahiplerinin tehditlerine maruz kalıyorlar. Basın tek sesliliğe kıstırılmak isteniyor. Farklı fikirde veya beğenilmeyen haberleri yapan gazeteciler mesleklerinden uzaklaştırmalarının tehdidi altında işlerini yapmaya çalışıyorlar.”

“İnsan hayatını yok sayan, canı önemsemeyen bir iktidar istemem”

“Türkiye’nin depremin ilk 48 saatinde, ilk 72 saatinde kilitlendiğine hep beraber şahit olduk. Harabe otellere ruhsat verecek, mezar, binalar dikerek insanların hayatlarıyla oynayacaklar, bu yüzden hapse girecekler ve ben de o şehrin belediye başkanını partimde tutmaya devam edeceğim, öyle mi? Ben değerli arkadaşlar böyle bir iktidar istemem. İnsan hayatını yok sayan, canı önemsemeyen bir iktidar istemem.”

“Size yıllardır aynı vaatleri verenler, hiçbir şey olmamış gibi tekrar gelecekler”

“Yerel seçimlerin zamanı yaklaşıyor. Size yıllardır aynı vaatleri verenler, hiçbir şey olmamış gibi tekrar gelecekler: ‘Amanos Tüneli’ diyecekler. On yıldır diyorlar, fakat ortada bir şey yok. ‘Yüksek hızlı tren’ diyecekler, hep diyorlar. Ama ortada bir şey yok. ‘Kentsel dönüşüm’ diyecekler. Neler yapamadıklarını, bunun nelere mal olduğunu gördük. ‘Sağlık sistemi’ diyecekler, her girdiğinizde artık en az yüz lira gibi haracı adeta eczanelere bırakmak zorunda kaldığınız bir sistemden size bahsedecekler. ‘Esnaf’ diyecekler, ‘sanayici’ diyecekler, ‘Gaziantep fıstığı’ diyecekler, ‘zeytin’ diyecekler. ‘Ekonomi’ diyecekler, bir de oradan ikna etmeye çalışacaklar.  Ama yok. Artık yapamazlar.”

“İnşallah biz çözümü yerelden başlatacağız”

“İnşallah biz çözümü yerelden başlatacağız. Hayvancılıkla uğraşan üreticilerimiz artık mesleği bırakmaya başladılar. Türkiye’de hayvan popülasyonu sürekli düşüyor biliyorsunuz. Büyük baş, küçük baş. Çünkü üretenler zarar ediyor. Ne kadar büyük üreticisiyse o kadar çok zarar ediyor. Üretim maliyetleri almış başını gitmiş, destekler yetersiz. Esnafımıza, çiftçimize yerelden destek sağlayacağız. Çünkü her şey para değildir. Para tabii ki önemlidir ama organizasyon kabiliyeti var ya. Organizasyon becerisi var ya işte o çoğu yerde paradan çok daha önemli bir araçtır, işte bizim bu kapasitemiz var.”

“Kendi adıyla, kendi logosuyla ve kendi adaylarıyla”

“DEVA Partisi, önümüzdeki 31 Mart seçimlerine kendi adıyla, kendi logosuyla ve kendi adaylarıyla giriyor. Türkiye’nin her köşesinde seçim günü eline pusulayı alan vatandaşlarımız DEVA Partisi logosunu orada görecek. Türkiye’nin her yerinden vatandaşlarımız gönül rahatlığıyla temiz ve düzgün yönetime oy verebilecek. Türkiye’nin her yerinden vatandaşlarımız bileğinin gücüyle, alnının teriyle, boğazından haram tek lokma geçmemiş adaylarımıza destek verebilecek.”

Objektif, tarafsız, şeffaf, hakaret olmadıkça her görüşe saygılı olmaya çalışıyoruz, sağı solu olmadan bütün siyasi haberlerinizi yayınları...
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Mesaj Gönder
Merhaba, yayınlanmasını istediğiniz mesajınızı bize iletin, yayınlayalım.