Ali Babacan, Çin Halk Cumhuriyeti’nde konferansa katıldı: “Makro finansal istikrar uğruna milyonların yoksullaşmasına izin verilmemeli”

HABERMAX. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 26-27-28 Mayıs tarihlerinde Çin’in Hangzhou şehrinde Tsinghua Üniversitesi ile Reinventing Bretton WoodsCommittee tarafından ortaklaşa düzenlenen konferansta konuşmacı olarak yer aldı. Nobel ödüllü iktisatçıların, uluslararası kuruluş temsilcilerinin, akademisyenlerin, bankaların ve finans kuruluşlarının yöneticileriyle merkez bankası başkanlarının, ülkelerinde ekonomi yönetiminde bulunmuş devlet tecrübesi olan insanların katıldığı konferansta İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan ve kuruluşunun üzerinden 80 yıl geçen uluslararası finansal mimarinin geleceğiyle ilgili önemli değerlendirmeler yapıldı. Ali Babacan düzenlenen etkinliklerde katılımcılarla görüş alışverişinde bulundu. Babacan’ın konferansta yaptığı konuşmadan başlıklar şöyle:

“Hiçbir ülkenin sorunları tek başına çözebilecek gücü ve imkânı olmayacak”

“Uluslararası finansal mimarinin değişimi üzerinde çalışırken, bütüncül bir bakışla hareket etmek gerekir. Ülkelerdeki sosyal, teknolojik ve demokratik trendlere dikkat etmek gerekiyor. Jeopolitik gelişmeleri yakından takip etmek gerekiyor. Şunu unutmayalım: Hiçbir ülkenin sorunları tek başına çözebilecek gücü ve imkânı olmayacak. Sorunların çözümü ve değişikliklerin gerçekleştirilmesi için olmazsa olmaz üç yöntem var: Diyalog, eşgüdüm ve işbirliği.”

“G20’nin potansiyelinin yeterince kullanılmadığını görüyorum”

“Ülkeler arasında ve kuruluşlar arasında düzenli diyalog, eşgüdüm, işbirliği mekanizmaları kurmak, var olan mekanizmaları iyi kullanmak çok önemli. Ülkeler arasında bu konuların konuşulabileceği en uygun platformun G20 olduğuna inanıyorum. G20’nin potansiyelinin yeterince kullanılmadığını görüyorum.”

“Çin ve ABD arasındaki ilişkilerin olumlu bir sürece sokulması dünyadaki siyasi ve ekonomik istikrara da katkıda bulunacaktır”
“Biz tarihsel sorunlarımız olan ülkelerle bile yüksek düzeyli işbirliği konseyleri oluşturduk. Sorunlarımızı not ediyoruz, çözmek için çalışıyoruz, ancak pozitif gündemle ilerlemeye devam ediyoruz. Yeni işbirliğisahaları oluşturuyoruz. Çin ve ABD arasındaki ilişkilerin olumlu bir sürece sokulması dünyadaki siyasi ve ekonomik istikrara da katkıda bulunacaktır.”

Paylaşın: