Davası milleti, davası ülkesi olmayanın sonu her zaman hüsran olmaya mahkumdur. Yeni diye ortaya sürülen her sözde oluşum, sadece AK Parti’ye olan ihtiyacı teyit ediyor, onun ötesinde bir işe yaramıyor.
Sırf AK Parti’ye ve şahsıma düşmanlığı nedeniyle politikalarımızın karşısında olan bir kesim var. Ülkemizin en hayati mücadelelerinde düşmanlarımızı sevindirmekten vazgeçmiyor. Başta CHP geliyor. Bölücü örgüt ile işbirliğini gizlemeyen CHP, toplantılarda İstiklal Marşı’nı okumayarak görevini yerine getirmeye başlamıştır. CHP kasıtlı bir şekilde kutuplaşmayı derinleştirerek, kışkırtarak çok tehlikeli bir oyun oynuyor. Meclis kürsüsünü de bu sinsi ve kirli oyuna alet etmekten çekinmiyorlar. Verdiğimiz cevaplar, sahnelenen tezgahı görmediğimiz anlamına gelmiyor.
Tek bir kare, tek bir kelime, tek bir an üzerinden gerçekle ilgisiz sloganlar üretenleri biraz üzüntü, biraz acımayla seyrediyoruz. Bunların çoğu 17 yıldır AK Parti’nin ve bizim yıkılmamızı bekleyerek ihtiyarlığa ulaştılar. Onlar kalpleri kazanmak yerine kinlerini köpürttükleri için nefret bataklığına çırpınıp duruyorlar.Eski Türkiye ile bugünü karşılaştırma imkanına sahip olanlar günümüz Türkiyesinin anlamını çok daha iyi biliyor. Bizim de her fırsatta 2002 Türkiye ile 2020 Türkiyesinin karşılaştırma sebebimiz budur.