İşte Yavuz’un açıklamasından satır başları:
YSK’nın kararı nihai bir karardır ve herkesi bağlar.
İl seçim kurulları kararlarına karşı YSK’ya yapacağımız itirazlar var.
Maddi hata düzeltimi yoluna gittik. Ama bu bitmiş değildir. Bu yolda gayretimiz ve çalışmamız devam etmektedir.
İki, geçersiz oyların sayımı…
İstanbul seçimlerinde şaibe var demiştik. Bu şaibeyi ortadan kaldırmak için çalışmalarımızı yapıyoruz.
Tüm oylar sayılsın diye yaptığımız talebin reddine ilişkin il seçim kurullarına gittik.
Mü sayılsın demedi ama oy torbası içinde bir takım maddi usulsüzlük emaraleri görürseniz tümünü sayın dedi.
Dün Beyoğlu ilçemiz için tüm oyların sayımı için müracaatımız oldu.
Bugün ise bütün ilçelere ilişkin oyların tamamı sayılsın diye il seçim kurulu üzerinden YSK’ya müracaat etmiş olacağız.
İlçe belediye seçimlerine ilişkin geçersiz oyların sayısı 274 859 iken büyükşehir belediyesine ilişkin 315 bin 593… İlçe ve büyükşehir arasındaki oy farkı 40 bin 734… Bu bana pek normal gelmiyor.
5 Nisan’a kadar sayılmış olan geçersiz olan oylardan 4 bin 334 oy AK Parti lehine dönüşmüştür.
Şu an itibariyle aradaki fark 16 bin 442’ye düştü.
Ekrem İmamoğlu bu seçimin galibi deniyor. O zaman nasıl oluyor da Ekrem İmamoğlu’ndan hiç oy gitmezken AK Parti’den çok sayıda oy başka tarafa gidiyor. Şu ana kadar 14 bin 456 oy başka taraflara kaydedilmişken biz onları müracaat ederek düzelttirdik. Çünkü biz bir oyun dahi yerine gitmesi için gerekli çabayı gösteririz. Milletimizin iradesine sahip çıkarız.
Acaba biz biraz daha eşelersek kurcalarsak çok daha farklı şeyler çıkacak diye birileri korkuyor mu? CHP lehine sayılmış oylar da var 3 bin 485 ama AK Parti lehine düzeltilen oy sayısı 14 bin 456 fark ne kadar 10 bin 971…
Bugün belki de bizim rakamlarımıza geldiğimiz noktada çoktan 14 binin altına düştü aradaki fark ancak resmi rakamlara göre aradaki fark 16 bin 442… Şu anda geldiğimiz noktada 29 binlerden bahsetmiyoruz. Bunu kazandığını iddia eden kişiler de söylüyor.
Organize bir usulsüzlük var
Bunun adı şaibe değil de nedir. Biz diyoruz ki sandık başında kaydırmalar var ve bu kaydırmalar hiç normal değil. Biz diyoruz ki sandığın başında bir şeyler oldu. Bu sandığın başında en yetkili kişiler tarafından bir şeyler oldu diyoruz.
Sonucu söyleyeyim bunun adı şaibedir bence ama şöyle de diyebiliriz. Organize bir usulsüzlük var. Organize bir suiistimal var Hata ötesi şeyler bunlar nereye elimizi atsak orası elimizde kalıyor. Gerçekten birileri bu işi çok özel planlamış diye düşünüyoruz. Birileri de şimdi bu işi kapatmaya çalışıyor, çamura yatıyor. Bu işin özeti budur.
Daha geçersiz oyların sadece yüzde 70’i sayıldı.
Biz “siz yaptınız sen yaptın” kimseye demiyoruz ama birileri bu işi yapmış ama herkes bu işleri kim planladı diye düşünmeli ve bu işlerin açığa çıkması için yardım etmelidir.
Benim beyanım bu dünyada bu işi en iyi yapan ülkelerden birisiyiz. Hala bu iddiam devam ediyor. Eğer YSK partilere uç vermemiş olsaydı. Seçim kurullarında yapılan işlemleri tüm partiler takip ediyor. Kapı arkalarında yapılmıyor. Bu verileri de YSK bizimle aynı anda paylaşıyor. Sistem olarak en güvenilir sistem YSK’nın güvenilirliğini sorgulamıyoruz biz. Birileri bu işi çok özel planlamış diye düşünüyoruz.
Bizim yaptığımız tüm işlemler kanuni ve yasalar çerçevesindedir. Kanuni yollar bitmiş değildir daha kullanabileceğimiz yollar var bunları sonuna kadar kullanacağız. Yargı son kararını verecektir. Bu işler öyle bir yapılsın ki kamu vicdanı rahatsız olmasın bizim çabamız bundandır. Bu belgeleri anlatacağız, anlaşılacak ve bazı şeyler düzelecektir ama Yüksek Seçim Kurulu’nun vereceği karar hepimizi bağlar. Bu kadar bilgi ve belge ortadayken bu işleri takipsiz bırakmamızı hiç kimse bizden beklemesin.