HABERMAX. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül’ün, İstanbul Pendik’te dağ olmamasına rağmen inşa edilen tüneli eleştirmesi, Türkiye’deki bölgesel kalkınma ve yatırım adaleti tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Sarıgül, sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğrafla, “Burası İstanbul Pendik. Dağ olmayan yerde tünel var. Dağı olan Erzincan’da tünel yok,” diyerek, hükümetin ulaşım projelerindeki önceliklerini sorguladı.
Sarıgül’ün bu çıkışı, sadece bir ulaşım projesi eleştirisi olmanın ötesinde, Türkiye’nin farklı bölgeleri arasındaki kalkınma eşitsizliklerine dikkat çekiyor. Erzincan gibi coğrafi olarak zorlu koşullara sahip ve ulaşım altyapısı eksik olan bölgelerin, İstanbul gibi metropollerle karşılaştırıldığında yatırım önceliklerinde geri planda kaldığına işaret ediyor.
Bölgesel Kalkınma Farklılıkları ve Ulaşım Altyapısı
Erzincan’ın coğrafi yapısı, ulaşım altyapısının geliştirilmesini zorunlu kılıyor. Dağlık arazi, kış koşulları ve uzun mesafeler, bölge halkının günlük yaşamını ve ekonomik faaliyetlerini olumsuz etkiliyor. Sarıgül, bu nedenle, tünel gibi büyük ulaşım projelerinin öncelikle bu tür bölgelere yapılması gerektiğini vurguluyor.
İstanbul Pendik’teki tünel projesi ise, metropolün artan trafik yükünü hafifletmeyi amaçlıyor. Ancak, Sarıgül’ün eleştirisi, bu tür projelerin bölgesel kalkınma dengesi gözetilerek planlanması gerektiğini ortaya koyuyor. Yatırımların sadece büyük şehirlere yoğunlaşmasının, diğer bölgelerin kalkınma potansiyelini sınırladığına dikkat çekiyor.
Sarıgül’ün Eleştirisinin Yankıları ve Beklentiler
Sarıgül’ün paylaşımı, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Birçok kullanıcı, bölgesel kalkınma farklılıklarına dikkat çekerek, hükümetin yatırım politikalarını eleştirdi. Bazı kullanıcılar ise, İstanbul’un trafik sorununa çözüm üretmenin önemini vurgulayarak, tünel projesini savundu.
Bu tartışma, Türkiye’nin bölgesel kalkınma stratejilerinin yeniden değerlendirilmesi ve yatırım önceliklerinin belirlenmesi gerekliliğini ortaya koyuyor. Erzincan ve benzeri bölgelerin ulaşım altyapısının geliştirilmesi, sadece bölge halkının yaşam kalitesini artırmakla kalmayacak, aynı zamanda bölgesel kalkınma potansiyelini de harekete geçirecektir. Bu bağlamda, hükümetin, bölgesel kalkınma dengesini gözeten ve yatırım önceliklerini adil bir şekilde dağıtan bir strateji izlemesi bekleniyor.