Dolar 42,5274
Euro 49,6098
Altın 5.782,09
BİST 10.918,51
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Az Bulutlu
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cts 19°C
Paz 15°C
Pts 12°C
Sal 12°C

Uzmanlardan Obezite Programına Eleştiri: “Diyetisyen Olmadan Bu Mücadele Yarım Kalır”

Uzmanlardan Obezite Programına Eleştiri: “Diyetisyen Olmadan Bu Mücadele Yarım Kalır”
13 Mayıs 2025 15:47 | Son Güncellenme: 13 Mayıs 2025 15:49
458

HABERMAX. Sağlık Bakanlığı’nın obeziteyle mücadele kapsamında başlattığı dev program, 81 ilde milyonlara ulaşmayı hedefliyor. Ancak uzmanlar uyarıyor: Diyetisyen istihdamı, beslenme eğitimi ve sağlıklı gıda politikaları olmadan bu mücadele kısa vadede etkisini kaybeder.

Sağlık Bakanlığı, obeziteyle mücadele kapsamında 81 ilde eş zamanlı olarak yeni bir uygulamayı hayata geçirdi. Boy, kilo ve vücut kitle indeksi (VKİ) ölçümleriyle fazla kilolu bireyler tespit edilerek Sağlıklı Hayat Merkezleri ve Aile Sağlığı Merkezleri’ne yönlendirilecek. Bakanlık, bu programla 10 milyon kişiye ulaşmayı hedefliyor. Ancak uzmanlara göre bu hedefe ulaşmak için sistemin temel taşlarının gözden geçirilmesi gerekiyor.

“Tek başına ölçümle başarı gelmez”

Obeziteyle mücadelenin sadece bireysel değil; sosyal, çevresel ve yapısal boyutları olduğunu belirten Uzman Diyetisyen Elif Melek Avcı Dursun, programın doğru bir adım olduğunu ancak yeterli olmayacağını söylüyor:

“Saha ölçümleri ve yönlendirmeler önemli ama kalıcı etki için yeterli değil. Obeziteyi önlemenin yolu; beslenme eğitimi, davranış değişikliği programları, çevresel düzenlemeler ve sağlıklı gıda politikalarından geçiyor. Aksi halde bu tarz uygulamalar kısa süreli bir ivmeden öteye gidemez.”

“Diyetisyenler sistemin dışında bırakılıyor”

Türkiye’de obeziteyle mücadelede en önemli rolün diyetisyenlere ait olduğunu vurgulayan Avcı Dursun, sistemdeki en büyük eksikliği şu sözlerle ifade ediyor: “Devlet kadrolarında diyetisyen istihdamı yok denecek kadar az. Mezun sayısı her yıl artıyor ama atamalar yetersiz. Mezunların çoğu düşük ücretlerle serbest piyasada çalışmak zorunda kalıyor. Oysa bu programın başarıya ulaşması için diyetisyenler mutlaka sahada olmalı.”

“Eğitim var ama nitelik kaygı verici”

Diyetetik eğitiminin nicelik olarak artmasına rağmen kalite açısından sorunlu olduğunu söyleyen Avcı Dursun, genç mezunların yeterli uygulama bilgisine sahip olmadan iş hayatına atıldığını belirtiyor. Sürekli mesleki gelişim ve akreditasyon sistemi kurulmadan, bu alanda ilerlemenin zor olduğunu vurguluyor.

“Ucuz olan sağlıksız gıda”

Tarım ve gıda politikalarının da obeziteye zemin hazırladığını belirten Avcı Dursun’a göre, sağlıklı gıdaya erişim her geçen gün zorlaşıyor: “Yerel ve doğal ürünlerin fiyatı çok yüksek. Ultra işlenmiş, kalorisi yüksek ama besin değeri düşük ürünler ise ucuz ve her yerde. Bu ortamda bireylere sadece ‘sağlıklı beslenin’ demek yetmez, politika düzeyinde değişim şart.”

“Halkın beslenme bilgisi yetersiz”

Beslenme konusunda toplumun büyük bir bilgi eksikliği yaşadığını söyleyen Avcı Dursun, ilköğretim düzeyinden itibaren sağlıklı beslenme eğitiminin müfredata girmesi gerektiğini söylüyor. Sosyal medyada dolaşan yanlış bilgiler ve “diyetisyen = zayıflatıcı” algısının da ciddi bir sorun olduğunu ifade ediyor.“Beş temel adım olmadan bu mücadele yürümez”

Uzman Diyetisyen Elif Melek Avcı Dursun, obeziteyle mücadelenin etkili olabilmesi için şu beş başlıkta adım atılması gerektiğini belirtiyor:

1.           Diyetisyen kadroları artırılmalı.

2.           Diyetetik eğitimin niteliği yükseltilmeli, akreditasyon sistemi kurulmalı.

3.           Sağlıklı gıdaya erişimi kolaylaştıracak tarım ve gıda politikaları geliştirilmeli.

4.           Beslenme okuryazarlığı artırılmalı, farkındalık kampanyaları başlatılmalı.

5.           Diyetisyenler saha projelerinde aktif rol almalı.

“Bu program umut verici ama sürdürülebilir ve etkili olması için bütüncül bir bakış şart. Aksi halde kısa vadeli bir girişim olmaktan öteye geçemez.”

Paylaşın:
Habermax, tarafsız ve şeffaf habercilik anlayışıyla, her görüşe saygı göstererek doğru ve güncel bilgileri sunmayı hedefler. Siyasi ayrım yapmadan, güvenilir içeriklerle okuyucularını bilgilendirir.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.