HABERMAX. Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, son gözaltılardan orman yangınlarına, düşman ceza hukukundan yeni anayasa tartışmalarına kadar birçok konuda dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, bugün gerçekleştirdiği basın toplantısında Türkiye’nin içinden geçtiği siyasi, hukuki ve toplumsal krizleri değerlendirdi. Özdağ, açıklamalarına Cumhuriyet Halk Partili (CHP) büyükşehir belediye başkanlarının gözaltına alınmasıyla başladı, yargı sistemine yönelik eleştirilerini dile getirdi ve mevcut süreci “düşman ceza hukuku” olarak tanımladı.
Özdağ, “Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanları birer birer gözaltına alınırken, yıllardır hakkında yolsuzluk iddiaları bulunan eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkında hiçbir soruşturma açılmıyor. Bu, yargıdaki çifte standardın ve iktidara yakınlıkla şekillenen bir adalet sisteminin göstergesidir,” ifadelerini kullandı.
Son günlerde Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde çıkan orman yangınlarına da değinen Özdağ, yangınların aynı anda birçok noktada başlamasını şüpheli bularak, “Hiç kimse aklımızla alay etmesin” dedi. Bazı yangınlarda terör bağlantısı olduğunu iddia eden Özdağ, “Ateşin Çocukları” adlı yapının önceki yıllarda da yangınları üstlendiğini hatırlattı. Reuters’ın konuyla ilgili haberinin kısa süre sonra yayından kaldırılmasına da dikkat çekti.
Konuşmasında “Düşman ceza hukuku” kavramına sıkça vurgu yapan Özdağ, muhalif gazeteciler, televizyon kanalları ve siyasetçilerin yargı eliyle cezalandırıldığını savundu. Kendisinin yaşadığı tutukluluk sürecine ilişkin detayları da paylaşan Özdağ, bu süreçte “hukukun değil, siyasi kararların” etkili olduğunu dile getirdi.
Özdağ, Anayasa Mahkemesi kararlarının tanınmamasını “anayasal düzene karşı açık bir ihlal” olarak nitelendirdi. “Türkiye’de artık Anayasa’nın 10. maddesi fiilen askıya alınmıştır,” diyerek yargı bağımsızlığının kalmadığını ifade etti.
Yeni anayasa çalışmalarına da karşı çıkan Özdağ, bu sürecin “PKK ile müzakere ekseninde şekillendiğini” savundu. “Türk milletinin kimliğini tartışmaya açan hiçbir anayasa değişikliğini kabul etmeyeceğiz. PKK’nın dayatmalarıyla anayasa yapılamaz,” dedi.
Zafer Partisi bünyesinde kurulacak olan “Suç İşleyen Adalet” Komisyonu’na değinen Özdağ, bu komisyonun, yargı eliyle işlenen hukuksuzlukları kayıt altına alacağını belirtti. “Devletin dini adalettir. Biz adaleti savunuyoruz ve savunmaya devam edeceğiz,” dedi.
Basın açıklamasında sığınmacı ve kaçak sorununa da dikkat çeken Özdağ, Türkiye’deki tüm toplumsal kesimlerin büyük çoğunluğunun bu konuda hemfikir olduğunu söyledi. “Anadolu Kalesi Projesi ile ülkemizin demografik yapısını koruyacağız,” diyen Özdağ, Türk milletinin bu konudaki iradesinin siyasette mutlaka temsil edileceğini vurguladı.
Ekonomik çöküş ve sosyal krizin siyasi gerginlik ile birleştiğini ifade eden Özdağ, halkın bu duruma karşı tepkisinin her geçen gün arttığını belirtti. “Devletin meşruiyeti, ancak hukuk devletiyle mümkündür. Bu rejimle ne ekonomik büyüme ne iç barış sağlanabilir,” dedi.
Özdağ konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Zafer Partisi, bir siyasi partiden daha fazlasıdır. Türk milletinin refleksi, Türk devletinin stratejik aklıdır. Bu karanlık süreç sona erene kadar halkımızla birlikte mücadeleye devam edeceğiz.”