HABERMAX. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), geçtiğimiz günlerde İstanbul Saraçhane’deki toplantı ve eylemleri izleyen gazetecilere yönelik yapılan gözaltı işlemlerine ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından medya kuruluşlarının tehdit edilmesine yönelik bir açıklama yaptı. TGC, gazetecilerin görevlerini yerine getirmelerinin, halkın haber alma hakkının sağlanması açısından son derece önemli olduğuna dikkat çekti ve medyaya yönelik baskıların artarak devam etmesini protesto etti.
Gözaltılar ve Darp Olayları
TGC, özellikle 19 Mart 2025 tarihinde yaşanan olaylara dikkat çekti. Bu tarihte, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun katılımıyla gerçekleşen eylem ve toplantıları izleyen gazetecilere yönelik haksız ve hukuka aykırı gözaltılar gerçekleşti. İstanbul’da NOWTV muhabiri Ali Onur Tosun, Birgün gazetesi yazarı Barış İnce, fotoğrafçı Bülent Kılıç, Fransız Haber Ajansı (AFP) muhabiri Yasin Akgül, gazeteci Zeynep Kuray ve sendika.org muhabiri Zişan Gür gibi isimlerin gözaltına alındığı belirtildi. Ayrıca, gazeteciler Ebru Çelik ve Deniz Güngör de Birgün gazetesinin muhabirleri, Anadolu Ajansı muhabiri Hakan Akgün’ün güvenlik güçleri tarafından darp edilmesi de TGC’nin tepkisini çeken bir diğer olay oldu.
TGC, gözaltına alınan gazetecilerin bir an önce serbest bırakılmasını talep ederken, gazetecilik faaliyetlerini engellemeye yönelik bu tür tutumları kınadı. Ayrıca, serbest muhabir Jan Devletoğlu’nun da fotoğraf çektiği sırada güvenlik güçlerince engellendiği ve çektiği fotoğrafların zorla silindiği ifade edildi. TGC, bu tarz uygulamaların halkın haber alma hakkını engellediğini belirterek, gazetecilerin görevlerini yapmalarının engellenmemesi gerektiğini vurguladı.
RTÜK’ün Medya Tehditleri ve Basın Özgürlüğüne Müdahale
TGC, ayrıca RTÜK’ün medyayı tehdit etmesini de sert bir şekilde eleştirdi. RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in, Saraçhane’deki toplantı ve eylemleri canlı yayınla ekrana taşıyan televizyon kuruluşlarını lisanslarını iptal etmekle tehdit ettiği belirtildi. TGC, bu tür tehditlerin, iktidara yakın olmayan medya kuruluşlarının düzenli olarak cezalandırılmasına yol açtığını ve bunun basın özgürlüğünü ciddi şekilde tehdit ettiğini ifade etti.
TGC açıklamasında, RTÜK’ün, halkın haber alma, gerçeğe erişim ve bilgilenme hakkını engellememe sorumluluğu taşıdığını belirtti. Ayrıca, RTÜK’ün medya kuruluşlarına yönelik tehditler ve cezalarla, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünü engellemekten derhal vazgeçmesi gerektiği çağrısında bulundu. TGC, RTÜK’ü kararlarında tarafsız davranmaya, Anayasa’ya ve basın özgürlüğüne saygılı olmaya davet etti.
Gazetecilik Suç Değildir
TGC, açıklamasının sonunda, “Gazetecilik suç değildir” vurgusu yaparak, gazetecilerin bağımsız ve tarafsız bir şekilde görevlerini yerine getirmelerinin engellenmemesi gerektiğini yineledi. TGC, gazetecilere yönelik baskıların sadece basın özgürlüğünü değil, halkın haber alma hakkını da ihlal ettiğini belirterek, tüm gazetecilerin özgürce görevlerini yapabilmesi için mücadelenin süreceğini belirtti.
TGC, halkın doğru ve tarafsız bilgiye ulaşabilmesi için medya üzerinde baskılara son verilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatarak, basın özgürlüğüne sahip çıkılmasını talep etti.