tv100’de Okan Bayülgen’in sunduğu Nokta programına Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül konuk oldu.
Sarıgül programda, “Çare Sarıgül”ün hikayesini anlattı. “Aslında ‘Çare Sarıgül’ ben değilim” diyen Sarıgül, “Onlar beni yazmıyorlar. Onlar demokrasiyi, barışı, özgürlüğü, mutluluğu, sevgiyi yazıyorlar. Kendi geleceklerini yazıyorlar” dedi.
Mustafa Sarıgül, “Çare Sarıgül”ün hikayesini şu sözlerle anlattı.
– 2005 yılında Sayın Baykal’a karşı mücadele verdiğimiz zaman Sivas’ta Suşehri’nde gençler o dönemde “Çare Baykal değil, çare Sarıgül” yazdılar. Oradan sonra slogan doğdu geldi.
“Çare Sarıgül ben değilim”
– Aslında çare Sarıgül ben değilim. Çare Sarıgül ülkenin geleceği. Onlar beni yazmıyorlar. Onlar demokrasiyi, barışı, özgürlüğü, mutluluğu sevgiyi yazıyorlar. Kendi geleceklerini yazıyorlar.
– Yani ülkede bugün işler iyi gitmiş olsa, iktidar son derece başarılı olsa, muhalefet son derece iktidara yakın bir oy alsa, beni değil başkasını yazarlar.
– Bir gerçeği de söyleyeyim. Şu anda sistemli bir şekilde de bizim gençlerimiz onu yazıyorlar. O da bir tanıtım.
– Çarşamba günü akşam değişim kadınları, değişim gençleri şu an itibariyle her çarşamba akşamı yaklaşık olarak 500 genç çıkıyor.
– Önümüzdeki bir ay sonra yaklaşık olarak aşağı yukarı 15000 genç yazıya çıkacak.
– Türkiye’nin her tarafında dağa, taşa çare Sarıgül yazacaklar. Çünkü biz tanıtımımızı yapmak zorundayız.
-Bize televizyonlar kapalı. Bazı televizyonlar bizi yayınlamıyorlar. O büyük gördüğün kanallar dikkate almıyorlar. Korkuyorlar, çekiniyorlar.
“Hiçbir partinin kanalının olmaması lazım”
– Mesele ben televizyonların da böyle ikiye bölünmesine çok karşıyım. Biri o tarafa tutuyor, biri bu tarafı tutuyor. Çok yazık. Böyle bir şey doğru değil.
– Hiçbir partinin kanalının olmaması lazım. İktidar partisinin kanalları var, muhalefet partilerinin kanalları var, bizim kanalımız yok. Bir siyasi parti bütün Türkiye’yi temsil etmesi lazım.
“O çareleri daha çok göreceksiniz”
– Bize oy versin, oy vermesin biz bütün yurttaşlarımızı kucaklayacağız. Mesela bazıları diyor ki yüzde 50’si benim geri kalan ne yaparsa yapsın. Biz öyle demiyoruz. Yurttaşlarımızın yüzde 100’ünü kucaklamak istiyoruz. Yüzde 100’ünün de yüzünü güldürmek istiyoruz. O çareleri daha çok göreceksiniz.