HABERMAX. Kalp krizinin kalbi besleyen damarların aniden tıkanması ile gerçekleştiğini belirten uzmanlar, ölüm riskinin ise hangi bölgenin oksijensiz kaldığına göre arttığını söylüyor.
Kalp krizinin erkeklerde ve yaşlılarda daha sık karşılaşılan bir durum olduğunu dile getiren Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Baltalı, son zamanlarda gençlerde yani 45 yaş altı kadınlarda ve erkeklerde kalp krizi oranının arttığını hatırlattı ve “Genetik, ailesel, polijenik faktörler, sigara içmek, kolesterol gibi kalp krizine neden olan risk faktörleri var. Özellikle sigara içme oranı arttırdığı için gençlerde kalp krizi oranı daha yüksek görülebiliyor.” dedi. Kalp krizinin her yaşta tehlikeli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Mehmet Baltalı, önlem olarak risk faktörlerinin ortadan kaldırılması gerektiğini dile getirdi.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Baltalı, son zamanlarda sık sık gündeme gelen ve ölüme neden olan genç yaşta kalp krizi konusunda açıklamalarda bulundu.
Erkeklerde ve yaşlılarda daha sık görülüyor
Kalp krizinin kalbi besleyen damarların aniden tıkanması ile gerçekleştiğine dikkat çeken Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Baltalı, “Miyokard enfarktüsü, yani kalp krizi demek oluyor. Normal şartlar altında kalbi üç tane ana damar besliyor. Herhangi birisi tıkandığı zaman o damarın beslediği kalbin o bölgesine oksijen gitmiyor. Bir anda o bölge hiç kasılmamaya başlıyor ve bu ciddi problemleri doğurabiliyor.” dedi.
Kalp krizinin erkeklerde ve yaşlılarda daha sık karşılaşılan bir durum olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Mehmet Baltalı, “Bunun nedeni pıhtının damarı tıkaması. Kadınlarda ise menopoz başlangıcı ile birlikte artıyor. Bu daha çok yaşlılık hastalığı olarak biliniyor.” şeklinde konuştu.
Sigara, gençlerde kalp krizinin önde gelen nedenlerinden!
Son zamanlarda gençlerde yani 45 yaş altı kadınlarda ve erkeklerde kalp krizi oranının arttığını hatırlatan Prof. Dr. Mehmet Baltalı, “Kalp krizinin farkındalığının artması da oranları artırdı. Eskiden olan ölümlerde kalp krizi olup olmadığı belirgin değildi. Kalp krizine neden olan risk faktörleri var. Genetik, ailesel, polijenik faktörler mevcut, sigara içmek, kolesterol gibi. Özellikle sigara içme oranı arttırdığı için gençlerde kalp krizi oranı daha yüksek görülebiliyor.” uyarısını yaptı.
Hangi damarın tıkandığı ölüm riskinde belirleyici…
Kalp krizinin çok çeşitli belirtilerle ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Mehmet Baltalı, “Birincisi, hiçbir belirti vermeyebiliyor. İkinci ve en sık olan belirti ise göğüs ağrısı veya sol kol ağrısıdır.” hatırlatmasını yaptı.
Kalp krizinde hangi damarın tıkadığı, hangi bölgenin beslenmesinin engellendiğine göre ölümcül olma riskinin arttığına vurgu yapan Prof. Dr. Mehmet Baltalı, “Özellikle sağ koronerten tıkanmasına bağlı olarak karın ağrısı ve mide bulantısı olabiliyor. Ciddi bir ritim ileti kusuru oluşabiliyor. Bu ritim bozukluğu ölümcül oluyor.” dedi.
Gençlerde kalp krizi çok daha fazla ani kardiyak ölüme neden olabiliyor
Kalp krizinin her yaşta tehlikeli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Mehmet Baltalı, “Büyük damarlardan birinin tıkanmasıyla, kalbin hangi bölgesine kan gitmiyor, oksijensiz kalıyorsa o bölgeye göre o kadar tehlikeli olabiliyor. Ama bu durumun yaşla çok fazla alakası yok. Fakat gençlerde kalp krizinin çok daha fazla oranda ani kardiyak ölüme neden olduğunu söyleyebiliriz.” dedi.
Kalp krizi risk faktörlerinin normal, koroner arter hasta risk faktörleriyle benzer olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mehmet Baltalı, sözlerini şöyle tamamladı:
“Sigara en önemli nedeni, kalp krizi riskini 3-4 kat arttırıyor. İkincisi kötü kolesterol yüksekliği. Üçüncü neden tansiyon, şeker hastalığı ve genetik. Genetikten kasıt, anne babadan direkt olarak geçen bir şey değil ama annesi ve babası 60 yaşın altında kalp krizi geçirmiş ise bu bireyler çok daha risk altında. Onun için bu kişilerin çok daha erken zamanlarda bu risk faktörlerine baktırmaları ve bunlardan kaçınmaları gerekiyor.
Önlem olarak, bu tür riskleri ortadan kaldırmak, sigarayı bırakmak, kolesterol ilacı kullanmak, zeytinyağı ve sebze meyve ağırlıklı sağlıklı beslenmek gerekiyor. Günlük belli oranlarda yürüyüş veya yüzme gibi egzersizlere yer zaman ayrılmalı