HABERMAX. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Silivri Cezaevi önünde yaptığı açıklamada, tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik baskı, sansür ve hukuksuzluklara sert sözlerle tepki gösterdi.
Çelik, “Ekrem Başkanımızın kararlı duruşu, cesareti ve halktan aldığı destek, iktidarın ayarlarını bozdu. Korkaklardan korkmuyoruz” diyerek kalabalık bir partili grubun alkışları arasında konuştu.
CHP İstanbul İl Başkanı, açıklamasında iktidarın İmamoğlu’na yönelik uygulamalarının, halkın iradesinden duyulan korkunun sonucu olduğunu vurguladı:
“Ekrem Başkanımızın her türlü baskıya karşı dik duruşu, kararlı tutumu ve sürekli artan halk desteği nedeniyle iktidarın ayarlarını bozdu. Halkı görmezden gelenler, halkın iradesini görünmez kılacak bir sansür ve baskı mekanizmasını devreye aldılar. Ama nafile! Halkın sevgisini, umudunu zindanlara sığdıramazsınız.”
Çelik, İmamoğlu’na yönelik hukuksuz uygulamaları örneklerle anlatarak, adalet sisteminin siyasetin baskısı altına alındığını dile getirdi:
“Ekrem Başkanı özgürlüğünden mahrum ettiler. Resimlerini yasaklamaya kalktılar. Avukatını dahi tutuklayarak savunma hakkını bile hedef aldılar. Bu tablo, artık bir yargı süreci değil, açık bir siyasi operasyonun ifadesidir. Ancak şunu bilsinler: Biz, Ekrem Başkanımızı da bu halkın iradesini de asla yalnız bırakmayacağız.”
Özgür Çelik, CHP’nin İstanbul’da ve tüm Türkiye’de demokrasi mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğini belirterek sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Korku siyasetinin sonu geldi. Artık bu ülkenin gençleri, kadınları, emekçileri korkmuyor. Biz korkmuyoruz! Korkaklardan korkmuyoruz! Ekrem Başkan halkın umudu olmaya, bizler de onun açtığı yolda demokrasiye, adalete ve özgürlüğe sahip çıkmaya devam edeceğiz.”
🔹 Arka Plan:
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Mart 2025’teki yerel seçimlerin ardından hakkında açılan “devlet görevlisine hakaret” davası kapsamında tutuklanmıştı. İmamoğlu’nun tutukluluğu, Türkiye genelinde büyük yankı uyandırmış; çok sayıda sivil toplum kuruluşu, hukukçu ve siyasetçi kararı “demokrasiye darbe” olarak nitelendirmişti.