Neden İmamoğlu’nun seçim kazandığını kabullen(e)miyorlar?

AHA.Elimde hiç veri yok ama iddialı bir şey söyleyeceğim. AK Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini kaybetmesi, Ekrem İmamoğlu’nun seçimleri 24 bin farkla kazanması sonrasında en çok kimler suyu bulandırıyor? 1- Büyükşehir Belediyesi’nde çalışıp işe gitmeyen, İstanbul AK Parti teşkilatlarında profesyonel politika yapanlar. 2- Büyükşehir Belediyesi’nin iştirakleri de dahil ihale alanlar ve bundan nemalananlar. 3- İstanbul AK Parti teşkilatlarında, ilçe başkanlarının ve kimi yöneticilerin bindiği makam arabalarının Büyükşehir Belediyesi tarafından kiralanan araçlar olmasından dolayı, araç saltanatını kaybedecek olanlar. 4- Büyükşehir Belediyesi’nde üst makamlarda bulunanlar… 5- İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni bir kale, kazanılmış bir toprak, ganimet gibi görenler… 6- CHP’nin asla seçim kazanamayacağına inanan, kazandığında da şok olan bir zihniyet… 7- İstanbul AK Parti Teşkilatını ve belediyeleri yöneten, belediye başkan ve meclis üyesi adaylarını belirleyen, aynı zamanda İstanbul medyasını yöneten; Berat Albayrak, Mehmet Muş, Fatma Betül Sayan Kaya ve Bayram Şenocak (bu ekibe Mustafa Varanak da dahil edilebilir) ekibinin bizzat seçim yenilgisinden sorumlu olmalarından kaynaklı olarak, seçimlerin kaybedilmesini geçersiz oy üzerinden kamuoyuna göstererek, yenilginin sorumluluğunu üstlenmek istememeleri… 8- Ve çok açık iddia ediyorum. İstanbul seçim harcamalarının en büyük kaynağı İBB ve iştirakleridir. Ve yapılan harcamaların iktidar kaybedildiği için ödenmesi de çok büyük bir sorundur. Bu kadar çok itirazın da bir başka bir nedeni budur. 9- Ankara ve başka kentler kaybedildiğinde kabullenenlerin, İstanbul kaybedilince kabullenmemelerinin en önemli başka bir nedeni de İstanbul’a bir başka gözle bakılması, 17 yıllık iktidar ve çok güçlü olmalarına rağmen 24 bin bir oy farkıyla seçim kaybedilmesine inanamamalarıdır.  İstanbul’u, Ankara’yı, Antalya’yı, Mersin’i, Adana’yı kaybetmenin kimilerine parti içi iktidarı kaybettireceğini; sadece parti içi iktidarı değil aynı zamanda devleti yönetmeyi de kaybettireceğini bilerek şunun altını çizmek istiyorum.  Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, başta damadı olmak üzere bu ekiple bağlantılı herkesi görevden alacaktır. Bu ekibi hem iktidarda hem de partide korumak kendisine irtifa kaybettirmektedir. Liderlerin, güven kaybının yaşandığı anlarda yaptıkları en kolay şey, tepki çeken kişileri azletmektir. Ve öyle yapılacaktır. Azletmezse ve görevine devam ettirse de büyük sorunlara yol açacaktır. Anlalayacağınız ne İsa’ya ne de Musa’ya yaranılacaktır. Çünkü, bu ekip bugün parti içersinde ve devlet yönetiminde ve de medyada çok güçlü bir konuma sahiptir. Azlediklerinde birkaç kişiden değil binlerce kişiden söz ediyorum. Yukarıda söylediğim iddialarda dahil, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kaybedilmesinden dolayı yaşanacak kriz ve tasfiye büyük olacaktır. Onun içindir ki; büyük bir direniş örgütleniyor. Gerekirse seçimleri kazanan Ekrem İmamoğlu’na görev verilmemesi için tüm olanaklar zorlanacaktır. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan ve parti üst yönetimi seçimlerin kaybedildiğinin farkındadır. Cuma gününe kadar düğüm çözülecek, itirazlardan bir şey çıkmayacaktır. Sonrasında ise asıl kıyamet kopacaktır. Erdoğan, İmamoğlu’nun seçimleri kazandığını açıklayacak, kıyamet koparanlar da kabulleneceklerdir. Hatta geçmişte CHP’lilerin Muharrem İnce’ye yaptıkları kimi eleştirilerin, kurmacaların aynısını, sonucu kabullenemeyenlerin Erdoğan için söyleyeceklerini de belirtmek isterim. İmamoğlu’nun piarını bizzat bu itiraz edenler yapıyor İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanı adayı yapılmayacağı, aday gösterileceği konuşulmaya başlayınca, Kılıçdaroğlu’nun tasfiye etmek için aday yapacağı (sanki parti içersinde aktörmüş gibi), küçük aday olduğunda ise seçimi kazanamayacağı derken aklınıza ne geliyorsa söylendi. İstanbul’un tanımadığı İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun en büyük tanıtımını Erdoğan, sarayda kendisini kabul ederek yaptı. Ardından havuz medyası Başkan İmamoğlu hakkında olumsuz haberler yaparak İstanbul’a Türkiye’ye tanıtımını yaptılar. Anlayacağınız bizzat Erdoğan ve havuz medyası İmamoğlu’nu İstanbul’a ve Türkiye’ye tanıttı. Seçimleri kazanan İmamoğlu’nun bugün dünya genelinde tanınmasının piarını ise seçimlere itiraz eden zihniyet yapıyor. Ekrem İmamoğlu bugün sadece İstanbul ve Türkiye’nin yüzde yüzünün tanıdığı bir isim değil, dünyada Türkiye’nin en önemli aktörlerinden biri olarak tanınmaktadır. Ve İmamoğlu ismini büyüten ve piarına katkı sunan iktidarın kendisidir. Ve en önemlisi İmamoğlu’nun kendisidir. Anlayacağınız İmamoğlu, İstanbul’da seçimlerin nasıl kazanılabileceğini, 5 yıl önce Beylikdüzü’nde başarmanın ve belediye başkanlığı deneyimi ile göstermiş ve umudunu yitirmiş Türkiye’nin yüzde ellisine bugün umut olmuş bir aktördür. Yetmez öteki yüzde 50’ninde büyük beğenisini kazanmış bir liderdir artık. Son söz: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, AK Parti’nin iktidar olduğu Beylikdüzü’nde ve İstanbul’da 5 yılda üst üste iki defa seçim kazanmıştır. Karşısındaki aday Bakanlık, Başbakanlık ve TBMM başkanlığı yapmış, Erzincan ve İzmir Belediye Başkanlığına aday olmuş ve iki defa kaybetmiş, haytanda hiç seçim kazanamamış Binali Yıldırım’a 3. kez seçim kaybettirerek, Beylikdüzü’nde yarattığı başarı hikayesinden daha büyüğünü, İstanbul’u kazanarak yazmıştır. Hayırlı olsun…

Bu içerik Gazete Damga’dan alınmıştır
Gazete Damga

Paylaşın: