HABERMAX.KIYMETLİ OKURLAR; Türk mitolojisine göre, Türkler Göğün direğini bir ‘çadır direğine’ benzetmişler. Türk Mitolojisi nelerdir? Bir tarife göre Tarihte adı geçmeyen, büyük kahramanların yer aldığı ve tabiat varlıklarına insani özellikler verilmesine mitoloji deniyor. Genel olarak Türk mitolojisi, Altay-Yakut Türklerinin Yaratılış Destanı, Hunların Oğuz Destanı, Göktürklerin, Ergenekon ve Bozkurt Destanı gibi diğer Türk destanlarıdır.
Türkler, gökyüzünü, yeryüzüne gerilmiş bir çadır gibi düşünmüşler. Bu sebeple Göktürk Yazıtlarında “Göğün basmasından ve yıkılmasından” bahsi geçiyor. Yer, nasıl ki, Tanrının yarattığı bir varlıksa, Gök de onun yarattığı varlıktı. Göktürklerin dilinde “Kıldığı” kutsal bir varlıktı. Fakat “Gök Tanrının kendisi değildi.” bununla birlikte gök kubbe bugünkü bilgimizle uzay gibi sonsuzda değildi. “Orta asyanın atlı Türkleri, göğü “kendi çadırlarına benzetmişlerdi”. Buna tam anlamıyla bir Orta asya düşüncesi diyoruz. Nitekim Babil’lilerin veya İsrail’lilerin çadırları, Orta asyalılların ki gibi kubbe şeklinde yapılmıyordu. Mesela Babil metinlerinde gök bir “Çoban çadırına benzetiliyor. Uzaktaki çoban çadırına. Babil de böyle bir düşünce Orta asyalılar da olduğu gibi günlük hayatlarında kendilerini ve ailelerinin hayatlarını ilgilendiren ev ve yurt anlayışları üzerine kurulmamıştı. Nihayet Babilliler ile Tevrat‘ta geçen sözlerde bir edebiyat teşbihi ve benzetmesiydi. Orta asyalıların bu inanışları anlaşılacağı gibi günlük hayatlarının ve varlıklarının olağan haliydi.