HABERMAX. Saygıdeğer Okurlar; Fiozof Étienne Condillac, John Locke’un empirizminden etkilenerek duyumculuk (Sensualizm) adlı bir bilgi kuramı geliştirmiştir. Bilgi kuramında duyu algılarından kaynaklanan gözlemlerin bilginin kaynağı olduğu ilkesine dayalı bir duyumculuğu benimsemiş ve tüm bilgilerin şekil değiştirmiş birer duyum olduğunu iddia etmiştir.
Étienne Condillac, Duyum’un gerçekte fikirlerimizin biricik kaynağı olduğunu savunur. Condillac, insanlar gibi yaşayan ancak mermerden kabuğu olduğundan duyum alamayan bir heykeli düşünür. Bu kabuğun çeşitli parçaları kaldırıldıkça da heykel zihin hayatına kavuşur.
İlk önce koku organlarını örten mermer kaldırılır. Bundan heykelin koku alma özelliği olur. Heykele bir gül gösterilir. Bu durumda gül artık gül kokusu dediğimiz şeyden başka bir şey değildir.
Gülü geri çekilince de Heykelde duyumlanan kokunun izi kalır. Bu iz hafızadır. Heykele çeşitli çiçekler koklatılır. Heykel çeşitli kokuları karşılaştırır. Bunların bazılarını hoş bulur. Ve tıpkı bir insan gibi sempati, sevgi ve ümit duyar. Beğenmediklerine karşı ise nefret, kin ve korku duygularıyla dolar. Bu duyguların karşılaştırılmasından ihtiras ve istekler doğar. Ayrıyeten karar, düşünme, tartma, soyutlama yani Heykelde zeka ortaya çıkar. Yani duyum sırayla dikkat, karşılaştırma ve hüküm olur.
Condillac burada tüm ruhsal işlevlerin duyuma indirgenebileceğini heykeline tek duyu vermekle kanıtlamış olur.
Heykelin organlarını mermer kabuklarından ayırarak koku duyumuna tadı, işitmeyi ve görmenin eklenmesi halinde heykelin zihin yaşamı daha zengin ve daha çeşitli ve daha karmaşık olacaktır.
Tüm bunlar ise, Heykele bir dış çevre fikri veremez. Nitekim yer kaplama, şekil, katılık, cisim fikirlerini verdiğimiz insana dış çevreyi gösteren duyum, dokunma duyumudur. Condillac’ta Dokunma böylece en yüksek duyumdur.
Özeti; Condillac’a göre tüm fikirlerimiz bize duyulardan ve özellikle de dokunma duyumundan gelir. Bundan ötürü Condillac sansüalisttir. Duyumculuk (sansüalizm) doğru bilginin ancak duyularla elde edilebileceğini savunan görüş. Yine Condillac’a göre madde duyumlayamaz, düşünemez ve bölünebilen ve yer kaplayan bir şeydir. Ruhun ise bir birliği vardır. Duyumlayabilmek ve düşünebilmek için bu birlik şarttır. Ayrıca Duyumların içinde işlenebileceği bir cevher olmalıdır. İşte böyle bir unsur olan ruh madde değildir.