Kemal Okuyan ve Mert Doğan, Türkiye’nin Sosyo-Politik Durumunu Değerlendirdi

HABERMAX. SoL TV’de yayımlanan Komünist Bakış programının bu akşamki bölümünde, TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan ve Mert Doğan, Türkiye’nin içinde bulunduğu sosyo-politik durumu masaya yatırdı. Okuyan, Türkiye’de geniş bir toplum kesiminin yaşam isteğini kaybettiğini ve bunun yalnızca ekonomik nedenlerle değil, aynı zamanda toplumda yaşanan yalnızlaştırma ve kasvet atmosferiyle de bağlantılı olduğunu belirtti. Okuyan, bu durumun AKP iktidarının en büyük güvencesi olduğunu ifade ederken, toplumsal yalnızlaştırma ile mücadele edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Ayrıca, örgütlü mücadelenin önemini vurguladı.

Kemal Okuyan, CHP’nin içindeki zayıflıklara da değindi. Özellikle Beşiktaş Belediyesi’ndeki operasyon sonrası Belediye Başkanı’nın savunulamadığını ve bunun CHP’nin etkisizliğini gösterdiğini söyledi. Belediyelerin özelleştirilmesi sürecine dikkat çekerek, AKP döneminde belediyelerin tam anlamıyla dönüştüğünü belirtti.

Dış politikaya da değinen Okuyan, Türkiye’nin emperyalistleşmeye çalışan bir ülke haline geldiğini ve bu sürecin uluslararası ilişkilerde dikkatli bir strateji gerektirdiğini ifade etti. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Fransa’yı küçümseyen açıklamalarını eleştiren Okuyan, Türkiye’nin NATO üyesi ve uluslararası piyasalara bağlı bir ülke olarak, emperyalist ülkelere karşı dikkatli olmasının gerektiğini söyledi.

Kürt meselesine ilişkin yeni çözüm sürecine dair değerlendirmelerde de bulunan Okuyan, “İslam kardeşliği” vurgusunun bu süreçte tekrar öne çıktığını belirtti. Ancak, din temelli kardeşlik anlayışının toplumsal barışı sağlamayacağını savundu. Okuyan, şiddetin sona ermesini desteklese de, bu süreçten halkın esenlik bulamayacağına dair endişelerini dile getirdi.

Son olarak, üniter devlet modelinin bir kutsallık olmadığını belirten Okuyan, Türkiye’nin geleceği için eşitlikçi, kardeşçe bir toplum yapısının kurulması gerektiğini ifade etti. Üniter devletin, Türkçü bir proje olarak sunulması yerine, tüm toplumsal kesimlerin eşitlik içinde yaşadığı bir sistem olarak tartışılması gerektiğini söyledi.

Paylaşın: