Kapalı kapılar ardında siyaset yapılmaz AKP artık milletle bağlantısını kaybetti

AHA.CHP’li Gürsel Tekin’den dobra dobra Röportaj Türkiye’nin kıdemli siyasetçilerinden biri ve ana muhalefet partisi milletvekili olarak toplumdaki etki alanınızı öncelikle hangi içerikli çalışmalarınızla artırmaya çalışıyorsunuz?

Salgın koşullarında yaşıyoruz. Bu koşulların izin verdiği müddetçe, halkımız ile her alanda birlikte olarak onların sesini dinliyorum. Her gün çeşitli toplumsal kesimlerle bir araya geliyorum, taleplerini, isteklerini, sorunlarını öğreniyorum. Neticede bu sorunları hem TBMM hem de yazılı ve görsel basın aracılığı ile toplumla paylaşıyor, kanun teklifleri yoluyla da gündeme taşıyoruz. Ben her zaman siyasetin halkın içinde yapılması gerektiğine inanan bir insanım. Kapalı kapılar ardında siyaset yapılmaz. Bu ilkenin gereğini yerine getirmeye çalışıyorum.

2) Temmuz sonunda gerçekleştirdiğiniz genel kurulunuzda Türkiye’de yeni bir devrim gerçekleştirme iddiası ortaya koydunuz. Bu iddianızı gerçekleştirmek için çalışmalarınıza ilişkin neler söylemek isterdiniz?

Ortaya koyduğumuz hedefler çok önemli. Bu hedeflere ulaşmak için gereken pratik adımları da daha etkin atmak zorundayız. Bal bal demekle ağız ballanmaz. Bizim iktidar olmak için yapmamız gerekenler belli. Her düzeyde çok daha etkin bir şekilde çalışmalıyız. Ancak toplumun da mevcut hükümete karşı bir kanaat geliştirdiği görüyor. AKP artık milletle bağlantısını kaybetti. Her alanda yaşanan ağır sorunlar ortada. Halkımız değişim istiyor. 31 Mart’ta başlayan değişim önümüzdeki ilk seçimde tam olarak gerçekleşecek.3) Siz sürekli toplumun içinde bulunup halkın nabzını tutan bir siyasetçisiniz. Toplumun siyasetçiden öncelikli beklentisi nedir?

Bakın Türkiye’de yaklaşık 10 milyon işsiz insan var. 15 milyon 500 bin insanımız evini ısıtamıyor. Dolayısıyla toplum artık huzur istiyor, refah istiyor, kalkınma istiyor. Millet siyasetçiden ekmeğini büyütmesini istiyor. Bunu sağlamak için üstümüze düşenleri yapmak zorundayız. 1980 modeli siyasi parti yapısıyla 21’inci yüzyılın sorunlarını aşamayız. Ben daha katılımcı, yatay hiyerarşiye izin veren, enerjik bir parti kurumsallaşması öneriyorum.

4) Bizzat kendi yaptırdığınız kamuoyu araştırmasında ülkedeki 18-29 yaş arası gençliğin hiçbir partiye güvenmediği ortaya çıktı. Kendi partinizi bile uyararak milletvekili seçim koşullarının değiştirilmesini istediniz. O çalışmanızı ajansımız için de anlatır mısınız?

Z Kuşağı çok tartışılıyor. 7 milyon seçmen ilk kez oy kullanacak. Seçmenin yüzde 20’si Z kuşağına üye. Onları anlamazsanız seçimlerden başarıyla çıkma şansınız yok. Bu kapsamda bir araştırma yaptık. Neticede ortaya önemli bir sonuç çıktı. Gençler AKP’ye sırtlarını dönmüş durumda ama muhalefet partilerine de iltifat etmiyorlar. Gençleri kazanmanın yolu çok daha çağdaş bir organizasyondan, enerjik bir siyaset tarzından geçiyor. Bu yüzden sadece kendi partimi değil tüm muhalefeti uyarıyorum. Z Kuşağı öyle veya böyle bu ülkeyi değiştirecek. Bu değişimin yanında yer almak ve öncülük etmek için atılması gereken adımlar var.

5) AKP iktidarı son 6 yılda hep erken seçimler yaptı. Yeni bir erken seçim bekliyor musunuz ve partiniz buna hazır mı?

Siyasi partiler seçime girmek için kurulur. Daima hazırız. Türkiye’de benden başka erken seçim diyen pek siyasetçi de yok. Şu koşullarda yakın zamanda bir erken seçim beklemiyorum. 2022 yılında erken seçim konusu gündeme gelecek. O zaman şartlara göre iktidar kararını verecek. Biz de çalışmalarımıza tüm gücümüzle devam edeceğiz. Bu vesile ile ajansınızın şahsında tüm Azeri kardeşlerimize, Azerbaycan halkına sevgilerimi gönderiyorum. En samimi duygularımla herkese sağlık, mutluluk ve afiyet diliyorum.