Dolar 42,5212
Euro 49,5764
Altın 5.775,84
BİST 10.983,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Çok Bulutlu
İstanbul
18°C
Çok Bulutlu
Cts 19°C
Paz 15°C
Pts 12°C
Sal 12°C

İdris Şahin’den Maden ve Enerji Yasa Teklifine Sert Eleştiri: “Bu Hız İlerleme Değil, Yıkım Demektir”

İdris Şahin’den Maden ve Enerji Yasa Teklifine Sert Eleştiri: “Bu Hız İlerleme Değil, Yıkım Demektir”
4 Temmuz 2025 14:10
228

HABERMAX. DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili İdris Şahin, maden ve enerji yatırımlarına yönelik yasa teklif görüşmelerinde Yeni Yol grubu adına söz aldı. Doğaya, çevre hukuku ve kamu denetimine karşı ciddi tehditlere ev sahipliği yapan bir düzenlemeyle karşı karşıya geldiğini vurgulayan Şahin, teklif madde madde detaylandırarak eleştirileri ve çözümlerini sıraladı. Şahin, “Bu yasa teklifi ile maden ve enerji yatırımları hız kazanabilir. Ancak bu hız, çevreyi, hukuk ve toplumsal dengeyi ezip geçerken; o zaman o hız ilerlemesi değil, yıkım demektir” ifadesini kullandı.

TBMM Genel Kurulunda, Bazı Kanunlarda değişiklik yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşmelerinde konuşan Şahin, şunları söyledi:

“Teklif, yatırım süreçlerini kolaylaştıracakmış gibi lanse ediliyor”

“Bugün Genel Kurulda seçilen bazı Kanunlarda destek yapılmasına Dair Kanun Teklifi, dünyaya enerji arz sağlama, madencilik faaliyetleri hızlandırma ve yatırım süreçlerini kolaylaştırma amacıyla sunulmuş bir teklif gibi lanse ediliyor. Ancak teklifin detaylarını incelediğimizde, aslında doğa, yerel halka, çevre politikalarıa ve kamuya karşı ciddi tehditlerle karşı karşıya kalanlar.”

“Konu enerji arz güvenliği kadar, hukuk güvenliği ve doğa haklarıdır”

“Bu yasa teklifinde, enerji ve madenlerin yatırımlarının önünü açmak için idari sadeleştirme adı altında, demokratik katılım, kripto, özgürlük hakkı ve yargı denetimi gibi temel anayasal güvenceler ya devre devre dışı bırakılıyor ya da etkisizleştiriliyor. Konu enerji arz güvenliği kadar, hukuk güvenliği ve doğa haklarıdır da. İzninizle bu teklifin üzerinde denetim yapmak istiyorum. Bunlar, teklifin temel veni mevcut 1, 2, 4, 11 ve 12. Bu öğeler, yasama barındırmaya sınırsız yetki devri içeren, hukuk devletiyle bağdaşmayan, halkın ve çevrenin zararına olacak düzenlemeleri içermektedir.”

“ÇED sürecinin tamamlanmasından ruhsat, teşvik, izin ve onay işlemleri başlatılabilir”

“Öncelikle 1’inci maddeyle başlayın. Bu madde, ilk bakışta olumlu görülebilen çünkü ‘ÇED gerekli değil’ karar artık verilmeyecek deniliyor. Ancak yalnızca yeni kural çok daha tehlikeli bir düzenlemeye kapı aralanıyor. Buna göre, enerji ve maden yatırımlarında, ÇED tamamlamadan ruhsat, teşvik, izin ve onay işlemleri başlatılabilir. Bu ne ölçebiliyorsunuz? prosedürüne dönüşecek.

“ÇED’i süreç süreci itmek halkın dışlanması demektir”

“Bu düzenleme, çevre hakkının özüne aykırıdır.ÇED dediğimiz süreç sadece bir belge değil; halkın bilgi alma, görüş bildirme, bilimsel katkı sunma ve büyüme riskleri için önceden görme hakkının temelidir. Bu hakkın sürecinin kökeni itmek, halkın sürecinden dışlamak demektir.”

“Bir çevre yatırımı ne kadar tasarruf ederse etsin, ödenecek bedeli değişmeyecek”

“2’nci maddeyle birlikte tekliflerin esası daha da netleşiyor. Burada iki kritik değişiklik oluyor.

“Teklifin 2’nci bölümü yerel yönetimleri, üniversiteleri, meslek odalarını ve çevre örgütlerini yok diyor”

“İkinci olarak bu maddeyle, Cumhurbaşkanlığı başkanlığında bir kurul öngörülüyor. Bu kurul, reaksiyonlarden arazi dağıtımıne, ruhsatlandırmadan ihtilafların çözümüne kadar çok geniş yetkilere sahip olacak. Ancak dikkat edin; bu kurulda yerel yönetimler yok, üniversiteler yok, meslek odaları yok, çevresel olanaklar yok. Sadece bakanlık ülkelerinden oluşan siyasi bir yapı öneriliyor. Karar almanın tamamı gidiyor. Kurulun çalışma usulü ve başkanlığı tarafından bir araya getirilecek. Meclisin, eklerinin eklenmesinin, yasal katkıların olmaması, Anayasa’nın yasama yetkisinin devredilemezliği ilkesine de aykırıdır.”

“Stratejik ve kritik maden denilerek özgürlük hakkı ihlal edilebilir”

“4’üncü maddeye geldiğimizde tekliflerin özel haklarına yönelik tehditler ortaya çıkıyor. Bu maddeye göre, yaratıcı veya kritik madeni içeren herhangi bir arazi Cumhurbaşkanlığı kararıyla acele kamulaştırılabilir. Ancak burada sorun şu: Neyin ‘stratejik’ veya ‘kritik’ yapılacak yönetilebilirlik.

“Yargı denetimi olmaksızın, aralıksız olarak yaşayan yurttaşların topraklarına, tarlalarına, meralarına el konulabilecek”

“Kamulaştırmanın olağanüstü bir yetkisidir ve ancak gerçekten kamulaştırma genel bir uygulama haline getiriliyor. Bu maddeyle, hızlı kamulaştırma genel bir uygulama haline getiriliyor. Bu durum, kırda yaşayan yurttaşların topraklarına, tarlalarına, meralarına el çıkmaları riskleri doğuruyor. Ve çoğu zaman bu patlamanın denetlenmesi beklenmeden, serbest bırakılması fiilen yok saymak gelir.”

“Kamuoyundan ciddi itirazlar gelse de şartları değiştiremeyecek”

“11’inci madde ise idarelerin süreçlerinin değerlendirilmesi tamamen ortadan kaldırılıyor. Bu maddeye göre, izin vermeye başlayan bir projeyle ilgili olarak koşullar daha sonra olumsuz görüş bildirilemez. Ne demek bu? Diyelim ki bir kurum yatırım işlemleri sırasında olumlu görüş verdi. Ancak süreç içinde yeni veriler ortaya çıktı, etkilerle beklenenden daha fazla oldu, küreselden ciddi itirazlar geldi. Bu durumda bile kurum artık değiştiremeyecek. Oysa kamu, zamana ve yeni göre göre değerlendirme yapabilmelidir. Kamu kanunlarına aykırı hale gelen projelerle ilgili fikir değiştirme hakkına sahiptir. Bu düzenleme, idarenin tescilli ve vicdani olarak çıkarılması, sabitlenmiş ve dayatılmış bir tutum zorunludur.”

“Yargı yolu devre dışı bırakılacak”

“Ve teklifin en sorunlu düzenlemelerinden biri olan 12’nci maddelerye. Bu madde, artık kamu kurumlarının işlemlerinin yargı denetimine tabi olması, doğrudan olan parlamento’nun 125. yapısı düşünüldüğünde, bu düzenleme, yargının bağımsızlığı da kesintiye uğramaktadır. Hukukun avantajının, çıkışının dönüştüğü bir düzenin sağlanması istenir.Böyle bir sistem, programlar baskı altında karar verecek;

“Uzun vadeli bir sektörel vizyon taşımayan, anayasal güvenceleri gösterilen bir teklif”

“Bu teklif sadece bu beş maddeyle değil, genel bütünlükle de torba yasa mantığıyla hazırlanmış, uzun vadeli bir sektörel vizyon taşımayan, anayasal güvenceleri onaylıan bir teklif verilebilir. Bir yandan ruhsatsız izin verilmek üzere, diğer yandan orman arazilerinin kullanımı kolaylaştırılmakta, yerel yönetimlerin onayı yetkisi kaldırılmaktadır. Sadece maden ve enerji sağlamak için önünü açan, kamu harcamadan tasarruf sağlamak için ayrılan bir yaklaşımdır bu.”

“İdari denetim işlevi hale getiriliyor, yargı denetimi by-pass ediliyor”

“Yeni Yol Partisi’nin muhalefet şerhinde de belirtildiği gibi, bu teklif idari denetimi büyük ölçüde işlevsiz hale getiriyor, yargı denetimini by-pass ediyor ve kamu kaynaklarını özel yatırımlara aktaran bir yapı oluşturuyor. Teklif, hukuka değil; yatırımcının hızına odaklanmıştır. ÇED sürecinsel hale getirilmesi, çevreyle uyumun sağlanması, liberalliğin esnetilmesi, yargı denetiminin kaldırılması bu seçimin temelleridir.”

“Yatırım süreçlerini kolaylaştıran ama aynı zamanda doğayı koruyan, halkın süresince katan bir düzenleme hazırlıyoruz”

“Bu yasa kanunu ile ve enerji yatırımları hız kazanabilir. Ancak bu hız, çevreselyi, toplumsal ve dengeyi ezip geçiyorsa; o zaman o hız ilerleme değil, yıkım demektir. Biz bu mecliste yatırım süreçlerini kolaylaştıran ama aynı zamanda doğayı koruyan, insanların süreceği katan, hukuki güvenliği sağlayan bir düzenlemeyi birlikte hazırlayabiliriz. Ama bu teklif, o düzenleme değildir. Hukukun üstünlüğünü, toplumsal hayattan garanti almak istemeksak, bu teklifinin bu olup olmadığına hep birlikte çıkmak istiyoruz.”

Paylaşın:
Habermax, tarafsız ve şeffaf habercilik anlayışıyla, her görüşe saygı göstererek doğru ve güncel bilgileri sunmayı hedefler. Siyasi ayrım yapmadan, güvenilir içeriklerle okuyucularını bilgilendirir.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.