HABERMAX. Galataport İstanbul, öncü yoga stüdyosu Cihangir Yoga ile “Rıhtımda Yoga” serisinin ilkini hayata geçirdi. Kiko Milano ve Volkswagen sponsorluğunda Boğaz havası ve Tarihi Yarımada manzarası eşliğinde gerçekleştirilen etkinlik, katılımcılar tarafından yoğun ilgi gördü.
İstanbul’un dünyaya denizden açılan kapısı Galataport İstanbul, ilham verici projelerine yenilerini eklemeyi sürdürüyor. Kiko Milano ve Volkswagen sponsorluğunda Cihangir Yoga ile uzun soluklu bir iş birliğine adım atan Galataport İstanbul, “Rıhtımda Yoga” adlı kolektif aktivite serisinin ilkine 2 Haziran Pazar günü ev sahipliği yaptı.
Her yaştan insana ücretsiz katılım olanağı sunan “Rıhtımda Yoga” etkinliğinde, kişiler Cihangir Yoga eğitmenlerinden Onur Aksoy’un yönlendirmeleriyle sabahın erken saatlerinde Boğaz’a karşı pozitif enerji depoladılar. Aksoy’un temel yoga pozları ve nefes tekniklerini uygulamalı bir şekilde aktardığı programda katılımcılar, öz benliklerini keşfetmek üzere keyifli bir yolculuğa çıktılar. Büyük ilgi toplayan “Rıhtımda Yoga” serisinin devamı; 29 Haziran Cumartesi, 27 Temmuz Cumartesi, 31 Ağustos Cumartesi ve 21 Eylül Cumartesi gerçekleşecek. 29 Haziran Cumartesi seansına dahil olmak için Cihangir Yoga adresinden kayıt oluşturabilir, matınızı yanınızda getirerek Galataport İstanbul’un keyif ve huzur dolu atmosferinde bütünsel bir arınma yaşama fırsatına erişebilirsiniz.
Galataport İstanbul Hakkında:
İstanbul’un kalbinde, Boğaz kenarında 1.2 km’ye sahip sahil şeridi boyunca yer alan Galataport İstanbul, erişilebilir ve düşük katlı yapıları, mahalle konseptinde tasarlanmış, bölgenin tarihi dokusuyla uyum içindeki mimarisi ile ziyaretçilerine “nefes alan” sağlıklı ve güvenli bir kültür sanat, alışveriş, yeme içme ve çalışma deneyimi sunuyor. Geçmişte pek çok farklı kültürü barındıran bir konumda yer alan Galataport İstanbul, Karaköy’ü yeniden şehrin ticaretinin kalbi haline getiriyor. Dünya çapında birçok yerli ve yabancı markaya ve restorana ev sahipliği yapan Galataport İstanbul, Ekim 2021’den bu yana İstanbul’un favori buluşma noktalarından biri haline gelmiş bulunuyor.
İhale bedeli dahil toplam 1,7 milyar dolarlık yatırım ile hayata geçirilen Galataport İstanbul’un en etkileyici özelliklerinden birini, İstanbul’un yer altı sarnıçlarından esinlenilen, Red Dot tasarım ödüllü dünyanın ilk yer altı kruvaziyer terminali oluşturuyor. Limana gemi yanaştığında devreye girerek güvenlik (ISPS) alanını ayıran 176 adet hidrolik özel kapak sistemi sayesinde, geçici gümrüklü bir saha yaratılıyor. Kapakların tekil olarak kontrol edilebilmesi, gümrüklü alanın limandaki gemi adedi ve boyutları bazında esnek bir şekilde oluşturulmasını sağlıyor. Bu inovasyon sayesinde, 19. yüzyılın sonundan bu yana erişime kapalı olan Karaköy’ün eşsiz sahil şeridi, geminin yanaştığı ve kapaklarla ayrılan kısım hariç, misafirlere açık olmaya devam ederek, şehrin en özel yürüyüş rotalarından biri haline geliyor. 29 bin m2’lik bir alana yayılan terminali ile birlikte aynı anda 3 gemi yanaşabilecek ve günlük 15 bin yolcuyu ağırlayabilecek kapasiteye sahip Galataport İstanbul, Akdeniz çanağından Karadeniz’e kadar geniş bir coğrafyada kruvaziyer turizmine büyük bir hareketlilik getirerek bölge ve ülke turizmi ile ekonomisine önemli katkı sağlıyor.
İstanbul’un tarihi limanını şehirle bütünleştiren Galataport İstanbul, bu yatırım ile sosyal ve ekonomik sürdürülebilirliğe de önemli bir katkı sağlıyor. Kullanılan özel soğutma sisteminden, atık yönetimine kadar çevresel sürdürülebilirlik adına faaliyetleri ile, Avrupa’nın LEED Platinum sertifikasına sahip en büyük ikinci projesi konumuna gelen Galataport İstanbul’u MedCruise Birliği geçtiğimiz yıl “Çevresel Sorumluluk Ödülü”ne layık gördü. Galataport İstanbul, 2020 yılında ise MedCruise Ödülleri’nde “Pandemi Sürecinde Sektöre En Yüksek Bağlılık Gösteren Doğu Akdeniz Kruvaziyer Limanı” ödülünü aldı.
Galataport İstanbul’da yürütülen restorasyon çalışmaları ile İstanbul’un çok değerli tescilli yapıları şehre geri kazandırılıyor. Paket Postanesi, Karaköy’ün çok kültürlü ticaret hayatını ve zanaat geleneklerini İstanbul’dan dünyaya açılmış moda, tasarım, lezzet ve mücevher sanatı ustaları ile günümüze taşıyor. Sahada yer alan diğer üç tescilli yapı; Merkez Han, Karaköy Yolcu Salonu ve Çinili Han binaları da itinalı bir restorasyon sürecinden geçti. Dünyada sadece 10 seçkin lokasyonda yer alan Peninsula Hotels markasının 11. oteli olan The Peninsula İstanbul, 177 odası ile tarihi yarımadanın karşısında bu tescilli yapılar ile yeni yapılan ve özel giyotin cephesi 90 saniyede açılabilen balo salonu ile yer alıyor.
Tarihi 1848’e ulaşan Türkiye ve İstanbul’un en eski saat kulesi konumundaki Tophane Saat Kulesi, adını verdiği Saat Kulesi Meydanı’nı taçlandırıyor ve bu meydan, şehrin yıllık kültür sanat takvimindeki önemli etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Sanatın Türkiye’deki en iyi örnekleri arasında yer alan İstanbul Modern ve MSGSÜ İstanbul Resim ve Heykel Müzesi de Saat Kulesi Meydanı etrafında, Galataport İstanbul sahasında yer alıyor.
Galataport İstanbul, 7 milyonu yabancı olmak üzere yılda toplam 25 milyon ziyaretçiyi ağırlayacak. Proje kapsamında mürettebat dahil yaklaşık 1,5 milyon kruvaziyer yolcusunun da İstanbul’u ziyaret edeceği öngörülüyor.