HABERMAX.Etem Sevik yazdı. DEĞERLİ OKUYUCULAR: Doğa’nın bizatihi kendisi insanlığın önüne mucize sayılacak nimetleri ve güzellikleri getirip, seriyor.
KONUNUN BURASINDA ŞU PARANTEZİ AÇMAM DOĞRU OLUR: Doğa dediğimiz alan bütün varlığı ile bizi kuşatırken sürekli gelişiyor, büyüyor, kendini yeniliyor. Ancak doğanın biz insanlara sunduğu tarifsiz ve sayısız güzellikteki değerleri bencillik ve kabalık yaparak bizim dışımızdaki canlıların yaşama haklarını görmezden geliyor ve çoğu zaman yok sayıyor hatta yok ediyoruz. İnsanın akıllı bir canlı olarak aklını harekete geçirebilmesi ve sonuç olarak tasarım yapabilme beceresi ile genelde doğada yaşayan diğer canlıların haklarını elinden alarak, doğayı adeta hesapsız – kitapsız ve sınırsızca sömürme hakkını kendinde bularak, doğayı, doğal çevreyi ve yaşamı her geçen gün daha bir yaşanmaz hale getiriyor. Bu çok çok kötü olan insan düşünce ve davranış şekli en başta doğaya, insan yaşamına, çevresine, sosyal yaşamına en büyük zararları bazen de geri dönüşü olmayan büyük felaketleri getiriyor. Örneğin günümüzde burnumuzun dibinde sık aralıklarla cereyan eden kasırgaları, selleri, kuraklığı, depremleri yine dünyanın dört tarafında denizlerde meydana gelen tusunami kasırgalarını yaşıyor olmamız hep insanın daha fazla kazanma hırsı ve aç gözlülüğü sonucunda oluyor.
OYSA doğanın bütünündeki işleyiş bir düzen içinde ilerlemektedir. Ama doğadaki düzeni bozmaya çalışmamız dolayısıyla doğanın dengesini bozacak davranışlarda bulunmamızın bizlere her geçen ağır olmaktadır. Bu yüzden doğadaki toprağın, suyun, yeşilin ve diğer canlılarında haklarını gözetmeli, yaşam alanlarını kısıtlayıcı davranışlardan tartışmasız uzak durmalı, saygı göstermeliyiz. Ayrıca içinde yaşadığımız çevreyi temiz tutmalı doğanın bize karşılıksız sunduğu güzelliklerin artmasında mesela dünyamızı güzelleştiren daha fazla yeşil alana sahip olmalıyız. Kısacası doğa ile girdiğimiz ilişkide olumlu ve yararlı davranışları geliştirmeye özen göstermeliyiz.