AHA. 31 Mart 2019 yerel seçimleri yaklaşırken Acarhaberajansı muhabiri Durmuş Acar’a konuşan CHP İstanbul Örgütten Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Yusuf Erciyas ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. İstanbul Cumhuriyet Halk Partisi Örgütten Sorumlu İl Başkan yardımcısı Yusuf Erciyas Akp”nin yönettiği ilçelerdeki vatandaşlar CHP”li belediyelerin ilçelerini tercih ediyor dedi.
Çalışmalarımız İstanbul’u saraydan alıp halka teslim etmek üzere
31 Mart 2019 yerel seçimleri yaklaşırken yapılan hazırlıklar hakkında muhabirimiz Durmuş Acar’a konuşan CHP Örgütten Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Yusuf Erciyas “İstanbul İl Başkanlığı olarak 31 Mart 2019 seçimlerine çok ciddi şekilde çalışıyoruz. Çalışmalarımız İstanbul’u saraydan alıp halka teslim etmek üzere. Bu anlamda örgüt içinde 24 Haziran seçimlerine göre yapmamız gerekenleri tespit ederek eksikliklerimizi hızlı bir şekilde gidermeye çalışıyoruz. Öncelikle şeffaf bir aday adaylığı süreci yürütmeye çalışıyoruz. İstanbul’un 39 ilçesinde belediye başkan adayları, belediye meclis aday adayları müracaatlarını yaptı. Mülakatta adaylarımıza; yaşadığımız şehre nasıl katkı sağlar, neler yapabilir diye objektif bir şekilde sorular yönelttik” diye konuştu.
Bizim İstanbul halkına İstanbul’u almak gibi bir borcumuz var
Konuşmasına “İstanbul’un 39 ilçesinde aday profilleri oluşturmaya çalışıyoruz. İstanbul’da yaşayan seçmenlerimizin teveccüh edeceği adayları belirlemeye çalışıyoruz. Tüm adaylarımız çok değerli ancak bizim İstanbul halkına İstanbul’u almak gibi bir borcumuz var. İstanbul’u saraydan alıp halka teslim edebilmek için bütün çalışmaları gece gündüz yapmaya çalışıyoruz” diyerek devam etti.
İstanbul’daki bütün mahallelerimizde Cumhuriyet Halk Partisi var olacak
Bir taraftan da sandık güvenliği ile ilgili çalışmalarımızı başlattık. İl Başkanlığı bünyesinde Seçim sandık güvenliği komisyonu tekrar oluşturuldu. Bu komisyon kapsamında 24 Haziran seçimlerini baz alarak 28.825 sandıkta nasıl var olduysak aynı şekilde İstanbul’daki bütün noktalarda bütün sandıklarda var olacağız. Bununla ilgili mahallelerle ilgili çalışmalar yürütüyoruz. İstanbul’daki bütün mahallelerimizde Cumhuriyet Halk Partisi var olacak. Mahallelerimizde sokak bazlı çalışmalar yürütüyoruz. Sokakları da mahalle yönetimimizle pay edip, sokaklarımızın içerisinde var olan sandıkları da sandıkta 3 tane müşahit görevlendirilecek şekilde yürütüyoruz.
– İstanbul’u 26 yıldır sağ görüş yönetiyor. Yaşanan sıkıntıları siz de yakinen izliyorsunuz. Aday aday profilini nasıl seçiyorsunuz? Sıkıntı olup olmadığını nasıl anlayacaksınız?
31 Mart 2019, 1919’un yüzüncü yılında sosyal demokrat belediyeciliğin zaferi olacak diyorum
İstanbul’un 39 ilçesinde çeşitli araştırma şirketleri ile kamu araştırmaları yapılıyor. Diğer taraftan örgütlerimizin iletmiş olduğu aday profilleri dikkate alınıyor. Bu çerçevede orada yaşayan insanların sorununu bilen adaylar tespit ediliyor. Ve bu çalışmalardan da çok enteresan sonuçlar çıkıyor. Öyle noktalara varıyoruz ki bugüne kadar bildiğimiz birçok noktanın esasında seçmen nezdinde farklı değerlendirildiğini görüyoruz. Bu anlamda biz sadece İstanbul’u alacağız demiyoruz alacağımızı İstanbullu yurttaşlarımıza da aynı şekilde göstermek istiyoruz. 24 Haziran seçimlerinden sonra sandığa gitmek istemeyen ciddi sayıda değerli bir seçmenimiz var. Bu anlamda bu seçmenlerimizin tekrar gönlünü kazanabilmek için de çalışıyoruz. Bu defa 31 Mart 2019, 1919’un yüzüncü yılında sosyal demokrat belediyeciliğin zaferi olacak diyorum.
– Sürekli iş kazaları oluyor fakat cumhurbaşkanı açıklamalarında Ümraniye Hekimbaşı’ndaki ölen insanlardan bahsediyor. Siz bu konuda nasıl bir siyaset izliyorsunuz, bunlara karşı bir politika üretiyor musunuz?
AKP belediyeciliğine baktığımız zaman bir betonlaşma ve ranta insanların yaşamlarının esir edildiği bir anlayış görüyoruz
Sosyal demokrat belediyecilik insan odaklı bir politika yürütmek zorundadır. Sosyal demokrat olarak da insanı merkeze koyan, önce insan diyerek siyaset üretiyoruz. Önce insan diyebilmenin altyapısı da doğaya uygun politikalar geliştirebilmek, insanın daha mutlu yaşayabileceği bir kent yaratmak. Bu noktada AKP belediyeciliğine baktığımız zaman bir betonlaşma ve ranta insanların yaşamlarının esir edildiği bir anlayış görüyoruz. Şimdi neredeyse İstanbul işçi mezarlığına dönüştü. Gün geçmiyor 3. havalimanında emekçiler iskeleden düşmesin, orada yaşamlarını kaybetmesin. Gün geçmiyor ki büyük bir inşaatta denetimsizlikten asansör boşluğuna işçi düşmesin, diğer taraftan yol çöküyor metro inşaatında insanlar ölmesin. En sonunda viyadükte emekçiler yaşamlarını yitirdiler. İnsan yaşamının ne kadar değerli olduğunu insanlara hissettirmemiz gerekiyor. Avrupa ülkelerinde böyle iş kazalarında bütün yönetim toplanıyor ve bunun sorumlusu kimse yargılanıyor. Sorumlusu kendini vicdani olarak sorumlu hissediyor. Ümraniye’de yıllar önce yaşanmış bir çöp meselesini 2018 Türkiye’sinde getirip anlatabilmek ancak seçmeni kandırmaktan başka bir anlam ifade etmiyor. Biz 89’da İstanbul’daki belediyeleri aldığımızda o gün yapılan projeler hala bugün hayata geçiriliyor. Biz o zaman altyapıya önem verdik ve kendimizi doğru anlatamadık öz eleştiri olarak bunu söyleyebiliriz. Bugün İstanbul halkına en önemli sorun nedir diye sorduğumuzda trafik sorununu söylüyorlar. Bugün AKP kısa, orta ve uzun vadede İstanbul’daki nüfus artışını dikkate alarak yol planlaması yapacağına günü kurtarma ve seçim dönemlerinde İstanbul’u şantiyeye dönüştürme gibi bir anlayış benimsemiştir.
– Haberi pek fazla yapılmayan İSKİ olayı var. Daha önce Nurettin Sözen döneminde bu konuyu çok dillendirdiler. Size karşı kötü söylemlerde ve eleştirilerde bulunanlar için CHP bu seçim sürecinde bunları kullanacak mı?
İnsanlar Ümraniye’de yaşayıp Kadıköy’de parasını harcıyorsa bunun üzerinde ciddi bir kafa yormak gerekiyor
Kesinlikle. Halka düşman bir belediyecilik yönetim anlayışını hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. İnsan hayatının değerli olduğunu göstermek zorundayız. Bugün İstanbul’da 14 belediyemiz var mesela Kadıköy belediyemizi dikkate aldığınızda insanlar Ümraniye’de yaşayıp Kadıköy’de parasını harcıyorsa, Beşiktaş’ta yaşamını geçiriyorsa, Şişli’ye gidiyorsa, Bakırköy’e gidiyorsa bunun üzerinde ciddi bir kafa yormak gerekiyor. Burada en son İSKİ ile ilgili sayıştay raporları araçların yakıtları ile ilgili belirtilen noktada denizde bir damla. Sayıştaydaki raporları ortaya çıkartan görevli de görevinden alındı. Burada esas sorgulanması gereken görevini iyi yapan insanların, kamu görevlilerinin, bürokratların hukuka uygun işler yaptığında işini kaybetme tehdidiyle karşı karşıya kalması. Bu da hukukun üstünlüğü anlamında yurttaşın kendini daha özgür hissedebilmesi, sermayenin buralara yatırım yapabilmesinin önünde önemli tehdit olarak ortaya çıkıyor. Bu da toplumsal barışı, yatırımı tehdit ediyor, işsizliği artırıyor, insanların birbiriyle barışık olmasını engelliyor .Bugün her yer neredeyse gecekonduya dönüştürülmüş vaziyette. Yani katlı gecekondular oluşturuldu. Yani İstanbul o tarihi özelliğini kaybetti karman çorman Orta doğu ülkelerini andıran bir kent görüntüsüne büründü şeklinde konuştu.
İstanbul Cumhuriyet Halk Partisi Örgütten Sorumlu İl Başkan yardımcısı Yusuf Erciyas Akp”nin yönettiği ilçelerdeki vatandaşlar CHP”li belediyelerin ilçelerini tercih ediyor dedi.
Haber – Foto: habermax.net