Prof. Dr. Ümit Özdağ: Şehit Kubilay Anıtı’ndan büyük Türk milletine seslenmek istiyoruz. 23 Aralık 1930 tarihinde Şeyh Esad Erbillî isimli bir Nakşibendi şeyhinin Manisa’da Menemen’e yolladığı altı kişi Cumhuriyet’e karşı bir silahlı isyan başlatmışlardır. Olayın duyulması üzerine 43. Piyade Alayı’ndan 24 yaşındaki Asteğmen Kubilay’ın komutasında bir manga asker olay yerine sevk edilmiştir.
Esad Erbillî’nin manevi huzuruymuş! Allah sizi kahretsin. Vatan, millet, Cumhuriyet düşmanlarının manevi huzuruna Türk çocuklarının niye götürüyorsun? Niye onlara dua ettiriyorsunuz? Bunlar dua edilmesi gereken değil lanetle anılması gereken kişilerdir. Siz bu Cumhuriyetin memurları değil misiniz? Bu Cumhuriyetin kurumlarında çalışmıyor musunuz? Bu Cumhuriyeti yıkmak için çalışan ve bu Cumhuriyeti yıkmak eylemi sırasında Türk askerini şehit etmiş bir teröristi ve bunu ona teşvik etmiş adamı hangi duayı ediyorsunuz. Esad Erbillî devlete isyan etmiş cehennemlik bir alçaktır. Gözgünü kan bürümüş bir sahtekârdır. Olayı daha vahim hale getiren, olayı soruşturması gereken makamların olayın üstünü kapatmaya çalışmalarıdır. İzmir Valiliği’nin yaptığı açıklama yok hükmündedir. Olayı soruşturması gerekirken, olayın üstünü kapatıp konuyu önemsiz gibi göstermeye çalışıyorlar. Yine vahim olan Zafer Partisi dışında hiçbir siyasi partinin bu konuyla ilgili bir açıklama yapmamasıdır. Biz Zafer Partisi olarak bu kişi hakkında -Oğuzhan Kadıoğlu- suç duyurusunda bulunacağız. Bu olayın takipçisi olacağız. Çocuklarımızın uyuşturucuya karşı bilinçlendirilmesi işi devletin işidir. ‘Çocuklarımızı uyuşturucuya karşı eğitiyoruz, motive ediyoruz’ diye tarikatların kontrolündeki camilere götüremezsiniz. Siz üzerinize düşen görevi yapın devlet olarak. Diyanetin işi, çocukları vatan hainlerine mezarlarının başında duaya götürmek değildir. Bugün bir devlet kurumu olan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesine ve İstiklal Harbine karşı nasıl düşmanca bir tutum içerisinde olduğunu üzülerek görüyoruz. Bu ifademiz, Diyanet bünyesinde çalışan birçok vatansever, milliyetçi, dürüst din adamını tabii ki kapsamıyor ama üst yönetiminin, zihniyetinin Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı olduğu çok net ortadadır.