HABERMAX. Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, son günlerdeki sert açıklamalarıyla gündeme oturdu. Uysal, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğuna ilişkin gelişmeler ve Türkiye’nin mevcut siyasi atmosferine dair önemli açıklamalarda bulundu. Uysal, özellikle hükümetin ve yargı organlarının demokratik değerleri yok sayarak Türkiye’yi bir “otoriter rejime” doğru sürüklediğini savundu.
Gültekin Uysal, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına dair yapılan yargı kararlarına ilişkin sert eleştirilerde bulundu. AKP’nin yargı temsilcilerinin “Saray kararı” olarak nitelendirdiği karara atıfta bulunarak, İstanbul’un seçilmiş belediye başkanının tutuklanmasının siyasi bir operasyon olduğunu iddia etti. Uysal, “Demokrasiler, iktidarın kavgasız dövüşsüz el değiştirmesidir. Görünen o ki, Erdoğan ve onun çevresindeki bürokratlar, demokrasiye ve adalete saygı duymuyorlar” şeklinde konuştu.
Uysal, bu tür müdahalelerin Türkiye’nin demokratik geçmişine büyük zararlar verdiğini belirterek, iktidarın, kendisine muhalefet eden figürlere yönelik baskılarla demokrasiyi ve özgürlükleri tehdit ettiğini söyledi.
Demokrasi ve Adalet Vurgusu
Uysal, partisinin duruşunun her zaman demokrasi ve adaletin savunucusu olacağını ifade etti. DP Genel Başkanı, “Bizler, demokrasi ve adaleti bu güzel ülkenin en önemli kolonları olarak kabul ediyoruz. Bu değerler için bugüne kadar mücadele ettik ve etmeye devam edeceğiz” dedi. Bu açıklamalarıyla, Türkiye’nin demokratikleşme sürecine karşı atılan geri adımların, sadece hükümetin değil, tüm toplumun geleceğini tehlikeye atacağına dikkat çekti.
“Eski Türkiye” Eleştirisi ve Demokrasiye Dönüş Çağrısı’
Uysal, hükümetin “Eski Türkiye” söylemini de eleştirdi. AKP hükümetinin, demokratikleşme ve özgürlükler konusundaki çabaları baltaladığını ve Türkiye’nin geçmişteki kazanımlarına zarar verdiğini belirtti. Uysal, “Eski Türkiye” kavramının, aslında özgürlüklerin, demokrasinin ve halk iradesinin tecelli ettiği bir dönemi simgelediğini ifade etti.
Uysal, eski Türkiye’nin bürokratlarından, yargı organlarından ve medya kurumlarından örnekler vererek, “Cüppesinde düğme olmamasının sebebini bilen yargı mensupları, liyakatine dayalı çalışan bürokratlar ve halkın menfaatini önceleyen medya” gibi unsurları yeniden hayata geçireceklerini belirtti. Uysal’ın bu açıklamaları, hem hükümete hem de onun destekçilerine yönelik sert bir eleştiri olarak dikkat çekti.
“Halkın Huzurunu İçin Kavga Ederiz”
Demokrat Parti Genel Başkanı, partisi adına halkın huzuru ve refahı için mücadele etmeye devam edeceklerini vurguladı. Uysal, “Bu ülkenin bir asırlık maddi birikimini iç ettiniz, iki asırlık demokratikleşme gayretini yok etmenize izin vermeyeceğiz” diyerek, Türkiye’nin tarihsel kazanımlarını savunma noktasında kararlı olduklarını ifade etti.
Uysal, iktidarın halkı sürekli olarak kandırmaya çalıştığını ve aslında gerçek sorunların göz ardı edildiğini savundu. “İktidarın medya sopası haline gelmek yerine, halkın sesi olacağız. Adaleti, zenginliği, özgürlüğü, ‘konuşan Türkiye’yi geri getireceğiz” diyerek, Türkiye’deki demokratik değerlerin ve bağımsızlık anlayışının yeniden güçlendirileceği mesajını verdi.
Demokrat Parti’nin Yeni Hedefleri: Demokrasi ve Özgürlükler
Uysal, DP olarak, Türkiye’nin eski demokratik kurumlarını yeniden hayata geçireceklerini ve halkın haklarını savunacaklarını söyledi. Uysal’ın açıklamaları, partinin iktidara karşı tutumunu ve gelecek vizyonunu ortaya koydu. Demokrat Parti, Türkiye’nin demokratik yapısının güçlendirilmesi gerektiğine ve halkın özgürlükleriyle ilgili endişelerin ortadan kaldırılması gerektiğine inanıyor.
Gültekin Uysal, son olarak, Türkiye’nin eski demokratik değerlerine sahip çıkılması gerektiğini belirterek, “Bu ülkenin demokrasi, adalet ve özgürlük mücadelesi bitmeyecek. Bizler, her zaman halkımızın yanında olacağız” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.
Sonuç olarak, Gültekin Uysal’ın açıklamaları, Türkiye’deki mevcut siyasi ve yargı sistemine karşı ciddi bir eleştiri olarak öne çıkarken, Demokrat Parti’nin demokrasi, adalet ve özgürlük mücadelesinin ön planda olacağına dair güçlü bir mesaj verdi.