Dolar 34,4954
Euro 36,2629
Altın 2.962,32
BİST 9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cum 18°C
Cts 8°C
Paz 10°C
Pts 10°C

Dedelerin ve Alevi örgüt yöneticilerinin çoğu bile Muharrem Orucu’nu tutmuyor. Ya da sosyal medyada Kerbala için ağıt yakanların bakıyorsun çoğu oruç tutmuyor.

Dedelerin ve Alevi örgüt yöneticilerinin çoğu bile Muharrem Orucu’nu tutmuyor. Ya da sosyal medyada Kerbala için ağıt yakanların bakıyorsun çoğu oruç tutmuyor.
29 Ağustos 2020 07:45 | Son Güncellenme: 9 Eylül 2020 14:56
2.752

AHA.Alevilerce tutulan ve “12 İmam Oruçları” olarak da bilinen “Muharrem Orucu” sürüyor. Pandemi nedeniyle cemevlerinin de kapalı olmasıyla bu yıl oruç ve matem evlerde sürüyor.

Türkiye’de İslam Sünni inanışının ardından en yaygın inanç grubu Alevilerin, “12 İmam Oruçları” adını da verdikleri “Muharrem Orucu” devam ediyor.
Her yıl Kurban Bayramı’ndan 20 gün sonra başlayan Muharrem Ayı, Aleviler arasında aynı zamanda bir matem zamanı.
Aleviler, Hz. Muhammet’in torunu Hz. Hüseyin’in Muharrem ayının 10’uncu gününde (10 Ekim 680) bugünkü Irak’a bağlı Kerbela’da ailesiyle birlikte Yezit komutasındaki Emevi Ordusu’nca öldürülmesinin yasını tutmak amacıyla yüzyıllardır 12 gün süreyle oruç tutuyorlar.
Bir matem havasında tutulan oruçların 12 gün olmasının bir nedeni de Alevilerin Hz. Ali ve kimi oğul ve torunlarından oluşan 12 İmam’lar olarak adlandırılan tarihi ve dini şahsiyetlere duydukları saygıdan ve bağlılıktan kaynaklanıyor.
12 İmam Oruçları süresince Hz. Hüseyin ve yanındakilerin Kerbela’da susuz bırakılmalarının anısına mümkün olduğu kadar saf halde su içilmezken, kan dökmekten kaçınılarak hayvan kesimi dahi yapılmıyor.
Saf su içilmediğinden su ihtiyacı çay, ayran gibi kimi içecek ve yiyeceklerden sağlanıyor.
Muharrem Orucu’nda sahur olmadığı gibi iftar için belirlenmiş bir saatte yok.
Ne yenirse gece yarısından önce yenirken, oruçta güneşin batmasından itibaren açılabiliyor.
Köyden kentte göç Aleviliği etkiledi
1960’lara kadar köylerde yoğunlaşan Alevilerin bu tarihlerden sonra Büyükşehirlere ve yurtdışına yoğun bir şekilde göç ederek kentleşerek dağınık halde oturmaya başlamaları, farklı inanç gruplarıyla evlilik yapmaları kimi gelenek ve ibadet ritüellerinde de değişimlere neden oldu.
Bu değişimlerden etkilenen ritüellerden biri de 12 İmam Oruçları.
Alevi geleneklerinde toplu oruç açma gibi gelenekler görülmezken, cemevlerinin yaygınlaşmasıyla da bu uygulama da değişti.
Bunun yanında bir yas havasında geçmesi ve Ramazan şenlikleri, Ramazan davulcusu veya toplu iftar gibi geleneklerin Aleviler’de olmamasından dolayı çoğu zaman çevrelerindeki insanlar bile 12 İmam Orucu’nu tutan kişi veya kişilerin varlığından pek haberdar olmuyor.
Bu nedenle her Muharrem Ayı’nda sosyal medyada “Bugünlerde sessizce tutulan bir oruç var. Farkında mısınız” yazan paylaşımlara sıklıkla denk gelinir.
Bu yıl 12 İmam Oruçları, Muharrem Ayı’nın ilk gün olan geçtiğimiz 20 Ağustos 2020 günü başladı.
12’inci güne gelen 31 Ağustos’ta oruç bitecek ve 1 Eylül’de aşure yapılarak dağıtılacak.
Ortasına geldiğimiz bugünlerde 12 İmam Oruçları’nın nasıl geçtiğini Alevi temsilcilerine ve Alevilik üzerine çalışan araştırmacılara sorarak izlenimlerini aldık.
Alevilerin değişen yaşam koşullarına karşın 12 İmam Oruçları’na gösterdiği ilgi de sorularımız arasındaydı.
Kılavuz:”Koronavirüs etkiledi, insanlar oruçlarını evlerde tutuyorlar”
Mersin Cemevi Dedesi Hasan Kılavuz, bu sene koronavirüsün Muharrem Orucu’nu da etkilediğini söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
Her sene yüzlerce kişi orucunu açmak için cemevine geliyordu. Bu sene bunu yapamıyoruz. Ancak yine de her gün en az beş – 10 kişi cemevine gelerek bağışını bırakıp, dağıtılması için lokmasını bırakıyor. İnsanlar oruçları evlerinde tutuyor. İlgi alaka var.
Bermek: “Oruç tutan sayısı az ama mateme sahip çıkan çok”
Alevi Düşünce Ocağı Başkanı Doğan Bermek ise oruç tutan sayısı az olmakla birlikte Aleviler arasında Muharrem Yası’na sahip çıkan çok sayıda insan olduğunu kaydederek sözlerini şöyle devam ettirdi:
Değişen zaman içinde inançların ritüelleri de değişmek zorunda kalıyor.  İş yaşamının içindeki gençlerin oruç tutması kolay değil. Muharrem’de cemevlerinde oruç topluca açılırdı. Bu sene pandemi dolayısıyla da durgunluk var. Birçok cemevinde yapılamıyor. Ama sosyal medyaya bakılınca Muharrem’le ilgili paylaşımları görünce yine bir hareketlilik göze çarpıyor.
“Aleviler, sebep olmadıkça ben orucum demez”
Bermek, Muharrem Oruçları’nın neden sessiz geçtiğini de şöyle açıkladı:
Aleviler’de orucu tutan kendi tutar. Dışarı duyurmaz. Ancak belki bir çay ikram edersen haberin olur onun oruç olduğundan. Sebep olmadıkça ben orucum demez.
Geçmez: “Her Alevi ailede üç – dört kişi tutuyordur”
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez ise Alevilerin inançlarını görsele çevirerek değil, kendi içlerinde yaşadıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
Muharrem Orucu, bu sene daha sessiz yürüyor. Çünkü geçen yıllarda cemevlerinden görsel görüntüler geliyordu. İnsanlar toplu oruç açıyordu. Ancak bu yıl pandemi nedeniyle yok. Ancak Muharrem bir matemdir. Tutulması için mutlaka cemevine gerek yok. Her Alevi ailede en azından üç dört kişi tutuyordur.  Muharrem Orucu, mazlumun hakkını savunmak dünyanın görselinden uzaklaşmaktır.
“Alevi gençler arasında Aleviliğe ilgi artıyor”
Geçmez, birçok kişinin tersine Alevi gençler arasında oruç tutanların yaşlılara oranla daha fazla olduğunu da iddia ederek, “İktidarın ötekileştirici politikalarından kaynaklı olarak Alevi gençleri arasında Aleviliğe, Alevi ibadet ritüellerine artan bir ilgi var. Bunu bu seneki oruçta da görüyoruz” dedi.
Yıldırım: “Oruç tutana sevap, tutmayan günah yoktur”
Alevi araştırmacı yazar Ali Yıldırım, sosyal medya hesabından orucun başladığı gün yaptığı paylaşımda 12 İmam Orucu’nun Alevilere özgü bir oruç olduğunu öne sürerek şöyle konuştu:
Oruç tutana sevap, tutmayana günah yoktur. Aleviler 12 gün boyunca sessiz sedasız oruç tutacaklar. 12 Muharrem günü öğlen zamanı pişirdikleri aşüreler ile oruçlarını bitirecekler. Bu 12 gün boyunca Kerbela katliamının özelinde tüm insanlığın yaşadığı acıları kendi bedenlerinde/ruhlarında sorgulayarak bir daha bu acıların yaşanmaması için insan olarak tavır almak, mücadele etmek gerekliliğinin altını çizecekler.
“Aleviler arasında oruç tutmaya bir kayıtsızlık var”
Sorularımızı cevaplandıran Yıldırım buna karşın Aleviler arasında oruç tutmaya karşın bir kayıtsızlık olduğunu öne sürerek, iddialarını şöyle sürdürdü:
Orana vurursak 100 kişi arasında 10 kişi oruç tutarken, oruç açma anında çok daha fazla insan bir arada olabiliyor. Dedelerin ve Alevi örgüt yöneticilerinin çoğu bile Muharrem Orucu’nu tutmuyor. Ya da sosyal medyada Kerbala için ağıt yakanların bakıyorsun çoğu oruç tutmuyor.
Yıldırım’a göre bunun en önemli Alevilerin kentselleşmesiyle birlikte köylerde daha rahat uygulanan bazı ritüellerin kent yaşımında sürdürülebilir olmasının zorlaşması.”
Kılıç: “Orta ve yaşlı kesim gençlere göre daha ilgili”
Alevilik üzerine araştırmalar yapan İlahiyatçı Mustafa Cemil Kılıç da Muharrem Orucu’na daha çok orta yaşlı ve yaşlı kesimin ilgi gösterdiğini iddia ederek bunun nedenlerini şöyle anlattı:
Genç kesim daha seküler yaşamı tercih ediyor ve politik anlamda daha sol – sosyalist akımlara yakınlar. Gençler arasında kendini kültürel anlamda Alevi olarak nitelendirme yaygınken, inançsal anlamda Alevi olarak nitelendiren daha az. Tabii ki bu bir gözlem. Bu konuda net bir araştırma yapılmış değil.
“Ötekileştirilen bir inancın ibadetini bağıra çağıra yapamazsınız”
Alevilerin Muharrem Orucu’nun sessizce tutulmasının birkaç nedeni olduğunu söyleyen Kılıç, “Genel anlamda ötekileştirilen bir inancın bir ibadetine bağıra çağıra yapamazsınız. Bir de sonuçta bir yas. Yas tutmak da içe kapanma gerektiriyor. Bağıra çağıra yas da tutulmuyor” diyerek sözlerini tamamladı.
Independent Türkçe
https://youtu.be/VJlwJGsqMvM
Paylaşın:
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Mesaj Gönder
Merhaba, yayınlanmasını istediğiniz mesajınızı bize iletin, yayınlayalım.