Gürsel Tekin sözlerine TÜİK raporunda çarpıcı rakamların altını çizerek devam etti; “Propaganda yapmakla bu işler olmuyor. Miting meydanlarında, televizyon ekranlarında ‘Almanya bizi kıskanıyor’ diye bağırmakla kimse bizi kıskanmıyor. Bu ülkede çocukları yarısı kötü koşullarda ve ağır işlerde çalışıyor. Birçoğu okul yüzü görmemiş. AKP iktidarında ekonomide en çok pay sahibi olan sektörler çocukların sırtında taşınıyor.
Tam 724 bin çocuk okulda ders çalışacakları yerde, tarlada, fabrikada çalıştırılmaya zorlanıyor. 19’uncu yüzyılın vahşi kapitalizmi AKP döneminde Türkiye’de yaşanıyor. Bu ülkeyi Saray’dan yönetenlerin bir dakika bile yüzü kızarmıyor.
Yoksullukta, hastalıkta kader değildir!
Çocuklara neden çalıştıkları sorulduğunda her 5 çocuktanda 2’si ‘ailelerine katkı için çalıştığını’ söylüyor. 20 milyona yakın insan bugün Türkiye’de daimi yoksulluk eşiği altında yaşıyor. Bu ne demek? Tam 20 milyon insan yoksulluktan bile beter koşullarda hayatını geçirmeye çalışıyor demek. Bu yoksullar içerisinde çocuklar da var. Saray sosyetesi sırtını yalılara dayamış millete televizyondan “evde kalın” diye akıl veriyor. Evde kalanların ne yiyip ne içtiği hakkında bir tek cümle etmiyor. Altın varaklı koltuklara kurulup, milletin verdiği vergilerle saray sofralarına oturanlar açın halinden anlamaz. AKP garibanları, yoksulları adeta ölüme terk ediyor.
Sadece 2019 yılında 67 çocuk çalışırken öldü. Eğer bu tablo bu ülkeyi yönetenleri yerin 67 kat dibine sokmuyorsa, yüzleri bir dakika kızarmıyorsa, onların bu ülkeyi yönetme hakkı ahlaken yok demektir.
Türkiye’de 8 yılda 16 ülkenin nüfusundan fazla çocuk kaybolduTürkiye’de 2008- 2016 yılları arasında, resmi rakamlara göre; 190 bin kayıp çocuk vakası var. Bu rakamlara Türkiye’deki mülteci çocuklar dâhil değil. Bu çocuklara “evde kal” bile diyemiyoruz. Çünkü bu çocuklar kayıp. Ve nerede oldukları bilinmiyor.
Bu büyük bir toplumsal yaradır. Bu çocuklara ne oldu? Başlarına ne geldi? İktidar ne merak ediyor ne de araştırıyor.
Diğer bir önemli sorun ise,
1 milyondan fazla Suriyeli çocuk savaş nedeniyle ülkemize sığınmış durumda. Ayrıca 500 binden fazla çocuksa topraklarımızda dünyaya geldi.
Türkiye’nin eğilmesi gereken en ciddi sorun, kayıp kuşak sorunu.
İşin özeti, geleceğimiz olan çocukların her türlü sorununun çözülmesi hepimizin görevidir. Çocuklarımız söz konusu olduğunda siyaset bir kenara bırakılmak zorunda. TBMM Başkanlığına, ‘kayıp çocuk vakalarına yönelik arama-komisyonu’ kurulması için onlarca önerge verdik. Meclis araştırması istedik ama nafile… Sadece kısa vadeli siyasi hesaplarla bu kadar önemli bir sorunu bile sümen altı ettiler. Yarın bu konu da Türkiye’nin gündemine oturacak. Kayıp bir nesil bugün yapılanların acı faturasını önümüze çıkartacak. Geç olmadan gereken adımı atmak zorundayız.
Çocukları çalışmaya zorlayan, kayıp çocuklara bakmayan bir ülke ben büyük bir ülkeyim, ben güçlü bir ülkeyim diyemez. Herkes şapkasını önüne koymak bu acı problemle mücadele etmek zorunda. Bu işin siyaseti yok. Ben bu ülkeyi yönetenlerden bir umut bekleyen çocukların sesi oldum, AKP’nin de artık fildişi kuleden çıkıp, milletin yanında durma vaktinin geldiğini söylüyorum.
Kaynak-Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin