AHA.Cumhurbaşkanı Erdoğan “İnsan Hakları Eylem Planı” adı verilen programda yaptığı açıklamada “Nihai amacımız yeni ve sivil bir anayasa” dedi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
İnsan Hakları Eylem Planı’nı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mevcut yasa ve uluslararası sözleşmeler uygulansa böyle bir plana ihtiyaç yok. Bugün Hükümet mevcut yasalara, anayasaya uygun davranmadığı için insan hakları sorunu var. Anayasa’da “Yargı bağımlı ve taraflıdır. Cumhurbaşkanı Yargı’ya talimat verir” yazmıyor ama Cumhurbaşkanı bunu yapıyor. Anayasa’da “Hükümet keyfine göre basın organlarını sansürleyebilir” demiyor ama hükümet baskı kurup basın organlarını sansürlüyor. Ceza Kanunu’nda “Sanıkları cezalandırmak için tutuklama yapılabilir” demiyor. İstisnai bir adli uygulama. Ama hükümet sistematik olarak bu yola yargıyı zorluyor. Türkiye’de insan hakları önündeki en büyük engel AKP iktidarı. Bir ülke her 4-5 senede bir yeni ve sivil bir anayasa yapmaz. Eğer her 4-5 senede bir karşımıza yeni ve sivil bir anayasa söylemi çıkıyorsa sorun iktidarda demektir. Türkiye’de demokratikleşmenin yolu AKP iktidarının son bulmasıyla başlar.
HDP’li milletvekillerinin fezlekelerinin gündeme getirilerek dokunulmazlıklarının kaldırılması gündemde. CHP’nin tutumu sizce ne olmalı?
Milletvekilleri seçime girmeden önce YSK’nın istediği belgeleri sunuyor. Anayasa’nın koşulları belli. Terörle iltisaklı, belli suçlara bulaşmış insanlar milletvekili adayı bile olamaz. HDP milletvekilleri aday olmuş mu? Olmuş. Halk sandığa gidip özgür iradesiyle oyunu kullanmış mı? Kullanmış. Seçilmiş, gelmiş. Şimdi siyasi bir takım sebeplerle, halkın iradesi gasp edilmeye çalışılıyor. Oyunun kuralı değiştiriliyor. Millete “Vekillerini sen seçemezsin, sen kime oy verirsen ver biz istediğimizi vekil yaparız” deniyor. Yani milli irade üzerinde büyük bir vesayet kuruluyor. Biz asla demokrasinin özüne yönelen böyle bir saldırının parçası olamayız. Türkiye’de yargı bağımsızlığı yok. Yargı organları tarafsız değil. HSYK hükümet kontrolü altında. Böyle bir ortamda milli iradeyi korumanın yolu milletvekili dokunulmazlığını korumaktan geçer. Demokrasiye, barış ve huzur içinde bir Türkiye’ye inanan herkesin birinci görevi bugün getirilen teklife “Hayır” demekten geçiyor.
İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu “Dokunulmazlıkların kaldırılmasına destek vereceğiz” dedi. Millet ittifakı açısından bir sorun mu var?
İyi Parti kendi organları içerisinde gereken değerlendirmeyi yapar. Genel Başkan Sayın Meral Akşener “İYİ Parti, milletin derdi konuşulmasın diye önüne getirilen fezlekelere, gözü kapalı el kaldırmaz. İYİ Parti, o fezlekelerin önünü arkasını iyice okur. İYİ Parti, Türk yargısının hazırladığı fezlekeye bakar, gereği neyse onu yapar” yönünde bir açıklama yaptı. Bu açıklamayı önemsiyorum. Demokrasiyi korumak, siyasi sebeplerle milletvekili dokunulmazlığını kaldırarak halkın iradesini hapse atmaya çalışan anlayışa karşı önemli bir direnç noktası oluşturmamız gerektiğine inanıyorum. Kim olursa olsun. Hangi partiye mensup olursa olsun. Hükümet istedi diye kimse hapse giremez. Biz adaleti savunuyoruz ve savunmaya da devam edeceğiz.